İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tehdit eden CHP Lideri Özgür Özel'in 'toplumsal barışı ve milli birliği doğrudan hedef aldığını' söyledi. Altun, "Aziz milletimizi 'sokağa dökme' tehdidi, demokratik siyasetin değil sokak vesayetinin dilidir" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son yolsuzluk operasyonlarının ardından yaptığı açıklamada milleti sokağa dökme tehdidinde bulundu. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak, "Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. Ama bana bu milleti sokağa davet ettirme. Televizyondan izlersiniz meydanları, Mısır’daki gibi." ifadelerini kullandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe iması yapan CHP Lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldığı bildirdi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in düzenlediği basın toplantısındaki sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Fahrettin Altun, Özel'in 'toplumsal barışı ve milli birliği doğrudan hedef aldığını' söyledi.
Açıklamasında, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, basın toplantısında sarf ettiği tehditkar ve provokatif ifadelerle siyasi nezaket sınırlarını aşmış, anayasal kurumlarımızı, toplumsal barışımızı ve milli birliğimizi doğrudan hedef almıştır. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik sarf edilen hakaret içerikli sözler, kamu görevlilerine karşı sürdürülen sistematik itibarsızlaştırma kampanyaları ve en önemlisi aziz milletimizi 'sokağa dökme' tehdidi demokratik siyasetin değil, sokak vesayetinin dilidir." ifadelerine yer veren Altun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın temel ilkelerinden biri olan "hukuk devleti" prensibi çerçevesinde, milletin iradesinin yalnızca sandıkta tecelli ettiğini belirtti.
https://x.com/fahrettinaltun/status/1941969279252902223
Fahrettin Altun, sokakları adres gösteren bir anlayışın ise demokrasiye değil, anarşiye hizmet ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
Devletimiz, her türlü tehdit ve provokasyon karşısında vakarını, gücünü ve kararlılığını korumaktadır. Kamu düzenini tehdit eden her türlü söylem, hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda muhakkak karşılık bulmaktadır. Hiç kimse bulunduğu siyasi pozisyonundan dolayı milletin değerlerine meydan okuma yetkisine sahip olduğunu sanmamalıdır. Tüm siyasi aktörler sorumlu bir dille hareket etmeli, milli iradeye ve hukuki süreçlere saygı göstermelidir. Demokrasi, tehdit, tahrik ve sokak çağrılarıyla değil, millet iradesiyle ve hukuk zemininde güçlenir."