Orta Doğu'da ateş çemberi büyüyor. İran-İsrail savaşına ABD de dahil oldu. Başkan Donald Trump, İran'ın Fordow, Natanz ve İsfahan dahil olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Dünyanın gözünü çevirdiği gelişmenin ardından İran'dan yeni bir açıklama daha geldi. İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı için İstanbulda bulunan İran Dışişleri Bakanı yarın Rus lider Putin ile görüşeceğini belirterek, "ABD'nin nükleer tesislere saldırısını kınıyarak ''acı verici bir ihlal. Kendimizi savunacağız'' dedi.
Orta Doğu'da İsrail ile İran arasında 13 Haziran'da başlayan çatışmalar tam anlamıyla savaşa dönüştü. Demir Kubbe'nin yetersiz kaldığı saldırılarda Tel Aviv ve Hayfa ağır hasar gördü. İran, yalnızca İsrail’i değil, İsrail'e destek için gönderilen gemi ve uçakları da hedef alacaklarını bildirdi.
Tahran başta olmak üzere birçok kritik noktayı hedef alan İsrail, gözünü Hürmüz Boğazı'na çevirdi. ABD Başkanı Donald Trump, gece saatlerinde sosyal medyadan yaptığı açıklamada İran'ın Fordow, Natanz ve İsfahan dahil olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu.
Dünyanın gözünü çevirdiği gelişmenin ardından İran'dan ilk açıklama geldi. İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı için İstanbulda bulunan İran Dışişleri Bakanı yarın Rus lider Putin ile görüşeceğini belirterek, "Birdenbire aniden bir saldırıyla karşı karşıya kaldı ABD kuvvetleri tarafından. İran, ABD'nin nükleer tesislerine yaptığı saldırıları kınamaktadır. BM kurallarını ihlal etmiştir.
Washington'daki kanun tanımayan idare, bu saldırıların karşılığından sorumludur. ABD soykırım rejimi ile saldırdı.
Bu tür saldırganlık karşısında sessiz kalmak, dünyayı daha önce hiç görmediğimiz bir kaosa götürecektir. BMGK'nın ABD'nin İran'a karşı tutumundan dolayı kınaması gerekmektedir.
Diplomasiye ihanet eden ABD'dir, Siyonist rejimi destekleyerek bu yasa dışı savaşı desteklemektedir. Amerikan idaresinin bu anlamda sonuçlarda tek ve tam kapsamlı sorumlu olduğunu ifade etmek istiyorum.
İran, güvenlik çıkarlarını ve halkını korumak için her türlü tedbiri alacaktır."
Soru: Müzakere kapısı hala açık mı? Nükleer tesisler ne kadar zarar gördü? Arabuluculuk devam ediyor mu?
Arakçi: Tahran ile iletişime geçtim, halen elimde ne kadar hasar olduğuyla ilgili kesin bir bilgi yok Ancak bunun önemini olduğunu düşünmüyorum. Bir nükleer tesise saldırmak zaten kendi içinde uluslararası hukuk ihlali ve bunun mutlaka kınanması gerekiyor.
Dün burada bir dizi mevkidaşımla görüştüm ve hepsi barış için teklifte bulundu. İsrail'in saldırganlığını konuşuyorduk ancak bugün ABD'yi de konuşuyoruz.
Diplomasi kapısı her zaman açık ancak şu an saldırı altındayız.
Soru: İran'ın müzakere masasına dönmek için ne tür şartları olacak?
Arakçi: İran'a diplomasiye geri dön çağrısında bulunmanın bir anlamı yok, zaten biz müzakere sürecindeydik ABD ile görüşüyorduk. Avrupalılarla da görüşüyorduk. Şimdi Amerikalılar bu süreci bombalıyor. Ancak biz saldırıya uğradık, askeri olarak saldırıya uğradık. Burada İran değil Amerika gerçekleştirdi bu saldırıyı, müzakereye ihanet eden onlar.
Diplomasi taraftarı olmadıklarını kanıtladılar, bu çok üzücü bir durum. ABD, BM şartlarına hiç saygı duymadığını, uluslararası hukuka hiç saygı duymadığını, herhangi bir uluslararası hukuk düzenlemesine saygı duymadığını göstermiş oldu. İhlal etmedikleri hiçbir kırmızı çizgi yok, en kötüsünü de dün akşam yaptılar.
Sadece nükleer tesislerimiz bombalanmadı BM düzenlerini de bombaladılar. Şimdi diplomasi için ne kadar alan kaldı buna bakıp göreceğiz.
Soru: ABD Başkanı Trump, İran'ın barışı kabul etmesi gerektiğini yoksa saldırıların daha ağır olacağını söyledi. İran buna nasıl yanıt verdi?
Arakçi: Bu net bir tehdittir, İran hiçbir yanlış yapmadı. Biz neden İran'a saldırılmalı anlamıyoruz. Uluslararası toplumun bunu önlemesi gerekiyor.
Dünyanın güvenliğiyle ilgili söylenecek bir şey kalmaz. İran şu an nükleer silahı olan bir rejimin saldırısı altında ve İran'ın nükleer silahı yok.
Soru: Çin ve Rusya'dan beklentiniz nedir?
Arakçi: Bugün Moskova'ya gidiyorum yarın Rus lider Putin ile görüşeceğim. Rusya, İran'ın dostudur. Her zaman birbirimizle iletişim halindeyiz.