Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
ABD Başkanı Donald Trump'ın doğruladığı telefon görüşmesine ilişkin detaylar ortaya çıktı. İngiliz haber ajansı Reuters, Venezuela lideri Nicolas Maduro'ya Trump'ın ülkeyi terk etmesi için 1 hafta süre verdiğini yazdı. 21 Kasım'da gerçekleşen telefon görüşmesinde Trump'ın, Maduro'ya, ''aile üyeleriyle birlikte kendi seçtiği bir yere gitmek üzere Venezuela’yı terk etmesi için bir haftası olduğunu" söylediği belirtildi. Haberde, Trump’ın verdiği sürenin 28 Kasım Cuma günü dolduğu bildirildi.

Reuters, Maduro’nun Trump ile yaptığı görüşmede, "kendisi ve aile üyeleri için tüm ABD yaptırımlarının kaldırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde hakkında yürütülen önemli davanın sonlandırılması da dahil olmak üzere ‘tam yasal af sağlanması’ şartıyla ülkeyi terk etmeye hazır olduğunu" ifade ettiğini aktardı.
Maduro ayrıca, yeni seçimlere kadar geçiş hükümetinin ülkenin İcra Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynaklara göre; Trump, Maduro’nun taleplerinin çoğunu reddetti.

Trump'ın bu tehdidi karşısında Maduro ise dans ederek ABD'ye mesaj verdi. Venezuela lideri, partisinin organize ettiği bir miting sırasında konuşmasının remiks edilmiş versiyonuyla dans ederek ABD’ye "barış" çağrısı yaptı.

Eski Devlet Başkanı Hugo Chavez’e bağlılık yemini eden Maduro, şunları söyledi:
"Son ana kadar gerekirse hayatım pahasına da olsa sizlere sadık kalacağıma yemin ediyorum. Sizi asla yüzüstü bırakmayacağıma ve hayal kırıklığına uğratmayacağıma emin olabilirsiniz. Venezuela'da barış ve ulusal birlik hakimdir. Halk, ülkeyi inşa ederek barışı kazanmaya devam etmek için örgütlü ve hazırlıklıdır. Halkımız 22 haftadır kışlalara gitti ve gönüllü milisler ülkenin egemenliğini savunmak için seferber oldu."

ABD Başkanı Donald Trump, 30 Kasım’da Venezuela lideri Nicolas Maduro ile bir telefon görüşmesi yaptığını doğrulamış, ancak görüşme içeriğine ilişkin detay vermemişti. Trump, 29 Kasım’da ise "Tüm havayolu şirketleri, pilotlar, uyuşturucu satıcıları ve insan kaçakçıları, Venezuela ve çevresindeki hava sahasının tamamen kapalı olduğunu dikkate alın" açıklaması yapmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararname kapsamında, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele gerekçesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.

ABD, bu bağlamda ağustos sonlarında Venezuela açıklarına denizaltı ile savaş gemilerinden oluşan deniz gücü göndermiş, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de ABD ordusunun Venezuela'da rejim değişikliği dahil operasyonlara hazır olduğunu söylemişti.
Venezuela Devlet Başkanı Maduro da buna karşılık ülkede 4,5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

ABD'nin Venezuela açıklarında bazı tekneleri uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle hedef almaya devam etmesi hem Venezuela yönetimi hem de uluslararası kamuoyunda eleştirilere neden olmuş, saldırıların "uluslararası hukuka aykırı olduğu" savunulmuştu.

ABD'nin, "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi olan USS Gerald R. Ford ve saldırı grubunun, Latin Amerika bölgesine ulaştığı belirtilmişti.