Bursa'nın Büyükorhan ilçesinde 400 yıldır süregelen kavurma ve güveç geleneği yaşatılmaya devam ediyor. Türkiye'nin dört bir yanından gelen ziyaretçiler, cuma günü pişirilen etlerin diğer günlerden daha lezzetli olduğunu iddia ediyor.
Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde 400 yıldır her cuma günü kurulan geleneksel et pazarı, kasapların sacda yüksek ateşte pişirdiği kavurmalarla büyük ilgi görüyor.
Rivayetlere göre; her cuma burada bir Allah dostunun bulunduğuna inanılıyor. Ziyaretçiler, bu pazarda yedikleri etin tadını başka hiçbir yerde bulamadıklarını belirtiyor. Hatta bazıları, cuma günü yedikleri etin lezzetini haftanın diğer günlerinde alamadıklarını iddia ediyor.
İlçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki bir merada kurulan hayvan pazarıyla yan yana hizmet veren bu tarihi cuma pazarı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçileri “dualı et” yemek için ağırlıyor. Pazarın en eski kasaplarından biri olan 92 yaşındaki Niyazi Narı, 75 yıldır burada kasaplık yaptığını söylüyor. Ona göre, bu tarihi pazar ilk kez 400 yıl önce Osman Dede isimli bir Allah dostu tarafından kurulmuş ve o zamandan beri yalnızca cuma günleri açık kalmış.
74 yaşındaki Ali Özkan ise tarihi pazarın Osmanlı Devleti'nden miras olduğunu belirterek, "Burayı kurarken 7 tane ermiş 40 tane derviş bir araya gelmiş ve burada bu teşkilatı kurmuşlar ve hayvan almaya gelenlerin de eti burada yemelerini istemişler. O zamanlar burada her türlü yiyecek içecek, küçükbaş büyükbaş hayvan her türlü eşya ve kıyafet satılıyormuş. Çevre illerden buraya yürüyerek at üzerinde gelen tacirler ürünlerini satarmış. Şimdilerde sadece cuma günleri kurulan bu pazar o günlerden bize miras. Şimdi bu etin lezzetinin sırrı o zaman bu pazarı kurmak için bir araya gelen erenlerin duasında saklı" diye konuştu.
100 yıllık toprak kaselerde 400 yıl öncesinin tarifiyle güveç pişiren kasap Mesut İlhan, 400 yılık geçmişi olan pazarın ilk kez "Osman Dede" isminde evliya bir zat tarafından sadece cuma günleri kurulduğunu ifade ederek, "Ben güveç için perşembe gününden gelip güveçleri hazırlıyorum, fırına koyuyorum, 12 saat fırında kalıyor, cuma sabahı tekrar geliyorum. Çıkarıp fırından kemik suyunu ve baharatını atıp tekrar fırına veriyorum. Ben 3. nesilim burada. Kaseler dedemden kalma, 100 yıllık geçmişleri var her birinin. Güveci iki çeşit yapıyoruz erkeç (keçi) ve dana güveci ayrı ayrı yapıyoruz. Yalova, Ankara, Çanakkale, İstanbul, Bursa, Kütahya her yerden yemek yemeğe insanlar geliyor. Burada o evliya zatın duası var, burada huzurlu olursunuz. Burada yediğiniz yemeğin lezzetini başka yerde bulamazsınız. Güveç 400 yıldır aynı tarifle yapılıyor. Lezzeti de iç yağlardan geliyor. Böbrek yağlarını eti koyduktan sonra onun üzerine koyuyoruz. Kendi yağında 12 saatte pişiyor. Daha sonra kemik iliği suyu ile suyunu tamamlıyoruz. Lezzetin sırrı bu ve organik dağlarda beslediğimiz hayvanlarımız" dedi.