Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 1 Ekim 2017 Pazar günü gerçekleşen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın katıldığı kritik zirve, ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun davet edilmemesiyle gölgede kaldı. Yaklaşık 30 dakika süren bu önemli görüşmenin gündemi ve detayları merak edilirken, Kılıçdaroğlu'nun yokluğu siyasi kulislerde geniş yankı buldu.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Kılıçdaroğlu'nun zirveye katılmamasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Çağırdık ama programı yüzünden katılamadı." ifadelerini kullandı. Ancak bu açıklama kısa sürede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yalanlandı. Kılıçdaroğlu, "Görüşmeye davet edilmedim." diyerek Kahraman'ın beyanlarını reddetti ve davet edilmediğini net bir dille ifade etti.
Yaşanan bu çelişkili açıklamaların ardından TBMM Başkanı İsmail Kahraman, bir kez daha devreye girerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na davetin iletilmemesinde görevlilerin ihmali olduğunu belirtti. Kahraman'ın bu ek açıklaması, olayın bir davet krizi mi yoksa bilinçli bir dışlama mı olduğu sorusunu daha da alevlendirdi. Siyasi analistler, bu tür önemli zirvelerde tüm siyasi aktörlerin temsil edilmesinin demokratik teamüller açısından önemine dikkat çekiyor.
Bu olay, Türkiye siyasetinde önemli bir gündem maddesi oluştururken, TBMM'deki bu özel görüşmenin içeriği ve Kılıçdaroğlu'nun davet edilmeme nedenleri hakkında farklı spekülasyonlar ortaya atıldı. Siyasi partiler arasındaki iletişim ve diyalog mekanizmalarının sağlıklı işlemesi gerektiği vurgulandı.