Tiyatrocu Yezdan Kaya, 12 Haziran 2025 tarihinde 34 yaşında hayatını kaybetti. Yezdan’ın çocukluk arkadaşı oyuncu Hazal Kaya, sosyal medyadan yaptığı duygusal paylaşımla üzüntüsünü duyurdu. Yezdan’ın ölümünün ardından neden öldüğü merak edildi. Yezdan Kayacan neden vefat etti?
Yezdan Kayacan’ın ölümünün ardından tiyatrocunun vefat nedeni araştırılmaya başlandı.
Yezdan Kayacan, Kastamonu’daki evinin 13.katından düşerek vefat etti.
Bazı kaynaklarda ölüm nedeni ani bir sağlık sorunu (kalp krizi gibi) olabileceği iddia edilse de henüz konuyla ilgili bir resmi açıklama gelmedi. Tiyatrocunun ailesi mahremiyetlerine saygı gösterilmesini belirterek detay vermekten kaçındı.
Yezdan Kayacan’ın nadir görülen bir bağışıklık sistemi ile mücadele ettiği öğrenildi.
Yezdan Kayacan Türk tiyatrocu, seslendirme sanatçısı ve müzisyendir. 1990 senesinde Kastamonu’da doğdu.
1999 senesinde Saran Stüdyoları’nda seslendirme çalışmaları ile sanat dünyasına adım attı.
2005 yılında solfej ve bas gitar eğitimi aldı. “Mattamu” isimli rock grubunda bas gitar çaldı. Pera Güzel Sanatlar Tiyatro Hazırlık Bölümü’nden mezun oldu, Sumru Yavrucuk’un Afife Jale Sahnesi atölyesine devam etti.
Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi, daha sonra aynı okulda yüksek lisansını tamamladı.
“Araba Kullanmayı Nasıl Öğrendim”, Sona Erdi Kenardakiler”, “İki Kardeş”, “Uzak Adalar” ve “Sevgili Doktor” adlı tiyatro oyunlarında oyunculuk yaptı.
2018 yapımı ‘Fındıklar Kırılırken’ filminde rol aldı.
Yezdan Kayacan, Kastamonu’da yaşadığı apartmanın 13. katından düşerek hayatını kaybetti. Nadir görülen bir bağışıklık hastalığı olan Kayacan’ın ölümünün ardından soruşturma başlatıldı.
Ünlü oyuncu Hazal Kaya’nın da çocukluk arkadaşı olan Kayacan’ın ani ölümü sevenleri ve oyunculuk camiasında büyük üzüntüye neden oldu.
Ünlü oyuncu Hazal Kaya, yakın arkadaşının vefat haberini sosyal medya hesabından şöyle duyurdu:
“Gözümün önüne 9 yaşın geliyor. Okula sonradan gelmiştin, kocaman gülümsemenle bana sen sahip çıkmıştın. O güzel ruhun sığmadı buraya, haklısın belki… Ah canım… Huzurla uyu…”