Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emniyet teşkilatının köklü geçmişine ve fedakar çalışmalarına vurgu yaparak, şehit ve gazileri rahmetle andı. Polislerin milletin huzur ve emniyeti için yüksek bir vazife şuuruyla çalıştığını belirten Erdoğan, "Her karışında bir yiğidin yattığı bu topraklar dünyanın en büyük şehitliğidir, erenler diyarıdır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Polis Teşkilatı'nın 180'inci, Polis Akademisi'nin ise 140'ıncı yılını kutladığını hatırlatarak, Polis Akademisi'nin emniyet teşkilatının bel kemiğini oluşturduğunu ve devletine başarıyla hizmet ettiğini dile getirdi. Göreve başlayacak polislere seslenen Cumhurbaşkanı, üzerlerindeki üniformanın tereddüt etmeden şehadete yürüyen yiğitlerin emaneti olduğunu asla unutmamaları gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
"Şehitlerimizi gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Şehit ve gazilerimizi yetiştiren anne ve babaların ellerinden öpüyorum. Her karışında bir yiğidin yattığı bu topraklar dünyanın en büyük şehitliğidir, erenler diyarıdır. Millet olarak asırlardır şehitlerimizle yürüyor, emanetlerine canımız pahasına sahip çıkacağız. Milletimiz huzur ve emniyeti için yüksek bir vazife şuuruyla çalışacak siz kardeşlerimi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Her birinize şimdiden üstün başarılar diliyorum.
Değerli misafirler emniyet hizmetleri alanında çok köklü bir geçmişe sahibiz. Polis Teşkilatımız 180. Kuruluş Yıl Dönümünü kutladık. Polis Akademimiz ise 140. yılını idrak ediyor. Polis Akademimiz Emniyet Teşkilatımızın adeta bel kemiğini oluşturuyor. Devletine ve milletine başarıyla hizmet ediyorlar.
Polis Akademimiz Emniyet Teşkilatına ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle çok kıymetli işler yapıyor. Görevlerine başlayacak polislerimizden şu hakikati asla unutmamalarını istiyorum;
Üzerinizdeki üniforma hiç tereddüt etmeden hiç düşünmeden şehadete yürüyen yiğitlerin emanetidir. Ülke genelinde asayişi temin eden, terörle etkin şekilde mücadele eden; çetelere, katillere, mafyalara, zehir tacirlerine göz açtırmayan, toplumsal huzurumuza kast edenlerin yakasına yapışan her bir polisimizle iftihar ediyoruz.
Bazen en kritik operasyonlar, en hayati misyonları icra edeceksiniz. Milletimizin duasının, devletimizin desteğinin sizlerin arkasında olacağını asla unutmayacaksınız. Vicdanlı davranırsanız bu aziz millet sizi hep başının üstünde taşır.
Polis demek, geceyi nöbetle karşılamak, bayramı karakolda karşılamak demektir. Polis demek, her an hukuk emrinde, milletin ve devletin hizmetinde olmak demektir. Bunu çok iyi bilen bir siyasetçiyim. Nasıl yüksek bir vazife bilinciyle hareket ettiğinizin en yakın şahidiyim.
Rüşvetçilerle mücadele etmek yerine bu milletin tertemiz evlatlarımızın şerefiyle oynuyorlar. Bunun adı siyaset değil. Madem elinde 32 saat video kaydı var, versene mahkemeye. Madem size karşı kumpas var gidersin mahkemeye bunun hesabını sorarsın. Ama bunu yapmıyorsun. Hiç kimse polise ve yargı mensuplarına iftira atamaz. Biz buna müsade etmeyiz. Ana muhalefeti daha vicdanlı ve özenli dil kullanmaya davet ediyorum."