Halk TV'de konuşan Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Esed'di, Esad oldu. Sonra tekrar Esad oldu. Şimdi tekrar Esed oldu. Başka bir tarafına bakalım. Şam'da Emevi Camii'ne gitmekten bahsedildi burada. Bizim kültürümüzde yok. Bizim bakış açımızda yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923'teki kuruluş değerleri açısından bütün komşularıyla iyi ilişki geliştiren, dostluk ve barış içerisinde olması ama aynı zamanda o devletlerin de kendi hak ve hürriyetleri kadar, kendi içinde yaşayan halkların da haklarının ve hürriyetlerinin korunduğu mekanizmalarla güçlendirilmeli.
Suriyelilerin dönmeleri için elimizden geleni yapmalıyız. Bizim anahtar ülke olmamız için sağlam bir duruş sergilememiz gerekiyor. Geçmişe dair hataları net olarak görüyorum. Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmeleri konusunda belediyeler de yetki almalı. Suriye'de yaşanan yeni ortam hayati bir meseledir. Türkiye için beka meselesi. Bakın orada anahtar ülke Türkiye. Olmak zorunda. Anahtar ülke ama olamadık bugüne kadar.
Şu an bir coşku havası var ama çok temkinli davranmamız gereken bir dönemdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü bir devlet ve öyle de olmak zorunda ama konumu gereği komşularının iyi bir yönetiminin olmasına yardımcı da olmalı. İç çatışmalar ve otoriter aklın sonuçlarını Libya'da yaşananlardan gördük. Zafer narası atılırcasına naralar atılıyor. 82, 83 plakaları yazılıyor. Ama bölgede olmanın bazı koşulları var. Suriye’de yaşanan olaylar, Libya’da Kaddafi, Irak’ta Saddam’ın yaşadığı süreçlerden farklı değil. Yüzde 90 oy alsanız ne olur? Esad da yüzde 90 oy alıyordu, bugün yok. Bir yanda sınırlarını aşırı büyüten PKK-PYD, bir yandan diğerleri... Bunları ülkemiz de terör örgütü olarak kabul ediyor. Bugün baktığımızda HTŞ de almış başını gidiyor. Bizim çok temkinli, tedbirli ve oluşan ortamın yarınlarda nasıl gelişmesi gerektiğini unutmamamız gerekir. Suriye'nin bir hukuk devleti olarak yönetilmesi çok elzem.
Ahmak davası ahmakça bir dava. Bunu bana sorduklarında anlatmakta zorlanıyorum. Mahkeme heyetinin değişmesi meselesi var. Duruşmama bakan hakimin bana 2 yıldan fazla siyasi yasak almam için tehdit edildiği iddiası var. Hakim bu tehditlere karşı çıkıyor. Demek ki Türkiye'de vicdanlı hakimler var. Üstelik bu hakimin ailesi AK Partili. Bu sürülen hakimin yerine atanan bir hakim var. Yeni hakimin HSK'da soruşturma dosyası olduğu, dosyasının orada bekletildiği ortaya çıktı. Niçin boynunda ip olan biri Ekrem İmamoğlu'nun davasına atanıyor? Ekrem İmamoğlu'na ceza versin diye. Tek dertleri İmamoğlu'nun siyasi yasak alması. Yargı tacizi demiyorum, vazgeçtim. Saray tacizi diyorum. Benim beklediğim sorumluluk cumhurbaşkanlığı makamının seyirci kalmaması."