Günümüzün gelişen teknolojisi ile beraber son zamanlarda giderek yaygınlaştırılan lazer tedavilerinin jinekoloji alanında önemli bir noktada kendisine yer edindiğini belirten Opr. Dr. Gamze Keleş, lazer tedavileri ile alakalı önemli açıklamalarda bulundu.
Özellikle de vajinal alanda uygulanan lazer tedavisinin kadınlarda doğum sonrası görülebilecek olan birtakım deformasyonlardan, menopoz sonrası görülen kuruluk ve idrar kaçırmaya dek birçok rahatsızlığın çözümü olabileceğinin üzerinde duruldu.
Vajinal kuruluk görülen kadınlardaki bu rahatsızlık için lazer tedavisinin çözüm niteliğinde olduğundan bahseden Opr. Dr. Keleş, “Menopoz sonucunda östrojen seviyeleri düşünce vajinal mukozada incelme ve kuruluk görülür. Lazer uygulaması, bu dokunun kan akışını artırarak, vajen veya dış genital bölgeye nüfuz eder.
Bu dokuların altındaki bağ dokusunda bulunan kolajen üretimini uyararak yenilenmesini sağlar. Böylece vajinal kuruluk, yanma hissi ve ilişki sırasında ağrı gibi sorunlar azalır” ifadesinde bulundu.
Lazer tedavisinin idrarını tutamayan kimselerde de işe yaradığına değinen Opr. Dr. Keleş, ayrıca bu tedavi yönteminin birtakım yan etkilerine sahip olduğuna değinerek, “İşlem sonrası hafif bir kızarıklık ve vajinal bölgede hassasiyet olabilir ancak bu etkiler kısa sürede kaybolur. İşlem sonrası birkaç gün ağır egzersiz, vajinal duş ve cinsel ilişkiden kaçınılması önerilir” dedi.
Opr. Dr. Keleş, bu gibi cilt üzerinde uygulanan uygulamaları kesinlikle alanında uzman olan bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından yapılmasını vurgulayarak şu ifadelerde bulundu:
“Lazer tedavisi cerrahi olmayan, güvenli bir yöntemdir ancak her hasta için uygun olup olmadığını belirlemek için doktor değerlendirmesi şarttır. Günümüzde cerrahi olmayan yöntemlerle de vajinal sağlık ve konforu artırmak mümkündür. Lazer tedavileri ise doğru hasta seçimiyle son derece başarılı sonuçlar verebilir.”