Harvard Üniversitesi’nden dermatolog Dr. Daniel Sugai, “Sivilce sandığınız şey cilt kanseri olabilir” diyerek uyardı. İyileşmeyen, kabuklanan veya kanayan cilt lekelerine dikkat çeken Sugai, bu tür belirtilerin en yaygın cilt kanseri olan bazal hücreli karsinomun habercisi olabileceğini söyledi.
Ciltte çıkan sivilce benzeri oluşumlar her zaman masum olmayabilir. Harvard Üniversitesi’nden dünyaca ünlü dermatolog Dr. Daniel Sugai, sosyal medyada 134 binden fazla izlenen videosunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dr. Sugai’ye göre ciltteki geçmeyen veya sık sık kabuklanan küçük bir leke, aslında bazal hücreli karsinom (BCC) adı verilen en yaygın cilt kanseri türünün erken bir belirtisi olabilir.
Dr. Sugai, özellikle yüz bölgesinde geçmeyen ve hafif dokunuşlarla bile kanayan noktaların göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Hastalarının sıkça, “Yüzümü yıkıyorum ama sürekli kanayan bir nokta var” şeklinde şikayetlerde bulunduğunu belirten uzman, bu tür durumların mutlaka bir dermatolog tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bazal hücreli karsinomlar genellikle yavaş büyür ancak zamanla kendi kan damarlarını geliştirerek daha kolay kanayabilir hale gelir. Bu yüzden iyileşmeyen sivilce benzeri lezyonlar, özellikle dikkatle takip edilmelidir.
Dr. Sugai, koyu tenli bireylerde bazal hücreli karsinomun daha pigmentli, yani koyu renkli bir leke olarak ortaya çıkabileceğini ve bu lekenin zamanla kanama eğilimi gösterebileceğini söyledi.
Bazen dudak gibi bölgelerde kabuklanma ya da kanama olmadan da bu tür kanserler oluşabiliyor. Bu nedenle bazı vakalar yalnızca dermatoskop gibi uzman araçlarla teşhis edilebiliyor.
Bir hastasında dudaktaki küçük bir noktanın altında “ağaç benzeri damar yapısı ve yara izine benzeyen bir doku” fark ettiğini aktaran Dr. Sugai, yapılan biyopsi sonucunda bunun cilt kanseri olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.
Cilt kanserine karşı en etkili korunma yöntemlerinden biri de düzenli güneş kremi kullanımı. Dr. Sugai, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde yaşanan güneş yanıklarının, ilerleyen yaşlarda kanser riskini ciddi şekilde artırdığını belirtti.
“İlk 20 yıl, DNA üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilecek güneş ışınlarına karşı korunma açısından çok önemli” diyen Sugai, hem UVA hem de UVB ışınlarının cilt kanseri gelişiminde başrol oynadığını vurguladı.
Cancer Research UK verilerine göre, İngiltere’deki cilt kanseri vakalarının yüzde 90’ı güneş yanığı veya solaryum kullanımı ile doğrudan ilişkili. Üstelik sadece beş kez ciddi güneş yanığına maruz kalmak bile bu ölümcül hastalık riskini kat kat artırıyor.