Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) geçtiğimiz hafta yayımladığı duyuru ile birlikte fiili hizmet süresi zammı yani halk arasında bilinen adıyla "yıpranma hakkı" konusunda önemli bir adım atıldı. Meslek kodlarının doğru bildirilmesi adına yeni bir uygulamaya geçileceği belirtilen açıklamada, hatalı bildirimlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Peki bu değişiklik, bazı meslek grupları için erken emeklilik hakkının sona erdiği anlamına mı geliyor? Gazeteci Ahmet Kıvanç, yıpranma hakkı ile ilgili tüm merak edilenler detayları kaleme aldı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kamuoyunda "yıpranma hakkı" olarak bilinen fiili hizmet süresi zammıyla ilgili dikkat çeken bir değişikliğe imza attı. Geçen hafta yayımlanan duyuruyla birlikte bazı meslek gruplarına yönelik yeni sınırlamalar getirildi. Bu adım, erken emeklilik avantajından yararlanan birçok çalışanı yakından ilgilendiriyor.
Yeni düzenlemeyle birlikte, fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmek için yalnızca ilgili meslek kodlarında kayıtlı olunması yeterli olmayacak. SGK, uygulamada suistimallerin önüne geçebilmek adına meslek kodlarını daha ayrıntılı şekilde denetleyeceğini ve yalnızca gerçekten riskli, yıpratıcı işlerde çalışan kişilerin bu haktan faydalanabilmesini sağlayacağını belirtti. Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç, konuyu ele aldığı yazısında uygulamanın detaylarını açıkladı.
''5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda sayılan ağır ve tehlikeli mesleklerde çalışılan sürelere prim günü ilave ediliyor. Buna "fiili hizmet süresi zammı" deniliyor. Halk arasında ise "yıpranma hakkı" olarak adlandırılıyor. 2008 yılından sonra bu şekilde ilave edilen prim günleri emekli aylıklarını artırıyor. Mesleklerine göre farklı sürelerde erken emeklilik hakkı elde ediliyor.
SGK’nın duyurusuna geçmeden önce kimlerin nasıl yararlandığına ilişkin genel bilgi vereyim. Çalışılan her 360 güne karşılık 60 gün ilave edilen meslekler şöyle:
"Kurşun ve arsenik işleri, cam fabrika ve atölyeleri, çimento fabrikaları, kok fabrikalarıyla termik santraller, alüminyum fabrikaları, döküm fabrikaları, itfaiye ve yangın söndürme işleri, insan sağlığına ilişkin işler."
"Cıva üretimi işleri sanayii, demir ve çelik fabrikaları, asit üretimi yapan fabrika ve atölyeler, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve polis mesleği ile Milli İstihbarat Teşkilatı, basın ve gazetecilik mesleği, TRT, milletvekilleri, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, ceza infaz kurumu çalışanları."
Yer altı işlerinde çalışanların her 360 günlük çalışma sürelerine ise 180 gün ekleniyor. Eklenen süre asker, polis ve MİT mensuplarında 8 yılı, diğer mesleklerde 5 yılı aşamıyor. Bu sürelerin yarısı yaş hadlerinden indiriliyor. Ancak, indirilecek süre 3 yılı aşamıyor. Daha açık anlatırsak, yıpranma hakkından yararlananlardan asker, polis, MİT personeli, milletvekili, cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanlar en fazla 3 yıla kadar, diğer meslek mensupları ise en fazla 2,5 yıla kadar erken emekli olabiliyorlar. Erken emekli olabilmek için söz konusu mesleklerde en az 3600 günün tamamlanması gerekiyor.
Kanunda yer alan bu kurallarda herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Ancak, uygulamada yaşanan bazı sorunlar bulunuyor. Yukarıda sıralanan fiili hizmet süresi zammına tabi iş yerleri tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) FHSZ’ye tabi belge türleri ile 4/a statüsünde çalışanların hizmetleri bildiriliyor.
SGK’nın geçtiğimiz en hafta yayımladığı "Kısıtlanacak meslek kodları hakkında" başlıklı duyurusunda, söz konusu iş yerlerince yapılan hizmet bildirimlerinde bazı meslek kodlarının FHSZ’ye tabi çalışma sayılamayacak ve işin risklerine maruz kalmayacağı nitelikte olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Nisan 2025 dönemine ait hizmetlerin bildirimlerinden itibaren, kısıtlanan meslek kodlarından iş yerleri tarafından SGK’ya FHSZ’ye tabi belge türleri ile hizmet bildirimi yapılmasının engelleneceği, bildirim aşamasında işverenlere hata mesajı verileceği kaydedildi. Nisan ayında çalışanlar için beyannameler bu ay verilecek. Bu aydan itibaren meslek kodu kısıtlaması başlayacak.
Yapılan işin fiilen riskine maruz kaldığı halde meslek kodu girişi işverenlerce hatalı bildirilenlerin hatalı meslek kodları işverenlerce düzeltilerek yapmış oldukları işe uygun meslek kodu bildirimlerinin yapılması ya da belge türlerinin FHSZ’ye tabi olmayan belge türü ile değiştirilmesi gerekecek.
Diğer yandan, işverenler bağlı bulundukları sosyal güvenlik merkezlerine başvurarak iş yerlerinde FHSZ’ye tabi çalışması bulunan ancak meslek kodu kısıtlaması nedeniyle hizmet bildirimi yapılamayan çalışanların FHSZ’ye tabi işte çalıştırıldığını belgelendirecekler. Yapılacak inceleme sonucu FHSZ’ye tabi çalışması olduğu ispatlanan kişiler için tanımlama yapılarak hizmet bildirimi yapılması sağlanacak.
Kısıtlanan meslek kodları 98 sayfadan oluşuyor. Bu meslek kodlarında çalışanlar zaten FHSZ kapsamında değildi. Bununla birlikte, gerçekte FHSZ kapsamında olduğu halde bildirimleri kısıtlanan meslek kodlarından yapılanlar olduğu tespit edildi. Örneğin şoförlük mesleği FHSZ kapsamında değil. Yangın söndürme işinde çalışan itfaiye şoförü ise FHSZ kapsamında yer alıyor. Bu kişinin meslek kodu itfaiye şoförü değil vasıta sürücüsü meslek kodundan bildirilirse sistem hata verecek. Doğru meslek kodundan girilmesi istenecek.
Kanun, FHSZ’den yararlanabilmek için fiilen kanunda düzenlenen işte çalışılmasını şart koşuyor. Örneğin döküm fabrikası FHSZ kapsamında ama burada çalışan herkes kapsamda yer almıyor. Yıpranmadan yararlanabilmek için döküm fabrikasında döküm kalıp ve maçalarının yapılması ve döküme hazır duruma getirilmesi, döküm şarjının hazırlanması ve her çeşit maden eritme fırınlarının döküme hazır duruma getirilmesi, maden eritme ve dökme işlerinde fiilen çalışmak gerekiyor. Döküm fabrikasındaki diğer işçiler yıpranmadan yararlanamazlar."