Dini nikahlı eşinin oklavayla kendisini dövüp, ellerini sıcak suyla yaktığını ileri süren 28 yaşındaki Aıunura Ryskeldiva, yardımseverlerin desteğiyle bir eve yerleştirildi. Vizesi dolduğu için Türk vatandaşı olan çocuklarını kaybetme korkusu yaşayan Kırgız kadın, yardım beklediğini söyledi.
Ryskeldiva, vize süresi bittiği için Türk vatandaşı olan çocuklarından ayrı kalma korkusuyla yaşadığını da söyledi.
2013 yılında çocuk bakıcılığı yapmak için Türkiye’ye gelen 28 yaşındaki Aıunura Ryskeldiva, Antalya’da S.E. (41) ile tanıştı. Bir süre sevgili olan ikili 5 yıl önce dini nikahla evlendi. Ryskeldiva ve S.E.’nin bu birlikteliklerinden E.E. (5), E.E. (4) ve N.E. (2,5) adında 3 kız çocuğu dünyaya geldi.
Evden kovdu İddiaya göre, son 2,5 yıldır eşi S.E., Ryskeldiva’yı aldatmaya başladı.
Sürekli tartışmaların yaşandığı evde bir gün bir kadından gelen mesajı gören Ryskeldiva, karşı tarafı arayıp telefonda tartıştı. Bunun üzerine sinirlenen S.E., Ryskeldiva’ya şiddet uyguladı, ardından 3 çocuğuyla birlikte evden kovdu.
Ryskeldiva, oturum izni bulunmadığı için şikayetçi olamazken, büyük kızlarını bir arkadaşının yanına bıraktı, en küçük kızıyla 3 gün sokakta kaldı. Ryskeldiva, polis merkezine gidip S.Y.’den bu kez şikayetçi oldu.
S.Y. hakkında uzaklaştırma kararı verilirken, Ryskeldiva da sığınma evine yerleştirildi. Çocuklarını yanına alan talihsiz kadın, yardımsever vatandaşların desteğiyle geçtiği evde oturmaya başladı.
Başından geçenleri anlatan Aıunura Ryskeldiva, “3 sene sevgili kaldık. ‘Beraber yaşayalım, evlenelim’ dedi. Ben de ‘tamam’ deyip kabul ettim. 5 yıldır beraber yaşıyorduk. 2,5 sene önce bir kadınla beraber gitti. O kadınla aralarında bir şeyler geçmiş. Onunlayken bize sahip çıkmamaya başladı. Şiddet gösteriyordu. Psikolojik olarak aşağılıyordu. Elimi sıcak suyla yaktı. Oklavayla dövdü. Şahitlerim de var. Polise sürekli gidiyordum ama oturma iznim olmayınca şikayetçi olamıyordum. Çocuklar elimden alınır korkusuyla işlem yapmadan geri dönmek zorunda kalıyordum. En sonunda dayanamadım sığınma evine gittim” dedi.
Evden kovulmadan önce eşine bir kadının mesaj attığını ileri süren Ryskeldiva, “Kız arkadaşı yazmıştı, onu arayıp ‘artık senin olsun’ deyince çocuklarla birlikte gece beni dışarı attı. 3 gün dışarıda kaldım. İki çocuğumu arkadaşıma verdim, diğer çocuğumla dışarıda kaldık. Sığınma evine tekrar gittim. Onlar da yardımcı oldu. Şikayetçi oldum ve çocukları da yanıma aldım” diye konuştu.
Ryskeldiva, şu anda oturma izni bulunmadığını ve çocuklarını kaybetme korkusuyla yaşadığını da dile getirerek, “Çocuklarımın evraklarını hallettim ama benimki biraz sıkıntılı. Vizem yok. Çocuklarım elimden alınır diye korkuyorum. Şu an geçici olarak bir evde duruyoruz. Çocuklarımla mücadele ediyoruz. Yardım eden abi ve ablalar var sağ olsunlar. Çocuklarım küçük olduğu için çalışamıyorum. Memleketteki kimsem yok, ne yapacağımı bilmiyorum” ifadelerini kullandı.