Tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmuş birçok bilgi, günümüzde yeniden keşfediliyor. Ancak bazı kadim sırlar, yüzyıllar geçse de değerinden bir şey kaybetmiyor. İbn-i Sina’nın sabah rutininde yer verdiği bu meyve de onlardan biri. Güne başlarken ezerek suyunu içtiği bu doğal kaynak, hem zihni hem bedeni arındırıyor. Üstelik faydaları sadece bununla sınırlı değil. Bilgelik çağından bugüne uzanan bu alışkanlık, modern bilimin de radarına girmiş durumda. İçeriğindeki yüksek antioksidanlar, sindirimi kolaylaştıran enzimler ve bağışıklığı güçlendiren bileşenlerle, adeta vücudun sabah anahtarı görevini üstleniyor. Peki İbn-i Sina’nın yüzyıllar önce önerdiği bu gizemli meyve hangisi? İşte detaylar…
İbn-i Sina’nın sabahları tercih ettiği meyve nar. Kabuğundan tanesine kadar her kısmı faydalı olan nar, özellikle suyu ile öne çıkıyor.
Kanı temizleyici etkisiyle bilinen nar suyu, aynı zamanda kalp sağlığını koruyor, cildi gençleştiriyor ve iltihapla mücadelede güçlü bir rol oynuyor. Eski tıpta hayat suyu olarak anılmasının sebebi de tam olarak bu etkileri.
Günümüz araştırmaları da narın önemli etkilerini doğruluyor. Antioksidan kapasitesi yeşil çayı ve kırmızı şarabı bile geride bırakıyor. Sabah aç karna tüketildiğinde metabolizmayı hızlandırıyor, bağırsakları harekete geçiriyor ve güne enerjik başlamayı sağlıyor.
Bu yüzden yalnızca geleneksel bir şifa değil, modern beslenme dünyasında da yerini sağlamlaştırmış durumda.
Nar suyu en taze haliyle, katkı maddesi olmadan sıkılmalı. Ezilerek veya manuel presle elde edilen nar suyu, vitamin kaybı yaşanmadan tüketilmeli.
İbn-i Sina’nın yöntemi de bu: sabah aç karnına, yavaş yavaş, her yudumun farkına vararak içmek. Böylece hem mideyi yormuyor hem de şifa etkisini artırıyor. Kadim bilgeliğin izinden gitmek isteyenler için nar suyu, sadece bir içecek değil, sağlıklı bir yaşamın kapısını aralayan sabah anahtarı olabilir.