İbni sina 1000 yıl önce yazdı! Vücudun asıl ilacı bu besin
İbn-i Sina’nın asırlardır saklı kalan tavsiyesi yeniden gündemde! Tıp tarihinin en büyük isimlerinden biri olan İbn-i Sina’nın bin yıl önce yazdığı bu öneri, modern bilimle de doğrulandı. Vücudun gerçek ilacı sandığınızdan çok daha yakın olabilir…
Sena Çelebioğlu
Bin yıl önce yaşamış bir bilge, bugün hala mutfaklarımızda yer verdiğimiz bir besinin hayat kurtarıcı etkisini yazdı. Öyle bir gıda ki, ne raf ömrü ne de ticari popülerliği var ama insan sağlığı üzerindeki etkisi yüzyıllardır değişmedi. Modern tıbbın öncülerinmden biri olan İbn-i Sina, “El-Kanun fi’t-Tıbb” (Tıbbın Kanunu) adlı eserinde vücudu sadece ilaçla değil, doğru besinlerle de tedavi etmeyi öğütlüyordu. Onun ‘gerçek şifa’ dediği şey ise çoğu zaman doğanın sunduğu en basit ama en güçlü kaynaklarda gizliydi. İşte detaylar…
İBNİ SİNA’NIN 1000 YILLIK İLACI
İbn-i Sina’ya göre, insan bedeninin iyileşme gücü zaten yaratılıştan vardı. Ancak bu gücün ortaya çıkabilmesi için ona zarar vermeyen, aksine destek olan bir yaşam tarzı gerekiyordu.
İşte bu yüzden doğadan gelen her şeyin, özellikle de bal gibi saf, işlenmemiş bir besinin yeri çok büyüktü. Bal, onun gözünde yalnızca bir tatlandırıcı değil, aynı zamanda vücudun direncini artıran, bağırsakları düzenleyen, yaraları iyileştiren, hatta bazı hastalıklardan koruyan bir “ilaçtı”.
BAL HASTALIKLARA KARŞI BİR KALE
İbn-i Sina balı, özellikle sabahları aç karnına bir kaşık olarak önerirdi. Ona göre bu, sindirim sistemini harekete geçirir, karaciğeri rahatlatır, bağışıklığı güçlendirirdi. Soğuk algınlığından sindirim sorunlarına, cilt yaralarından halsizlik problemlerine kadar birçok rahatsızlık için bal, doğal ve etkili bir çözüm sunuyordu.
Bugün modern bilim de balın antimikrobiyal ve antioksidan özelliklerini doğruluyor. Ancak İbn-i Sina bunu bin yıl önce, hiçbir laboratuvar cihazı olmadan, sadece gözlem, deneyim ve doğa bilgisiyle yazmıştı.
BUGÜN HALA GEÇERLİ BİR REÇETE
Bal, hala alternatif tıpta en çok önerilen gıdalardan biri. Rafine şekerin zararları konuşuldukça, balın doğal şeker kaynağı olarak değeri de daha çok anlaşılıyor. Özellikle organik ve katkısız ballar, bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler bırakıyor.
Sindirim dostu oluşu, doğal enerji sağlamaıs ve iltihap önleyici yapısıyla bal, adeta yüzyılların onayından geçmiş bir mucize gibi karşımızda duruyor.
