Son dönemde oldukça artan ishal, kusma ve karın ağrısı şikayetlerine dikkat çeken Dr. Bekir Tunca, yapılması gerekenleri tek tek sıraladı.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Bekir Tunca, artan ishal ve kusma vakalarına karşı alınması gereken önlemler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Dr. Tunca, ishali “Enfeksiyon veya enfeksiyon dışı nedenlerle bağırsaklardan sıvı kaybına yol açan bir hastalık” olarak tanımladı ve enfeksiyon kaynaklı ishallerin bakteriler, virüsler veya parazitler tarafından oluşturulduğunu belirtti.
İshale yol açan bulaş yollarını gıda, su veya temas olarak sıralayan Bekir Tunca, sıcak havalarda besinlerin daha hızlı bozulması ve bakteri üremesinin kolaylaşması nedeniyle yaz mevsiminde ishal vakalarının arttığını ifade etti. Ayrıca, yaz aylarında artan sosyalleşme ile birlikte toplu ortamlarda veya dışarıda yemek yeme, deniz veya havuzda yüzme ve seyahat sırasında gastroenterite neden olan etkenlerin bulaşmasının daha yaygın olduğunu vurguladı.
İshal ve kusma sonucunda kaybedilen sıvının, su ve gıdalarla yerine konulamadığı durumlarda sağlık kurumuna başvurulması gerektiğini belirten Tunca, kanlı ishal, 24 saatten sonra şikayetlerde gerileme olmaması veya artması, hızlı kilo kaybı ya da idrar miktarında azalma durumlarında da sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğinin altını çizdi.
Çocuklarda viral kaynaklı gastroenteritler yetişkinlere oranla daha sık görüldüğünü ve daha uzun sürebildiğini aktaran Tunca, “Viral gastroenteritler sıklıkla rotavirüs, adenovirüs veya norovirüs kaynaklı olmaktadır. Bu etkenlerin gıda ve su kaynaklı bulaşın yanında temasla da bulaşabilmektedir. Kreş veya okul gibi toplu ortamlarda temas kaynaklı bulaşın daha kolay olması nedeniyle viral gastroenteritler çocuklarda daha sık görülmektedir” ifadelerini kullandı.
İshal ve kusma durumunda hastalarda bağırsak hareketlerindeki artışa bağlı olarak özellikle dışkılama sonrası rahatlayan aralıklı karın ağrısı olabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Bekir Tunca; “Oral alımın yetersiz kalması durumunda halsizlik, nabızda hızlanma veya tansiyon düşüklüğü ya da böbrek fonksiyonlarının etkilenmesi sonucunda idrar miktarında azalma görülebilir. Küçük çocuklarda ek olarak uykuya meyil, emmede bozulma, huzursuzluk gibi bulgularda görülebilmektedir” dedi.
İshal ve kusma şikayeti olan; yatağa bağımlı, bakım ihtiyacı olan yaşlı hastalarda, çocuklarda bol su tüketiminin sağlanması gerektiğini söyleyen Tunca, oral alımın yetersiz kalması durumunda ise sağlık kuruluşuna başvurmaları tavsiyesinde bulundu.
İshal ve kusma rahatsızlıklarının diğer sağlık problemlerine de yol açabileceğini ifade eden Üniversitemiz Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Bekir Tunca, “Kaybedilen sıvının yerine konulamaması durumunda böbrek fonksiyonlarında bozulma olabilir. Kardiak aritmi özgeçmişi olan hastalarda sıvı ve elektrolit kaybına bağlı olarak taşikardi ve kardiak aritmiler görülebilir” ifadelerinde bulundu.
İshalde başlıca tedavi yönteminin kaybedilen sıvının yerine konulması olduğunu hatırlatan Tunca, “Oral alımı yeterli hastalarda bol su tüketimi önemlidir. Bağırsak florasını düzenlemek için probiyotik olarak yoğurt ve sindirimi kolay haşlanmış patates, muz gibi gıdaların tüketilmesi gereklidir. Mideyi rahatsız edebilecek yağlı, baharatlı yemeklerden kaçınılmalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.