ABD'de Meksika mutfağına olan ilgi restoran zincirlerini büyütürken, yatırımcılar TACO esprisiyle siyasi riskleri de fiyatlıyor. Yum Brands yükselirken, Chipotle düşüşte.
Son zamanlarda ABD borsalarında farklı bir "tat" konuşuluyor: TACO. Ancak burada bahsedilen şey, sadece baharatlı bir dürüm değil; hem finansal bir espri, hem de restoran sektöründeki hızlı büyümenin sembolü.
Yatırım çevrelerinde TACO, "Trump Always Chickens Out" yani "Trump her zaman geri çekilir" ifadesinin baş harflerinden türetilmiş mizahi bir terim. Başkan Donald Trump'ın ticaret politikalarında sık sık geri adım atmasını tiye alan bu deyim, piyasalardaki siyasi risk algısının da nasıl zaman zaman dalgaya dönüştüğünün bir göstergesi.
Ama işin bir de gerçek TACO'su var. Yani Meksika restoranları… ABD'de bu mutfağa olan ilgi son yıllarda büyük bir sıçrama yaptı. 2024 itibarıyla Meksika restoranlarının sayısı 84 bine yaklaşmış durumda. Bu sayı, Çin, İtalyan ve pizza restoranlarını geride bıraktı. Üstelik sadece sayı değil, gelirler de dikkat çekici: Toplam yıllık gelir 34 milyar doları aşarak pizza zincirlerini solladı.
Amerikalıların baharatlı, çeşitli ve daha "özgün" lezzetlere yönelmesi bu trendin arkasındaki temel neden olarak gösteriliyor. Uzmanlara göre, Meksika mutfağı artık sadece göçmen kökenli tüketicilere hitap etmiyor; ülke genelinde geniş bir müşteri kitlesine ulaşmış durumda.
Peki ya yatırımcılar? Borsalarda da bu iştahın yansımaları hissediliyor. Taco Bell'in ana şirketi Yum Brands, 2024'ün başından bu yana %7'yi aşan bir hisse artışı yaşadı. Aynı mağazadaki satışlarda ise %9'luk bir büyüme kaydedildi. Bu da yatırımcılar için iştah açıcı bir tablo çiziyor.
Ancak her şirket için tablo aynı değil. Sektörün bir diğer büyük oyuncusu Chipotle, bu dönemde %14'lük bir hisse kaybı yaşadı. 2020'den bu yana ilk kez mağaza satışlarında düşüş görüldü. Analistler, bu düşüşün büyük oranda önceki yıllardaki hızlı büyümeden kaynaklandığını, dolayısıyla geçici olabileceğini belirtiyor. Firmanın yeniden ivme kazanması için pazarlama harcamalarına yönelmesi bekleniyor.
Bir yandan da yatırımcıların radarında siyasi gelişmeler var. Özellikle Trump'ın döneminde sıkça gündeme gelen ithalat tarifeleri, Meksika kaynaklı ürünleri ve restoran zincirlerini etkileyebilecek riskler arasında görülüyordu. TACO esprisi de aslında bu tehditlerin çoğunlukla uygulanmadan geri çekilmesine yönelik bir eleştiri niteliğinde.
Uzmanlar, kısa vadeli dalgalanmalardan çok uzun vadeli büyüme potansiyeline odaklanılması gerektiğini vurguluyor. Meksika mutfağının ABD'deki yükselişi sadece gastronomi değil, aynı zamanda kârlı bir yatırım alanı olarak da dikkat çekiyor.