İsrail ablukası ve saldırısı altında olan Gazze’de su krizi yaşanıyor. İsrail tarafından susuz, gıdasız ve elektriksiz bırakılan Gazzeliler, hayatta kalabilmek için tuzlu ve kirli su içiyorlar.
Hamas’ın saldırısı ile Gazze’yi bombalamaya başlayan İsrail, insanları susuz, gıdasız ve elektriksiz bıraktı. İnsani yardımların da ulaşmadığı Gazze’de insanlar hayatta kalabilmek için tuzlu ve kirli suları içiyorlar. Gazze’deki Filistinli sağlık yetkililerine göre, İsrail'in hava saldırılarının başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde 3 bin 500'den fazla kişi öldü ve 12 bin 500'den fazla kişi yaralandı.
Mahmud Abdül Hakim Gazze'de bir tankerden su alabilmek için sırada beklerken şunları söylüyor: “Yorgunum ama eşim, ebeveynlerim ve iki çocuğum için bu sırada durmak zorundayım. İsrail ordusu şimdi de bu mahalleyi bombalayacakları konusunda uyarı yaptı” diyor. Mahmud, satın almayı başardığı 500 litre suyu 38 kişiyle paylaşacak. Damlası değerli olan bu su, tencere ve tavalarda saklanacak.
Mahmud, evlerindeki muslukların videosunu BBC ile paylaşıyor; bir damla bile su akmıyor. Ailesi sadece günün yalnızca belirli saatlerinde su içiyor ve sırayla yıkanıyor. Yemek pişirmek için neredeyse hiç suları yok.
Gazze Şeridi'ndeki yerel halkın anlatımına göre Filistinliler kuyulardan su çekerek bu suyu tankerlere aktarıyor. Kamyonlar farklı mahallelere giderek bu suyu satıyor. Su sıkıntısı özellikle çocuklu ailelerin işini zorlaştırıyor. Gazze kentindeki bir mahalle olan Tal-al-Hava'da kız kardeşi ve yeğenleriyle birlikte yaşayan Nahed Abu Harbied, "Çocuklar açlıktan ölüyor, ben de onlara patlamış mısır yapmak zorunda kalıyorum, çünkü elimizde kalan tek şey bu" diyor.
Bölge sakinleri, konutlara su verilmesi durumunda dahi, su pompalayacak güç kaynağının olmaması nedeniyle bunun nafile olacağını söylüyor. BM, Gazze Şeridi'ndeki nüfusun yalnızca yüzde 14'ünün (308 bin kişi) bu kaynaktan yararlanabildiğini söylüyor.İsrailli bir yetkili, BBC'ye güneyde su tedarikinin yeniden başladığını savundu. İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi'nin su ihtiyacının yalnızca yüzde 8 ila 10’unun İsrail tarafından kontrol edildiğini iddia ediyor.