BBP lideri Mustafa Destici, PKK'nın silah bırakma kararına ilişkin temkinli konuştu. Fesih ve silah bırakma kararının terör örgütünün diğer uzantılarını kapsamadığını savunan Mustafa Destici, "PKK topyekun silah bırakmıyor. Bu sürecin takipçisi olacağız" diye konuştu. Yeni anayasa vurgusunun yanında Türkiye Cumhuriyeti'ne yeni isim belirleme amacı olanlara da tepki gösteren Destici, "Onların hayallerini zindana, rüyalarını kabusa dönüştüreceğiz" dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Destici, 15 Mayıs'ta İstanbul'da Rusya-Ukrayna arasında yapılacak barış müzakerelerinde, Türkiye'nin Kırım'ı gündeme alması, bağımsız bir şekilde yola devam etmesinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararını değerlendiren Mustafa Destici, "Bildiri, yeni anayasa vurgusunun yanında, Türkiye Cumhuriyeti'ne yeni bir isim belirleme hadsizliğini de içerisinde barındırıyor. Elbette ki onlar hayal edecek, rüya görecek. Biz ise onların hayallerini zindana, rüyalarını kabusa dönüştürmeye devam edeceğiz. Şimdi soru şu, terör örgütü PKK kendini fesih mi etti, yoksa ismini ve yöntemini değiştirerek mücadeleyi başka bir evreye mi taşımaya çalışıyor?" ifadelerine yer verdi.
Destici, terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakması kararına ilişkin açıklamanın, KCK, PYD ve YPG başta olmak üzere diğer unsurları kapsamadığını savunarak, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla terör örgütü topyekun silah bırakmıyor, kendini topyekun fesih etmiyor. Bu gerçeği görmemezlikten gelemeyiz. Örgüt, silahlı mücadelenin geldiği çıkmazı görerek devletimiz karşısında Türkiye sınırları içinde diz çökmüş, siyasal alanda pozisyon almaya çalışmaktadır. Bu dönüşüm bir çözüm değil, bize göre stratejik bir manevradır.
Bölücü zihniyetin meşrulaşması, milletimizin birliği ve ülkemizin bütünlüğü için büyük bir tehdittir. 'Demokratik çözüm' adı altında dayatılmaya çalışılan şey, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinden vazgeçmesidir. Yani siyasi ve etnik bölücülüktür. Silah bırakma sürecinin baştan sona takipçisi olacağız. "