Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sokak röportajlarına tepki: Terör estiriyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de katıldığı 10. Anadolu Medya Ödülleri programında basının 2002 öncesine göre daha özgür olduğunu söyledi. Sokak röportajlarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eline bir mikrofon bir de kamera alan kendini gazeteci ve muhabir sanıyor, sokaklarda terör estiriyorlar" dedi. Vesayetçilere selam çakılan günlerin geride kaldığını belirten Erdoğan, "Medya sopasıyla milleti hizaya sokmaya çalışanlara karşı duruşumuz net" dedi.

KAYNAK:
tgrthaber.com
|
GİRİŞ:
06.05.2025
saat ikonu 14:58
|
GÜNCELLEME:
06.05.2025
saat ikonu 15:09

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 10. Anadolu Medya Ödülleri programında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"MANŞETLERLE ÇARPIŞA ÇARPIŞA GELDİK"

"Anadolu medyasının sesi gür çıktıkça demokrasimiz de serpilecek, sağlam temeller üzerinde yükselmeye devam edecek. Varlığınızı çok değerli buluyorum.

Tek sesli medya düzeninin sıkıntılarını iliklerine kadar hissetmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Bunu hamaset olsun diye değil gerçeğin ta kendisi olduğu için ifade ediyoruz.

28 Şubat dönemindeki medya atmosferini hiçbirimiz hatırlamak istemiyoruz. Manşetlerle doğrudan hükümete ayar verildiği, İmam Hatip okullarının önünde sözde gazetecilerin nöbet tuttuğu, köşe yazarlarının jurnalcilik yaptığı gururla anlattığı o karanlık günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sokak röportajlarına tepki: Terör estiriyorlar

"BASIN ESKİSİNE GÖRE DAHA ÖZGÜR"

Eski imtiyazlı statülerini kaybedenler itiraz edecek ama Türkiye bugün 2002 öncesine göre daha özgür, daha zengin, daha serbest bir medya ekosistemine sahip. Hatta bu özgürlük ortamı çoğu zaman kuralsızlık seviyesine kadar gitmekte. Milli güvenliğe dair konularda ülkemizdeki basın, Batı'daki meslektaşlarına nazaran daha rahat kalem oynatıyor. Batı'da bırakın açıkça yazıp haber yapmayı, düşüncesinin bile imkansız olduğu hususlar gazetelerimizde kolaylıkla yazılıyor. MİT tırlarının durdurulmasından 17-25 Aralık darbe girişimine kadar bunu pek çok kez yaşadık. Devlet ve millet düşmanlığı gazetecilik faaliyeti gibi gösteriliyor. Türkiye teröre destek veren bir ülke gibi lanse edildi. Sırf hükümete saldırıyor diye FETÖ tetikçilerinin ülkemizde belli çevrelerce nasıl korunduğunu unutmadık.

SOKAK RÖPORTAJLARINA TEPKİ

Bugün güya basın özgürlüğü üzerinden bizi eleştirenlerle o gün FETÖ'ye kol kanat gerenler aynı. Eline bir mikrofon bir de kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bu şahıslar özellikle sokak röportajı adı altında sokaklarda terör estiriyor. Mikrofonu kapan millete hakaret etme cüretini kendinde buluyor. Sorumlu yayıncılık ilkelerini gözeten ve uygulayanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Provokatif soru ve üsluplarla milletimizi tahrik ediliyor. Hakaretler karşısında yargı harekete geçtiğinde ise basın özgürlüğü diyerek yaygara koparılıyor. Nasıl her steteskop takana doktor demiyorsak eline mikrofon ve kamera alıp sokağa çıkan herkes gazeteci ve basın mensubu değildir.

Milleti provoke eden, insanımıza hakaret eden gazeteci olmaz, olsa da ona gazeteci denmez. 3-5 tık daha fazla almak gibi bahaneleri asla geçerli mazeret olarak göremeyiz. Gazetecilik mesleğinin itibarına zarar veren bu sorunun üzerine önce basın mensupları, sonra da ilgili kurumlarımız gitmeli.

"VESAYETÇİLERE SELAM ÇAKILAN GÜNLER MAZİYE KARIŞTI"

Türk medyasındaki artan çeşitlilik ve renkliliğin, vesayetçilerin gölgesine sığınarak güya gazetecilik yapanları rahatsız ettiğinin farkındayız. Son 40-50 günde yaşananlar, ellerine fırsat geçtiğinde bunların nasıl faşist rüzgar estireceğini gösterdi. Onlara şunu hatırlatmak isterim. Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı. Birileri halen kabullenmek istemese de yeni Türkiye'de artık eskiye rağbet kalmadı. Darbe bültenini aratmayan gazete çıkarılan, vesayetçilere manşetten selam çakılan, anti demokratik güç odaklarına sözcülük yapılan günler bir daha geri gelmemek üzere eskide kalmış, maziye karışmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sokak röportajlarına tepki: Terör estiriyorlar

"DEMOKRASİYE GÜÇ VEREN MUHALİF MEDYANIN BAŞIMIZ ÜSTÜNDE YERİ VAR"

4. kuvvet olarak demokrasimize güç veren medyanın hükümetimize muhalif de olsa başımızın üstünde yeri var. Gerçeklere ayna tutan, bize yol gösteren bir medya ile hiçbir zaman sorunumuz olmadı. Yapıcı eleştiri, yapıcı muhalefeti her zaman görmek isteriz.

"DURUŞUMUZ NET"

Ama eskiden olduğu gibi, medya sopasıyla milleti hizaya sokmaya çalışanlara karşı duruşumuz nettir. Özellikle yabancı güçlerin operasyon aygıtı olarak toplum mühendisliğine heveslenen medyaya ne saygı duyarız ne müsamaha gösteririz. Hukuk ve demokrasi içinde bunlarla mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürüyoruz. 23 yıldaki sessiz devrimlerle ülkemizdeki medya ekosisteminin zenginleşmesinden memnunuz, bunun korunması ve güçlendirilmesi gerektiği inancındayız. Bizim itirazımız basın özgürlüğünün suistimal edilmesinedir. Türkiye'de basın özgürlüğü öne sürülerek yapılan haysiyet cellatlığının, yalan haberin, dezenformasyonun Batı dahil dünyanın hiçbir demokratik ülkesi dahil bu kadar sorumsuzca yapılması mümkün değil. Bunu değiştirmek mecburiyetindeyiz.

Halkın asıl sorunlarını karartıp kendi gündemlerini dayatmayı gazetecilik zannedenlere karşı Anadolu medyasının verdiği bu varlığını ülkemiz için gerçek bir kazanç olarak görüyorum. Bu millet size güveniyor, dikkatle takip ediyor. Bugüne kadar Anadolu medyası olarak mesleki kaide ve etik kurallara uymanızdan ötürü teşekkür ediyorum. Rabbim kaleminizi keskin kılsın. Halkın ve hakkın hizmetinde olan basın emekçilerine şükranlarımı sunuyorum."

ETİKETLER
#Politika
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.