ABD merkezli iSeeCars’ın yaptığı son araştırma, ikinci el otomobil pazarında aracın rengiyle satış değeri arasındaki güçlü bağı ortaya koydu. Araştırmaya göre, teknik donanım kadar renk tercihi de aracın ikinci eldeki değerini ciddi şekilde etkiliyor.
Araç satın alırken motor gücü, donanım seviyesi ya da marka kadar rengi de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yapılan yeni bir araştırma, otomobillerin ikinci el piyasasında yaşadığı değer kaybında rengin önemli bir rol oynadığını gözler önüne serdi.
Üç yıllık kullanım süreci sonunda araçların ortalama yüzde 31 oranında değer kaybettiği görülürken, bu oran segmentlere göre değişiklik gösteriyor. Binek otomobillerde değer kaybı ortalama yüzde 29,9, crossover SUV’larda yüzde 32,7, pick-up araçlarda ise yüzde 27,1 olarak belirlendi.
Araştırma, segmentlere göre en fazla değer kaybettiren renkleri şu şekilde sıraladı:
Binek otomobillerde: En yüksek değer kaybı yüzde 37,9 ile altın renginde. Onu yüzde 33,8 ile yeşil ve yüzde 31,9 ile kahverengi takip ediyor.
Crossover SUV’larda: Siyah renk yüzde 33,6 ile zirvede. Ardından yüzde 33,4 ile kahverengi ve yüzde 33,2 ile beyaz geliyor.
Pick-up araçlarda: En fazla değer kaybı yüzde 28,8 ile kırmızıda görülüyor. Bej (%28,7) ve beyaz (%28,3) da dikkat çeken diğer renkler arasında.
Araştırma, sadece lüks segment değil, daha uygun fiyatlı modellerde de rengin ikinci el değerine doğrudan etki ettiğini ortaya koydu. Özellikle piyasada “likit” olarak bilinen, yani kolay satılabilir araçlarda bile yanlış renk tercihi, ciddi değer kaybına neden olabiliyor.
Araştırmayı yürüten uzmanlar, ikinci elde daha avantajlı satış yapmak isteyen tüketicilere önemli bir uyarıda bulunuyor: Yalnızca teknik donanım ya da kilometreye odaklanmayın; renk seçimi de alım-satım sürecinde belirleyici bir unsur. Özellikle altın, kahverengi ve siyah gibi renklerin ciddi değer kayıplarına yol açabileceğini belirten uzmanlar, bu renklerden mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğini vurguluyor.