Son dakika haberi: MHP lideri Devlet Bahçeli, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Gazze için 24 saatin dolduğunu hatırlatan Devlet Bahçeli, "Devrede olmazsak, askeri caydırıcılıkla desteklemezsek aynı dramı biz de yaşarız. Devletim istesin, yola revan olmazsam namerdim" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Baskani Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantisinda gündeme iliskin önemli açiklamalarda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun 100. yil dönümü öncesi sistem elestirilerine cevap veren Devlet Bahçeli, "Hükümet sistemi baska, rejim baskadir. Nasil ki cumhuriyetten dönüs yoksa cumhurbaskanligi hükümet sisteminden de dönüs veya sapis olmayacaktir" ifadelerini kullandi.
Israil'in Gazze'ye yönelik saldirilarina tepki gösteren ve 21 Ekim'de yaptigi açiklamada Israil'e 24 saat süre taniyan Bahçeli, yasanan insanlik drami için yeniden çagri yapti. Gazze'yi korumanin kendilerine ecdadin mirasi oldugunu belirten Bahçeli, "Gazze için 24 saat doldu. Türkiye süratle devreye girmeli, geregi neyse yapilmalidir. Türkiye Cumhuriyeti her türlü müdahale ve mücadeleye hazir ve kararli olmalidir" diye konustu.
Türk askerini atese attigi elestirilerine de deginen MHP lideri, "Bunu söyleyenlerin hepsi vicdani yanmis bir avuç çapulcudur. Bazilari sahsima yönelik 'önden siz buyurun' diyerek karalama kampanyasina basvurdular. Devletim istesin, milletim destek versin, sartlar da öyle gerektirsin, sayet Gazze'deki çocuklara kol kanat germek, füzeye karsi sapan tasiyla insanlik mevzisine girmek için yola revan olmazsam namerdim" dedi.
Devlet Bahçeli'nin açiklamalarindan satir baslari söyle:
"Türk milleti cumhuriyet ile birlikte yaralarini sardi. Türkiye Cumhuriyeti ile Osmanli Imparatorlugu arasina çomak sokmak, duvar örmek için firsat kollayanlar, içimize yuvalanmis gavur tortularidir. Biz bu tortulari Allah'in izniyle birer birer söküp atacagiz. Ay yildizli al bayrak ne kadar bizimse 3 hilal de o kadar bizimdir, kiyamete kadar da bu gerçek asla degismeyecektir.
Bu hafta Cumhuriyetin 100. yilini cosku ile kuskusuz milletçe beraber kutlayacagiz. Cumhuriyetin müessir niteligi dogrudan millet egemenligi olarak tanimasidir.
Cumhuriyet devletin sekil ve biçimi kadar uygulanan siyasi rejimin de adidir. Cumhurbaskanligi hükümet sistemi ile rejimin degistigini iddia edenler, sayet cehaletlerinin kurbani degillerse kesinlikle su katilmamis yalancilar korosu ve müfteriler koalisyonudur. Hükümet sistemi baska, rejim baskadir. 1923'te rejimin adi konulmus ve mevzu bir daha açilmamak üzere kapatilmistir. Cumhurbaskanligi hükümet sistemi ile de yönetim hayatimizdaki bosluk dolmustur. Nasil ki cumhuriyetten dönüs yoksa cumhurbaskanligi hükümet sisteminden de dönüs veya sapis olmayacaktir. Millet kararini kesin olarak vermistir. Demokrasiyi agizlarindan düsürmeyenlerin milletimizin tercih ve seçimine tahammülsüzlük göstermeleri en hafif tabirle maskeli despotluktur. Atatürk bugün yasamis olsaydi, Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi'nin yilmaz savunucusu olurdu.
Hamasetle günü kurtarmak bölgesel tehditleri vatan topraklarina tasiyacaktir. Cografyamiz tartisilirsa milletimiz, milletimiz tartisilirsa devletimiz, devletimiz tartisilirsa bayragimiz, bayragimiz tartisilirsa varligimiz ortadan kalkar. Bunlar benim sahsi fikrim degil, bin yillik millet varliginin bu topraklarda tutunmak için kanla, çileyle bugüne aktardigi stratejik miras ve emanetlerdir. O günkü düsüncelerim aynen böyleydi. 14 yil önce ne söylediysem arkasindayim ve arkasindaki imzaya daha sahip çikacak ahlaki tutarliligi da sonuna kadar gösteririm.
Sayin Erdogan tehditleri kaynagindan bertaraf etmek için muazzam bir mücadele içindedir ve kesinlikle yalniz degildir. Gazze, Kudüs, soydaslarimiz ve din kardeslerimiz güvenli degilse Ankara'nin güvenliginden hiçbir akil ve vicdan sahibi bahsedemez. Bugün Gazze'de yasananlar insanlik suçudur. Kadim devlet aklimizla devrede olmazsak, siyasi ve diplomatik temaslarimizi askeri caydiricilikla desteklemezsek günü geldiginde Gazze'deki dramlarin bir benzerine Anadolu'da da mahkum olmaz kaçinilmazdir. Bu düsüncemin muhataplari cigeri bes para etmez soysuzlar degildir. 21 Ekim 2023 aksami sosyal medyadan yaptigim açiklamalar milletime, devletine, insanlik onuruna duymus oldugum sorumlulugun tanimidir.
O gün, 'Eger 24 saat içinde ateskes olmazsa Türkiye süratle devreye girmeli, geregi neyse yapilmalidir' demistim. Bazilari sahsima yönelik 'önden siz buyurun' diyerek karalama kampanyasina basvurdular. Devletim istesin, milletim destek versin, sartlar da öyle gerektirsin, sayet Gazze'deki çocuklara kol kanat germek, füzeye karsi sapan tasiyla insanlik mevzisine girmek için yola revan olmazsam namerdim. Bu vatanin çocuklarini atese atmak istiyormusuz. Gazze'yi ecdad mirasi olarak göremezmisiz. Bu ifade sahiplerinin hepsi vicdani yanmis bir avuç çapulcudur.
Gazzelilerin Sina yarimadasi ve Ürdün'e sürülmesi için hazirlik yapiliyor. Bugün Filistin, yarin tüm bölge ve nihayet Türkiye'nin kusatilmasi amaçlaniyor. Zulmün karsisinda tarafsizlik, namussuzluktur. Biz çok sükür namussuz degil, tarafiz. Haklinin, masunun, insan onurunun, kardeslerimizin tarafiyiz. Gazze için 24 saat doldu. Türkiye Cumhuriyeti insanlik nam ve hesabina baris ve çözüm iklimini yesertmek adina her türlü müdahale ve mücadeleye hazir ve kararli olmalidir. Bizde geri adim yok.
Birlesmis Milletler etkisizdir. BM Genel Sekreteri boy göstermekten baska bir sey yapamamistir. Islam Isbirligi Teskilati'ndan umut yoktur. Islam ülkeleri atil ve aciz sekilde Gazze'nin bombalanmasini izliyor. O halde Gazze'yi koruma ve kollama misyonu Türk milletinin üzerindedir.
Ya kalici baris ortami saglanarak iki devletli çözüm için taraflar masaya oturur ya da Gazze'nin imhasina Türkiye tepkisini en sert sekilde gösterir. Gazze'ye gitmek gerekirse de kimse merak etmesin, Mescid-I Aksa'nin ihtisami ile aranan her yerde safak sökmeden olmasini da gayet iyi biliriz. Bebekler, çocuklar, kadinlar ölmesin. Zalimler mahvolsun, caniler kahrolsun. Huzur ve baris derhal çatisma bölgesine hakim olsun."