Yahudi asıllı ünlü yönetmenden Filistin belgeseli! Lid belgeselinden ''Her dinden insanın birlikte yaşadığı bir dünya'' sloganı
ABD'li film yapımcısı Sarah Ema Friedland ve Filistinli yazar ve film yapımcısı Rami Younis bilim kurgu belgeseli Lid'in çıkış hikayesini anlattı. İsrail'in Lod kenti olarak bilinen, bir zamanların gelişen Filistin şehri Lid'de Nekbe (Büyük Felaket) döneminde yaşananları konu alan bilim-kurgu belgeseli Lyd (Lid), konusuyla dikkat çekmeyi başardı.
Alternatif bir gelecekte Nekbe'nin gerçekleşmediği ve Filistin'de her dinden insanın birlikte yaşadığı bir olasılığa dikkati çekiyor. ABD'li yönetmen ve film yapımcısı Sarah Ema Friedland, "Amerikalı bir Yahudiyim ve bize Nekbe hakkında hiçbir şey öğretilmedi. Bu durum zihnimizden kasıtlı olarak silinmiş gibi. Bu yüzden 2015'te Nekbe sırasında Lid'de neler olduğunu anlatan bir makale okudum." dedi.
"HİÇBİR ŞEY ÖĞRETİLMEDİ"
Friedland, filme başlama hikayesini, "Ben Amerikalı bir Yahudiyim ve bize Nekbe hakkında hiçbir şey öğretilmedi. Bu durum zihnimizden kasıtlı olarak silinmiş gibi. Bu yüzden 2015'te Nekbe sırasında Lid'de neler olduğunu anlatan bir makale okudum. Bu tamamen aklımı başımdan aldı ve tüm anlayışımı yeniden şekillendirdi. Uzun zamandır belgesel film yapımcısıyım ve düşündüm ki hikaye anlatma becerilerimi bu tarihe yönelik perspektifi genişletmek için kullanabilirim özellikle de kendi toplumum içinde. Bir arkadaşım beni aslen Lid'li olan Rami ile tanıştırdı, çok iyi anlaştık ve çalışmaya başladık." ifadeleriyle anlattı.
"YAPTIĞIM ŞEYLERDEN BİRİ KENDİMİZİ İNSANLAŞTIRMAK"
Aslen Lid'li olan Rami Younis, belgeselde Lid kentinin izleyicisiyle doğrudan konuşan bir karakter olarak yansıtıldığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Ben Filistinliyim ve yaptığım şeylerden biri kendimizi insanlaştırmak. Kültürel aktivist ve oldum olası Filistin halkını savunan biri olarak, kendimi sık sık dünyaya karşı bizi insanlaştırırken buluyorum çünkü nedense herkese eşit insanoğlu olduğumuzu hatırlatmamız gerekiyor. Filmle bunu, sadece kendimizi değil içinde yaşadığımız alanı da insanlaştırarak bir üst seviyeye taşıdık. Ona bir ses vermeye karar verdik ve başına gelenleri, hala başına gelmekte olanları, alternatif bir gerçeklikte başına gelebilecekleri, 1948'deki vahşetin hiç yaşanmamış olmasının hikayesini anlatma onurunu verdik."