Avrupa'daki eski kömür ve doğalgaz santralleri, teknoloji devlerinin ilgisini çekiyor. Microsoft ve Amazon gibi şirketler, yapay zekânın giderek artan enerji ihtiyacını karşılamak için bu santralleri veri merkezine dönüştürmeyi planlıyor. Hazır altyapı, enerji bağlantıları ve su kaynakları bu yerleri cazip kılıyor.
Fransa’dan Engie, Almanya’dan RWE ve İtalya’dan Enel gibi enerji devleri, veri merkezi yatırımları sayesinde atıl durumdaki santralleri kazanca çevirmeyi hedefliyor. Hem eski tesislerin kapatılma maliyetleri azalıyor hem de uzun vadeli, yüksek getirili enerji anlaşmaları imzalanabiliyor.
RWE’den Simon Stanton, bu projelerin sadece arazi satışı olmadığını, asıl değerin uzun vadeli iş ilişkilerinde ve yeni altyapı yatırımlarının güvence altına alınmasında yattığını söylüyor.
Amazon’un EMEA Enerji Direktörü Lindsay McQuade, eski santral sahalarının mevcut altyapısıyla izin süreçlerinin daha hızlı işleyebileceğini belirtiyor. Microsoft’un Enerji Başkan Yardımcısı Bobby Hollis ise, bu tesislerde su altyapısı, ısı geri kazanımı gibi hayati bileşenlerin hazır olduğunu vurguluyor.
Yapay zekâ temelli veri merkezleri, sadece yüksek enerji değil, düşük karbon salımı da talep ediyor. Bu da enerji şirketleri için bir başka fırsat doğuruyor. OVH’den Gregory LeBourg’a göre, teknoloji devleri düşük karbonlu enerji için piyasa fiyatının üstünde, megavat-saat başına 20 euroya kadar "yeşil prim" ödemeye razı.
Bu durum, yenilenebilir enerji projelerini garanti altına alırken, uzun vadeli sözleşmelerle yüz milyonlarca euroluk gelir anlamına geliyor. Bazı şirketler veri merkezlerini yeni kurulacak enerji parklarına doğrudan bağlayarak, sadece acil durumlarda şebekeye ihtiyaç duyan bir model üzerinde çalışıyor.
Engie, dünya genelinde 40 eski tesisini bu dönüşüm için pazarlıyor. Bunlardan biri Avustralya’daki eski Hazelwood kömür santrali. Enel, EDF ve Portekizli EDP de benzer planlar yapıyor. İngiltere merkezli Drax ise Yorkshire’daki eski kömür santralinin kullanılmayan bölümlerini teknoloji firmalarına açmaya hazırlanıyor. Hatta “sayacın arkasından” güç verme modeliyle doğrudan enerji sağlayacaklarını belirtiyorlar.
Avrupa’da veri merkezlerinin yaygınlığı, ABD ve Asya'nın oldukça gerisinde. Bunun en büyük nedeni ise enerji bağlantısı ve izin süreçlerinin yavaş ilerlemesi. Bu yüzden eski santraller, teknoloji şirketleri için "hızlı başlangıç" anlamına geliyor.