Son dakika! Erdoğan'ın '50+1' çıkışına Bahçeli'den ilk yorum: Kimsenin sırtına binmedik, kimseyi de sırtımıza bindirmedik

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki gösterip acil ateşkes çağrısını yineleyen Devlet Bahçeli, zulme sessiz kalan Batılı devletler ve İslam ülkelerine tepki gösterip, "İsrail'e para, silah desteği verenler, soykırım suçuna sessiz kalanlar bebek cinayetlerinden sorumludur" diye konuştu.

Almanya'nın Türkiye'ye Eurofighter savaş uçaklarının satışına ayak sürüp bahane üretmesine tepki gösteren MHP lideri, "Dünyanın sonu değil, kendi bilecekleri iş. Vermezlerse bizim KAAN'ımız var" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya ziyareti dönüşündeki 'Değişmesi isabetli olur' sözleriyle siyaset gündeminin bir numaralı tartışma konusu haline gelen cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki '50+1' şartıyla ilgili de ilk kez konuştu. Partisinin dün de bugün de aynı görüşte olduğunu savunan Devlet Bahçeli, "Sayın Erdoğan'ın tespiti tutarlı ve anlamlı. 50+1 konusunda görüşümüz bellidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelip geçici heves değil. Bu sisteme 'tek adam rejimi' iddiasıyla çamur atmak milletimize saldırıdır ancak aksayan yönleri varsa elbette düzeltilmelidir" şeklinde görüş belirtti.

Cumhur İttifakı'nda pazarlık olmadığına vurgu yapan Bahçeli, "Siyasi hayatımız boyunca kimsenin sırtına binmedik, kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz" dedi.

İşte Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

"Filistin'in huzuru Türkiye'nin huzurudur. Gazze'nin felaketine yüz çevirmemiz, suskun kalmamız, milli emanetlerimize saygısızlık olur. Kudüs İstanbul'dan ayrı düşünülemez. Gazze meselesi güvenlik, inanç boyutlarıyla Türkiye'nin meselesidir. Bizim için bu konuda tarafsızlık diye bir şey söz konusu olamaz. Zulme sessizlik de aynı derecede zulümdür. Türkiye zalim İsrail'in şeytani oyunlarına sonuna kadar öfkeli ve tepkilidir. Acil ateşkes için daha kaç masum sicvilin, çocuğun ölmesi lazım?"

ALMANYA BAŞBAKANI'NA TEPKİ

Almanya Başbakanı'nın 'İsrail'in yaptığı nefsi müdafaa' demesinin ahlaki, hukuki ve vicdani bir karşılığından bahsetmek mümkün değildir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya Başbakanı'nın yüzüne çekinmeden haykırdığı gerçekler Türk milletinin esesan her şeyi bilse de susmayı tercih eden Arap ve İslam ülkelerinin ortak sesidir. Milli basiret herkese dersini vermiş, muhatabının gevşeyen vidalarını sıkmıştır.

Gazze'de her saat başı 6 çocuk ölüyor. İsrail'in soykırım suçuna sessiz kalanlar, 46 gündür süren devlet terörünü görmezden gelenler bir gün insanlık vicdanında mahkum olacak. Maalesef Almanya da bu kategoridedir. İsrail'e para, silah desteği verenler bebek cinayetlerinden sorumludur.

EUROFIGHTER'LARIN SATIŞI

Türkiye'ye yeni nesil savaş uçağı satmak için ayak sürmeleri, bahane üretmeleri kendi bilecekleri iş. Elbette dünyanın sonu değil. İnşallah milli muharip uçağımız KAAN havalanacak, zora girmemizi bekleyen odakları da teker teker çatlatacak.

İsrail Başbakanı'nın siyasetten silineceği günler yakın. İsrail ve Filistin arasında çok acil kalıcı ateşkes sağlanmalı. İsrail'in kontrolündeki nükleer başlıklı silahların denetimi uluslararası kurumlar tarafından yapılmalı.

Gazze'de yaklaşık 1,5 milyon insan yerinden edildi. Tahammül eşiği aşılmış, savaş ve soykırım suçu sabitleşmiştir. ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri İsrail'e verdiği desteği bıçak gibi kesmeli. Vadedilmiş toprakların hayalini kuranlar, ya Nil'in ya da Fırat'ın sularında boğulmaya müstahaktır.

'50+1' TARTIŞMALARI: AKSAYAN YÖNLERİ DÜZELTİLMELİ

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hem cumhuriyetin üçüncü evreye geçişini sağlamış hem de yeni yüzyılı kavrayan demokratik ve dinamik nitelikteki sistemsel başarısını somutlaştırmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin üzerine gölge düşürmek, bilhassa ucube sistemi tek adam rejimi iddialarıyla çamur atmak yalnızca haksızlık değil milletimize saldırıdır.

Devlet ve millet arasında uyum sağlanmışsa cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine aittir. Karar alma süreci hızlanmıştır. Yeni sistemin yeterli demlenme süreci devam etmekte olup ilke ve esasları ile oturması güvence olacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tek kullanımlık konjonktürel reçete değildir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelip geçici heves değil. Sistemin aksayan yönleri varsa mutabakatla ele alnıp düzeltilmeli. Ancak her yönetim sisteminin bir özü, hukuki ve ahlaki meşruiyetini sağlayan demokratik bir özelliği vardır ve bunun tartışılması öngörülemez sıkıntılara yol açma riski taşımaktadır. 50+1 konusunda görüşümüz bellidir. Erdoğan'ın tespiti tutarlı ve anlamlı.

'KİMSENİN SIRTINA BİNMEDİK'

Burayı dikkatle dinleyin; siyasi hayatımız boyunca kimsenin sırtına binmedik, kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık, yük olmadık. Bedelse ödedik, şikayet etmedik. Kabine'ye bakan vermedik doğrudur. Bu kabine Türkiye Cumhuriyeti'nin kabinesidir. Alacağı her türlü kararın yanındayız. MHP ikbale meraklı değildir. 

Sayın Cumhurbaşkanlığıyla diyaloğumuz harbidir. Saygı ve sevgi temellidir. Hiç kimse aramıza giremeyecektir. Cumhur İttifakı'nda pazarlık yoktur. Bu ittifak Yenikapı ruhuyla oluştu.

SİNAN OĞAN GÖNDERMESİ

Cumhur İttifakı'nın devamından yanayız, bu ittifakın bozulmasına da geçit vermeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın mayıs ayındaki seçimlerde başarıya ulaşması için her özveriyi gösterdik. Burayı da dikkatlice dinleyin; kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla bile aynı kareye girmeye içimiz acısa bile ses çıkarmadık. Sanıyorum herkes mesajı aldı ve anladı.

Kavga bekleyenler arkalarına bakmadan nifak mevzilerine geri döndü. Buradan size ekmek çıkmaz, dedikodu çarkınız bize sökmez. 6 tane televizyon ve konuşmacıları sözüm size; kuş beyinlerinizle cumhuru çatlatmaya kabiliyetiniz yetmez."