ABD merkezli danışmanlık firması Challenger, Gray & Christmas’ın yayımladığı son rapora göre, sadece temmuz ayında yapay zekâ nedeniyle 10 binden fazla çalışan işini kaybetti. Üstelik bu sayı, toplam işten çıkarmalar içinde önemli bir paya sahip.
Raporda yer alan verilere göre, temmuz ayında özel sektörde 806 binden fazla iş kaybı yaşandı. Bu, pandeminin zirvesi olan 2020'den bu yana en yüksek rakam. Özellikle teknoloji sektörü ağır darbe aldı: 89 bini aşkın kişi işten çıkarıldı. Bir yıl öncesine göre bu, yüzde 36'lık bir artış anlamına geliyor. Ve bu kayıpların en az 27 bini doğrudan yapay zekâya bağlanıyor.
İşten çıkarmalar kadar, işe alım süreçleri de yapay zekâdan etkileniyor. Gençleri, özellikle de yeni mezunları zorlu bir dönem bekliyor. Kariyer platformu Handshake’in verilerine göre, giriş seviyesi pozisyonların sayısı bir yılda yüzde 15 azaldı. Buna karşın iş ilanlarında “AI” ifadesinin yer alma oranı yüzde 400 arttı. Yani iş dünyası yapay zekâ bilenleri istiyor, diğerlerini ise dışarıda bırakıyor.
Yapay zekâ en çok da beyaz yakalıları tehdit ediyor. Amazon CEO’su Andy Jassy, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, “Yapay zekâ verimliliği artıracak, bu da istihdamı azaltacak,” dedi. Daha da net bir ifade Ford CEO’su Jim Farley’den geldi: “ABD’deki beyaz yaka çalışanların yarısı değiştirilecek.”
Teknoloji dünyasının bazı isimleri, örneğin OpenAI CEO’su Sam Altman, “Herkese temel gelir sağlanabilir” gibi iyimser senaryolar sunsa da gerçekler farklı. Bugün yapay zekâ yüzünden işini kaybetmiş on binlerce insan, bu vaatlerin ne kadar boş olduğunu bizzat yaşıyor.