Son dakika haberi: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun TSK'nın komuta kademesini hedef alan sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun nefret siyasetinin haddini aşan bir boyuta ulaştığını söyleyen Ömer Çelik, "TSK'ya saldırarak ve komuta kademesine hakaret ederek sınırı geçti. PKK'ya kullanmadığı dili komutanlara kullanıyor. Kendisinin bu açıklamalarını şiddetle kınıyoruz" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komutanlarını hedef alan "Komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değildir. Siyaset yapmak istiyorlarsa kutsal üniformaları çıkarsınlar" şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nan TSK'ya saldırarak sınırı geçtiğini belirten Ömer Çelik, "Kılıçdaroğlu'nun nefret siyaseti dün TSK'nın komuta kademesine hakaret etme şeklinde haddini aşan bir boyuta ulaştı. PKK'ya kullanmadığı dili komutanlara kullanıyor. TSK'nın komuta kademesinden bahsederken 'Orta Doğu'nun bol apoletli generalleri gibi' demesi utanç verici" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Nuşirevan Elçi'nin CHP binasında verdiği bir mülakatta özerklik ve federasyonun gündeme alınması gerektiğini belirten sözlerinin yanında, mülakat sırasında Türk bayraklarının kaldırılmasını eleştiren Ömer Çelik, "Devlet düzenin değişmesiyle ilgili literatür HDP'lilerde var. Kılıçdaroğlu'nun yapması gereken, bu şahsı görevden almak. TSK'nın komuta kademesine saldıracağına önce bu konular hakkında konuşsun" dedi.
İsrail Güvenlik Bakanı Ben Gvir'in Mescid-i Aksa'daki provokatif eylemini kınadıklarını bildiren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye konusunda ise önce dışişleri bakanları düzeyinde, ardından da liderler seviyesinde bir görüşme takvimi hazırlamak için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
İşte Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları:
"Bütün kurumlar, siyasiler eleştiriye açıktır. Eleştiriyle hakaret arasında temel bir çizgi vardır. Bu asla aklı başında bir siyasetçinin birazcık da olsa devlet adamı niteliklerine sahip siyasetçinin asla geçmemesi gereken sınırdır. Maalesef dün de vahim sözlerle TSK'ya saldırarak ve komuta kademesine hakaret ederek bu sınırı geçmiştir. Hiçbir şekilde siyasetçi, devlet adamı kimliğiyle bağdaşmayacak bu sözlerin Kılıçdaroğlu'ndan gelmesi şaşırtıcı olmadı. Kılıçdaroğlu'nun nefret siyaseti dün TSK'nın komuta kademesine hakaret etme şeklinde haddini aşan bir boyuta ulaştı. PKK'ya kullanmadığı dili komutanlara kullanıyor.
Kılıçdaroğlu'nun TSK'nın komuta kademesinden bahsederken 'Orta Doğu'nun bol apoletli generalleri gibi' demesi utanç vericidir. Ve bu CHP'ye destek veren vatandaşlarımız tarafından kınanacaktır. Eğer böyle bir zihniyet arıyorsa kendi siyasetine bakmalıdır. TSK dünyadaki ordularıyla mukayese edildiği zaman askeri nitelikleri herkes tarafından takdir edilmektedir. Kendisinin bu açıklamalarını şiddetle kınıyoruz ve bütün sözlerini milletimizin takdirine bırakıyoruz.
Türkiye'nin üniter devlet yapısının değişmesi gerektiğini, özerklik ya da federasyonun gündeme getirilmesi gerektiğini söylüyor. Bu beyanatı verirken de CHP Genel Merkezi'nde açıklama yapılan formatı değiştirip oradan Türk bayraklarını kaldırıyor. Bu durumda Kılıçdaroğlu'nun yapması gereken bir şey var. Bayrağımıza dönük bu saygısızlık karşısında bu şahsı görevden alması lazım. Bunu yapmıyorlar. Aynı şekilde devlet düzeninin değiştirilmesine yönelik bu literatürü daha çok HDP'liler yapıyor. Bunun CHP'de Genel Başkan adına danışmanı tarafından yapılan açıklamanın merkezine yerleştirilerek kullanıldığını görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu TSK'nın komuta kademesine saldıracağına önce bu konular hakkında açıklama yapsın.
Vesayetin yeni bir güncellemesidir bu. Önerdikleri model, eski sıkıntıları yeniden gündeme getirecek tuzaklar taşımaktadır. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı değil atanmış bir cumhurbaşkanı istedikleri ortaya çıkıyor. 6'lı masanın onayı olmadan Cumhurbaşkanı hareket edemeyecek demek demokrasiyi felç etmektir.
Türkiye için önerdikleri sistem 6'lı eş başkanlık sistemidir. Bunun için milletten bir onay alınmış mı bu soru büyük bir şekilde açıkta durmaktadır. 6'lı masayı destekleyenler tarafından da absürt bulundu. Bu bir vesayet güncellemesinden başka bir şey değildir. Şimdiden ilan edecekleri adayı etkisiz eleman olarak ilan edecekler. Demokrasimizi tamamen felç edecek bir sitemdir. Ortada kuvvetler ayrılığı yoktur. Son derece sakıncalıdır.
#haber#
Bu diyaloğun sağlanmasında Rusya'nın arabuluculuğu Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takdirle karşılandı. Önemli olan kendi doğal ritmi içerisinde ilerleyebilmek. Acele olmasına da gerek duymuyoruz. Dışişleri bakanlarının görüşmesi için çalışma yapılıyor. Sonrasında liderler düzeyinde görüşme için ajanda oluşturulacak. Takvim öngörmüyoruz, çalışma devam ediyor.
Mescidi Aksa'nın statüsü korunmalı. Buna dönük her türlü saygısızlığı şiddetle kınıyoruz. İsrail Güvenlik Bakanı Ben Gvir'in de yaptığı şey açık bir saygısızlıktır, bunu şiddetle kınıyoruz. Ve İsrail hükümetinin bu tip olayların tekrar etmemesi için gereken tedbirleri almasını bekliyoruz. Bir bakanın Mescid-i Aksa'nın statüsütüne saygısızlık edecek şekilde İsrail polislerinin gözetiminde yaptığı bu eylem asla kabul edilemez. Bu iki devletli çözüm ve barış sürecini de baltalar.
Türkiye kayıtsız şartsız Azerbaycan'ın yanında yer alırken bölge barışına da bir bütün olarak bakıyor. Bölge barışına suikast düzenleyerek Ermenistan'ın yanında olan ülkeler, bu adımlar atılırken hiçbir ses çıkarmıyor. Demek ki bunların niyeti ne Ermenistan'dı ne bölge barışıydı. Umarız ki Ermenistan bu açılımları korumak için doğru adımlar atmaya devam eder. Bu büyük barış vizyonu herkesin çıkarınadır. Zaten özel temsilcilerin kendi aralarında ortak bir ajanları var. aşama aşama ilerliyor. Hava koridorunun açılması da bunun bir neticesidir."