Yıllardır kayıptı, 105 yıl sonra tesadüfen bulundu! Hikayesi film gibi

Aralık 02, 2025 13:21
1
Aydın'da

Aydın'da halk arasında ‘Beybaba' olarak tanınan ‘Kerimi' mahlaslı Mustafa Asım Efendi'nin mezarı, Araştırmacı Yazar Selman Giritoğlu ve Tarihçi Dr. Hilmi Anaç, yollarının kesişmesinin ardından yaptıkları araştırmalar sonrasında Mustafa Asım Efendi'nin (Kerimi) evinin konumunu tespit ederek mezarını 105 yıl sonra ortaya çıkardı. İşte detaylar...

2
Aydın'da

Aydın'da uzun yıllardır mezarının yeri tam olarak bilinmeyen ve halk arasında "Beybaba" olarak tanınan Mustafa Asım Efendi'nin mezarı, yapılan araştırmalar sonucu gün yüzüne çıktı.

3
1851'de

1851'de İstanbul'da doğan Kerimi, Osmanlı döneminde üst düzey memur olarak görev yaptı ve yaşamının son 20 yılını Aydın'da geçirdi. Aynı zamanda şair olarak da tanınan Kerimi, çok sayıda da divan eseri bırakmıştı. Yunan işgali sırasında Aydın'daki konağı yakılan ve birçok eseri kaybolan Kerimi'nin bugüne kadar 180'e yakın eseri toplandı.

4
Bu zamana

Bu zamana kadar birçok araştırmacı yazarın yaptığı araştırma ve yazılarında Kerimi'nin şairliği ve eserlerine yönelik çalışmalar yaptığı bilinirken, yıllardır mezarının yerine yönelik detaylı bir çalışma yapılmadı. Bugüne kadar elde edilen bilgilere göre Kerimi'nin mezarının, yaşadığı evin bahçesindeki bir incir ağacının altında olduğu söylenirken, tam anlamında tespit çalışmaları ve evin konumu bilinmiyordu.

5
Araştırmacı

Araştırmacı Yazar Selman Giritoğlu ve Tarihçi Dr. Hilmi Anaç, yollarının kesişmesinin ardından yaptıkları araştırmalar sonrasında Mustafa Asım Efendi'nin (Kerimi) evinin konumunu tespit ederek mezarını 105 yıl sonra ortaya çıkardı. Kerimi'nin 3. kuşaktan torununa ulaşılan Anaç ve Giritoğlu, Aydın'ın Beybabası olarak tanınan Asım Kerimi'nin mezarının tescillenmesini istiyor.

6
"KENDİ

"KENDİ KÖKLERİMİ ARARKEN BÖYLE BİR YOLCULUĞUM BAŞLADI"

Asım Kerimi'ye kadar uzanan yolculuğunu anlatan araştırmacı yazar Selman Giritoğlu; "Kendi ailemin seceresini araştırıyordum ve Denizli'deki büyük dedemizin mezarını bulduktan sonra da en büyük dedemizin kim olduğunu öğrendik. Dedemi araştırırken de tevafuk olarak Asım Kerimi Baba'yı öğrendik. Benim büyük dedemin adının da Asım Baba olduğunu öğrenince merak ettim. Büyük dedem Asım Baba 1900 yılında doğmuş, Asım Kerimi Baba da 1900 yıllarına kadar hem Denizli'de ikamet etmiş hem de hem de memuriyetini burada devam ettiriyor.

7
Bunun

Bunun üzerine ben de Asım Kerimi Baba'yı araştırmaya başladım ve mezarının Aydın'da olduğunu öğrendim. Ama mezarın da nerede olduğu tam bilinmiyor. Sadece bir evinin bahçesinde olduğundan bahsediliyordu. Aydın'da da benim tanıdığım yoktu. Bunun üzerine sosyal medyanın gücünü kullandım ve araştırırken Hilmi Hocam ile karşılaştım. Daha sonra irtibata geçerek durumu anlattım kendisine. O da sağ olsun ilgilendi ve yaptığı araştırmalar sonucunda mezarın yerini tespit etti. Aydın'ın sevilen isimlerinden olan Dr. Bedri Noyan da zamanında Asım Kerimi'nin hayatını araştırmış, birçok eserini bir araya getirmiş.

8
Asım

Asım Kerimi'nin 180'e yakın divanı oluşturuldu. Ben de bu eserleri bir araya getirebilmek, birkaç elle tutulur belgeyi bulmak için Aydın'a geldim. Hilmi Hocamızın desteğiyle aile büyükleri ile irtibat kurduk. Kerimi babanın 3. kuşaktan torunu Nusret Özkan Anıl Amca'ya ulaştık. Onunla görüştük ve mezarı yerinde gördük. Asım Kerimi'nin vefatında Aydın, Yunan işgali altındaymış. 1920'de vefat etmiş. O dönemde buralar tam bir karmaşa içerisindeymiş ve evinin bahçesinin de müsait olması sonucunda oraya defnetmişler. Bizler de bu mirası kendimize misyon edindik. Resmi kaynaklara göre şu an orada bir mezar yok.

9
Amacımız

Amacımız da Asım Kerimi Baba'nın mezarının tescillenmesi. Aydın'da da çok bilinmiyor Asım Kerimi. Bu zat Aydın'da yaşamış ve birçok kişiye yardımcı olmuş. Aydın'ın kültürünü yaşatmak için de çok yardımcı olan bir kişi. O dönemde de Aydın'da ‘Beybaba' olarak sevilen kanaat önderi bir kişiymiş Mustafa Asım Efendi. ‘Kerimi' ise onun mahlası. İstanbul'da 1851 yılında doğmuş ve çok genç yaşta memurluğa atanmış. Sırasıyla bir çok ilde görev yapmış. Denizli'de görev yaptığı esnada Denizli'nin önde gelen ailelerinden olan Saraçzade'lerin kızı Fitnat Hanımla evlenerek hayatını kuruyor. Son görev yeri Aydın'da da ömrünün son 20 yılını tamamlıyor. Kendi köklerimi ararken böyle bir yolculuğum başladı ve çok anlamlı bir amaca hizmet edeceğimizi düşünüyorum. Aydın'ın Beybabası'nın mezarının tescillenmesini istiyoruz" dedi.

10
"Bizi defineci zannettiler"

"BİZİ DEFİNECİ ZANNETTİLER"

Mezarın bulunmasına yönelik yaptığı araştırma sürecinden bahseden Tarihçi Dr. Hilmi Anaç ise "Aydın üzerine çalışırken Selman Bey ile yollarımız kesişti ve durumu anlattı. Daha önce de Asım Kerimi'yi sormuşlardı bana fakat saha araştırması yapmamıştım. Selman Bey'in de anlatması üzerine saha araştırmasına başladım. Mahallenin kanaat önderi isimlerle görüştüm, büyüklerimizle görüştüm. Hatta ilk başlarda bizi defineci zannettiler. Ulaştığımız yaşlı bir amcamız ile konuştuk. O da mezarın bahçedeki incir ağacının altında olduğunu söyledi. Oraya gidince biz şok olduk. İki tane mezarın, yan yana ve incir ağacının altında olduğunu görünce ve eldeki verilerle de uyuşunca tespit etmiş olduk. Daha sonra Selman Bey ile irtibata geçtim. Bir ev buldum ve anlatılanlara uyuyor, gel dedim.

11
Hocam

Hocam gelene kadar ben de daha detaylı araştırdım ve Asım Kerimi Baba hakkında devasa bir geçmiş ile karşılaştım. Çünkü Aydın'da çok sevilen bir adammış. Daha detaylı araştırmalar yaparken Sicill-i Osmanî Zeyli'de kaydını buldum. Burada Osmanlı'daki memurların biyografileri bulunur. Bir baktık ki, karşımızda İstanbul beyefendisi, Fransızca bilen ve doğu-batı dillerine hakim bir insan. Böyle bir insanın Aydın'a gelip, Aydın'da tutulması bence çok önemli. Ben tabi çalışmalarıma devam ettim. Daha sonra teyit etmek amacıyla devlet yıllıklarına baktım ve 1910 yılında Devlet Salnâmesi'nde ismini buldum. Telgraf ve Posta Müdürü Mustafa Asım Efendi diye ismi Aydın Sancağı'nda geçiyor, memur listesinde. Araştırdığımda Mustafa Asım Efendi'nin ismi devlet yıllıklarında geçiyor. 1895'ten 1910 yıllarına kadar Aydın'da faal, tanınan sevilen birisiymiş. Sonra araştırmalara devam ettim. Kemal Özkaynak'ın Aydın Şairleri ve Müellifleri kitabı ile karşılaştım. Burada Asım Kerimi Baba ile ilgili bilgi var mı diye baktım ve ciddi bilgilere ulaştım. 1944 yılında basılan bu kitapta da biyografi bilgileri vardı. Benim ulaştığım bilgilerle de örtüşüyordu" dedi.

12
"TESCİLLENMEZSE MEZARIN İZLERİ SONSUZA KADAR YOK OLUR"

"TESCİLLENMEZSE MEZARIN İZLERİ SONSUZA KADAR YOK OLUR"

Mustafa Asım Efendi'nin Aydın'da şair olarak da olgun dönemlerini geçirdiğini ifade eden Dr. Anaç; "En güzel divanlarını Aydın'da yazıyor. Ama bu divanlarının Büyük Aydın Yangını'nda yandığı kaynaklara geçiyor. Asım Baba'nın Aydın'da çok sevildiğini, kendisinin Beybaba olarak tanındığını öğrendik. Yani taşradaki halkın, O'nu bir abi, bir kanaat önderi gibi sevip saydığını da öğrenmiş olduk. Bahsettiğimiz zat, Aydın'ın Beybabası. O kadar sevilen bir insan. Bu arada Selman Bey ile evi kontrol ettiğimizde aileye de ulaştık. Üçüncü kuşaktan torunu Nusret Beyefendi'ye de ulaştık, görüştük. Bu mezarın tescil edilmesi gerektiğini kendisine de söyledik. Çünkü bu mezar tescil edilmez ise yarın bir gün buraya bir beton dökülür, yol geçer ve bu mezarın izleri sonsuza kadar yok olur. Selman Bey ile birlikte yaptığımız bu araştırmalar neticesinde Asım Kerimi Baba'nın mezarını 105 yıl sonra net olarak ortaya çıkarmış olduk ve tescillenmesini istiyoruz" dedi.