HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü sürecine dair son gelişmeleri değerlendirmek üzere konfederasyon genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Arslan, görüşmelerin uzamasının HAK-İŞ veya TÜRK-İŞ kaynaklı olmadığını belirtti.
Süreçte 27 Şubat'ta TÜHİS'e taleplerini ilettiklerini hatırlatan Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın kamuoyuyla paylaşıp daha sonra geri çektiği teklifin kendileri açısından kabul edilebilir olmadığını söyledi.
HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ arasındaki ilişkilerin yapıcı bir zeminde sürdüğünü vurgulayan Arslan, bazı açıklamaların sürece zarar verdiğini belirterek, karşılıklı saygıya dikkat çekti. "HAK-İŞ olarak bugüne kadar ilişkilerde titizlik gösterdik." ifadelerini kullandı.
HAK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu'nun olağanüstü toplandığını açıklayan Arslan, toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’den randevu talep ettiklerini belirtti Ancak verilen randevuya heyetin tamamı hazır olamadığı için katılım sağlanamadığını ifade etti.
TÜRK-İŞ’in dün akşam hükümetin yeni teklifini kamuoyuna duyurduğunu belirten Arslan, bu teklifin HAK-İŞ tarafından sabah saatlerinde incelendiğini, sendikaların görüşüne başvurulacağını söyledi. “Sendikalarımızın kararı ‘imzalayın’ yönünde olursa gereği yapılacaktır.” dedi.
“HAK-İŞ grev kararlarını neden açıklamıyor?” sorusuna da cevap veren Arslan, grev kararlarının bazı iş yerlerinde gündemde olduğunu, ancak süreçlerin henüz tamamlanmadığını söyledi. Orman Genel Müdürlüğü, ÇAYKUR, Et ve Süt Kurumu gibi kritik alanlarda grev haklarının bulunduğunu, bazı iş kollarının ise grev yasağı kapsamında olduğunu ifade etti.
Arslan, süreci masada çözmeyi istediklerini ancak farklı bir sonuç çıkması halinde buna da saygı duyulması gerektiğini söyledi. Sendikaların aldığı her kararın arkasında olacaklarını belirtti.
Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Arslan, hükümetin sunduğu son teklifin önceki tekliflere kıyasla daha olumlu olduğunu ancak hâlâ taleplerin gerisinde kaldığını ifade etti. Nihai kararın sendikalar tarafından verileceğini yineledi.
Bazı sendikaların yetki belgelerini kaybettiğine yönelik iddialara da değinen Arslan, HAK-İŞ’e bağlı hiçbir sendikanın yetki belgesi kaybı yaşamadığını vurguladı.