IYI Parti'de yerel seçimlere sayili günler kala üst düzey bir ayrilik daha yasandi. IYI Parti Yerel Yönetimler Baskan Yardimcisi Cem Karakeçili, Meral Aksener ve parti yönetimine sert elestirilerde bulunarak istifa ettigini açikladi.
IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener'in israrla yanlis yaptigini ve partinin idaresi noktasinda tokmagin birinde, davulun da baska birinde oldugunu söyleyen Cem Karakeçili, IYI Parti'nin seçimlere tek basina girme kararina da elestirilerde bulundu.
Sosyal medya hesabindan "Her veda zordur çünkü zor zamanlarda, dogru amaçlarla, güzel duygularla, cesur insanlarla iyi günler geçirdim. Her sey için minnettarim tüm IYI parti ailesine Tesekkür ediyorum" mesajini veren Karakeçili'nin yaptigi paylasim söyle:
"Gençlik yillarimdan beri içinde bulundugum siyaset camiasinda, basta rahmetli babamdan; ANAP ve DP'de genel baskan yardimcisi sifatimla birlikte çalisma sansi elde ettigim degerli genel baskanlardan; sokakta, tarlada, yagmurda, sicakta, beraberce ter akittigimiz her kademeden partili kardesimden birçok sey ögrendim. Hepsine minnettar ve mütesekkirim. Siyasete dair tüm bu ögrendiklerimi alt alta yazip topladigimda ise su yargiya ulasabiliyorum; siyaset, bir ekip çalismasidir. Amaci çatismalari ve çikarlari uzlastirilmak olan bir sanattir. Bu uzlasi da merkezde ve makulde bulusmaktir; merkezi ve makulü insa etmektir.
Haliyle, siyasal partiler de siyaset sanatini icra etmek üzere, ortak fikirlere ve ideallere sahip ancak farkli yetenekleri olan insanlari bir araya getiren orkestralara benzerler. Genel baskanlar ise koordinasyonu, uzlasmayi, dengeyi ve düzeni saglayan orkestra sefleridir.
Ancak Genel Baskan Sn. Meral Aksener, oldukça bilgili bir siyasetçi, fazlasiyla tecrübeli bir orkestra sefi olmasina ragmen, en iyi bildigini zannettigimiz enstrümanlara israrla yanlis parçalar icra ettirmekte, en iyi bildigini var saydigimiz notalara da sürekli yanlis basmaktadir. Gelinen noktada partinin idaresi; tokmagin birinin, davulunsa baskasinin elinde oldugu, siyasal bir gürültü kaynagina dönüsmüstür. Bu hazin durumu üzüntüyle izleyen partimizin milyonlarca seçmeni ise davul ve tokmak arasinda sikisip kalmistir.
Çünkü partide olan bitenler, 'siyasette yapilabilecek makul hatalar' sinirini çoktan asmis, akilla kavranabilecek düzeyinse çoktan disina çikmistir. Hatalarda israrin asil sonucu ise IYI Parti'nin Türkiye'ye iyi gelecegine emin oldugum büyük bir orkestra olma hedefinden tamamen ayrilmasidir. Bu yüzdendir ki parti, günden güne erimektedir. Bu erime, sadece rakamsal degildir. Partinin siyasi koordinatlarinin erozyonudur. Partiyi bir zamanlar yüzde 15'lerin üzerine çikartan, her görüsten böylesine degerli ve hassas bir seçmen kitlesinin bugün seçeneksiz ve umutsuz kalmasidir.
Mesele genel seçimin kaybedilmesine bagli olarak, partinin yasadigi iç buhran durumuyla açiklanamaz. Yahut ana muhalefet partisiyle bir zamanlar yapilmis olan ittifakin sona ermesi de bunu anlatmaya yetmez. Mesele, çok zor kosullarda kurulan ve kurulusunun her asamasinda umut ve cesareti israrla bünyesinde tasiyarak büyüyen bir siyasal hareketin göz göre göre felakete sürüklenmesidir. Mesele, alinan kararlarin partinin gelecegini karartacak denli yogunlasarak, ülke siyasetini, bir çikmaza sokmasidir. Tüm itirazlara, hatta feryatlara ragmen de bu yoldan dönmemeye adeta yemin edilmis olmasidir. Mesele, 'hür ve müstakil' sloganiyla perdelenmis olan akil ve zihin daginikliginin seçmenimize karsi yapilan sistematik bir sorumsuzluk ve umursamazlik boyutuna ulasmasidir.
Hatirlatmak gerekir ki 2020 kurultayindan itibaren, 'baska bir milliyetçilik mümkün' diyebilen bir parti ortaya çikmisti. 'Hür ve müstakil' bahanesinden önce, 'hürriyet' diyebilen bir siyaset kurulabilmisti. Diyarbakir’da da Edirne’de de ayni dille konusabilen, Türk milletine, Cumhuriyetin kurucu ve kapsayici diliyle hitap edebilen gerçek bir seçenek olusmustu. Dili, inanci, oy tercihi ne olursa olsun 'Iki yumruk arasinda' kalan herkesi kucaklayabilen yeni bir merkez insa edilmisti.
Gelinen nokta ise, 'Bu kursunlar mi bize dur diyecek?', 'Ugur Mumcu’lar, Gaffar Okkan’lar, Sinan Ates’ler durdu mu?' diye konusan Aksener’den, 'eskiden siyasi cinayetler mertçe islenirdi' diyebilen bir zihin dünyasina geçilmesidir. Birkaç ay öncesine kadar Cumhurbaskani olmasi niyetiyle masa devrilen Imamoglu için, 'gözü baska mevkilerde olanlar bu sehri yönetemez' denilmesidir. Ankara’da ise 'hür ve müstakil' iddiasinin, tüm siyasi yasamini CHP’de geçirmis bir adayla neticelenmesidir. Birçok il ve ilçede de benzer durumlar, herkesin malumudur. Eger Iyi Parti üzerine oynanan bir oyun ve yapilan bir operasyon varsa, burada aranmalidir.
Dolayisiyla operasyon denen sey, kökleri disarida aranmasina gerek olmayacak kadar içeridedir, bünyededir ve alenidir. Ancak yetkili hiç kimse bu hastaligi kabul etmemekte, bu konudaki uyarilariysa düsmanlik ve ihanet olarak addetmektedir. Teshisin ve haliyle tedavinin yapilma imkaninin kalmamasi ise mevcut kosullarda Iyilesmesi mümkün olmayan bir hastaligin nihai sonucunun beklendigi umutsuz bir kabullenisi göstermektedir. Buraya kadar anlattigim ve paylastigim hazin durum, Iyi Parti’de görev yapmama artik izin vermemektedir.
Çünkü benim bildigim ve anladigim siyaset, çatismalari ve çikarlari uzlastirma sanati olan siyasettir. Savas ve düsmanlik siyaseti degildir. Çünkü savas bir siyaset biçimi degildir. Benim anladigim siyaset, sorunlara çözüm bulma sanatidir, sorumsuzca sorun olusturmak degildir. Çünkü sorumsuzluk bir siyaset biçimi degildir. Benim anladigim siyaset, gerçekçi hedeflere tutarli sekilde ve sabirla yürümektir. Iddia ve hedeflerden durduk yere vazgeçmek degildir. Çünkü iddiasizlik bir siyaset biçimi degildir. Benim anladigim siyaset, kaybetmek ve kaybettirmek için degil, kazanmak ve kazandirmak için yapilan siyasettir. Çünkü kaybettirmek, bir siyaset biçimi degildir.
Bu vesileyle partideki yerel yönetimler baskan yardimciligi görevimden istifa ediyorum ve parti üyeliginden ayriliyorum. Merkezde ve makulde bulusmayi umut eden Türk milletine, saygilarimla arz ederim."
https://twitter.com/cemkarakecili/status/1762012109972414560