Libya'da Muammer Kaddafi'nin öldürülmesinin ardından iç karışıklık var. Ülkenin doğusunda ve batısında çeşitli gruplar iktidarı ele geçirmeye çalışıyor. Bu yüzden sıklıkla çatışmalar yaşanıyor, ülke turistler için güvenli olmayan olarak nitelendiriliyor.
Ülkedeki karışıklıklara rağmen her sene 100 bine yakın uluslararası turist gelip gidiyor. Bazı maceraperestler, 'tehlike turizmi' ya da 'karanlık turizm' akımına katılmak için ülkeye geliyorlar.
ABD, Libya'ya seyahat etmeyi yasaklayan en yüksek seviye 4. seviye seyahat uyarısını yayımlayarak, 'suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, adam kaçırma ve silahlı çatışma' konusunda uyardı. İngiltere hükümeti ise 'her türlü seyahatten kaçınılmasını' tavsiye ediyor. Buna rağmen on binlerce kişi ülkeye turist olarak geliyor.
Son zamanlarda Hindistan gibi bazı ülkeler seyahat kısıtlamalarını hafifletti ve bazı gezginler yeniden Libya'ya gitmeye başladı. 2024'te Libya'yı ziyaret eden içerik üreticileri Hudson ve Emily, "Orada olduğumuz süre boyunca kendimizi güvende hissettik" dedi. Çift, "işini çok ciddiye alan" bir korumayla seyahat etti ve hatta onlarla birlikte tuvalete bile girdi. Ekstra önlemlere rağmen, antik kalıntıları ve UNESCO Dünya Mirası alanı olan Leptis Magna'yı, "güzel" Trablus şehrini ve "aşırı cana yakın insanları" hayranlıkla izleyerek zamanlarının tadını çıkardılar. Fakat tüm bunlar oranın güvenli olduğu anlamını taşımıyor.
Geçtiğimiz yıl bir İngiliz turist Libya'daki ordu kontrol noktasında 7 saat boyunca silah zoruyla alıkonuldu. 26 yaşındaki Daniel Punto, İran, Irak ve Suriye'ye de gitti. Libya'da ise 'korkutucu' anlar yaşadı.
Seyahat uzmanları ise doğal afetler, toplu cinayetler veya kötü bir şeyin yaşandığı diğer olay veya durumların yaşandığı yerleri ziyaret etmeye yönelik ilginin arttığını söylüyor.