Yaz sıcaklarıyla birlikte bazı tehlikeli örümcek türlerinin evlere doğru yöneldiği uyarıları yeniden gündemde. Özellikle serin yerlerde saklanmayı tercih eden bu canlılar, fark edilmeden yaşam alanlarımızın içine kadar girebiliyor. Koltuk araları, gardıroplar, hatta perdelerin arkası gibi gözden uzak yerler, bu örümcekler için ideal birer gizlenme alanı haline geliyor. Son dönemde Türkiye’de görülen bazı zehirli türler ise uzmanları harekete geçirmiş durumda. Peki hangi örümcek türleri tehlikeli? İşte ölümcül etkisi olan o örümcekler…
Türkiye’de yaygın olan örümceklerin çoğu zararsız olsa da, bazı nadir türler ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bunların başında, kırmızı benekli siyah görüntüsüyle bilinen Kara Dul örümceği yer alıyor. Sinir sistemine etki eden zehri, özellikle hassas bünyelerde daha tehlikeli oluyor.
Bir diğer dikkat edilmesi gereken tür ise, özellikle Güneydoğu Anadolu’da rastlanan Sarıkız örümceği. Aslında akrep-örümcek sınıfında yer alan bu tür, ısırdığı bölgede kısa sürede şiddetli ağrıya ve halsizliğe yol açabiliyor. Nadir de olsa, bazı bireylerde alerjik şok riski nedeniyle acil müdahale gerekebiliyor.
Tehlikeli türler genelde insan temasından uzak durmaya çalışır. Ancak yaz aylarında serin yerler ararken evlerin içine sızmaları da mümkün hale geliyor. Özellikle kullanılmayan odalar, dolap içleri ya da perdelerin arkası gibi gölgeli ve sessiz bölgeler bu örümcekler için cazip hale geliyor. Gece saatlerinde aktif oldukları için sabahları yataklarda ya da ayakkabıların içinde bile karşılaşmak mümkün.
Uzmanlar, özellikle kırsal bölgelerde yaşayanların ya da yaz aylarını tatil beldelerinde geçirenlerin bu konuda daha temkinli olması gerektiğini söylüyor.
Her örümcek ısırığı hemen fark edilmeyebilir. Bazıları sadece hafif bir kaşıntı ya da kızarıklıkla başlarken, zehirli türlerde belirtiler birkaç saat içinde ağırlaşabiliyor. Şiddetli ağrı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kas krampları görülebilecek etkiler arasında. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve hassas yapılı kişilerde bu belirtiler daha ciddi boyutta görülebiliyor.
Eğer bu tür belirtiler ortaya çıkarsa ve kısa sürede geçmiyorsa, zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması öneriliyor.
Basit ama etkili birkaç önlemle evinizi bu tehlikelerden büyük oranda koruyabilirsiniz. İlk olarak pencere ve kapılara sineklik takmak oldukça etkili. Kıyafet ve ayakkabıları giymeden önce kontrol etmek, kullanılmayan eşyaları düzenli olarak temizlemek de önemli adımlar arasında. Ev çevresindeki odunluklar, depolar ve nemli alanlar ise mutlaka ilaçlanmalı.
Çocuklara bu konuda bilgi vermek, çıplak elle örümceklere dokunmaktan kaçınmak ve şüpheli bir durumda profesyonel yardım almak da dikkat edilmesi gereken diğer konular arasında yer alıyor.