Ekonomi yönetiminin seçim sonrasi basa geçmesiyle birlikte enflasyonla mücadele süreci resmen basladi. Istikrarli büyüme için gerek faiz kararlari gerekse yatirimci görüsmeleri ile kararli adimlar atilmaya devam ediyor.
TCMB'nin enflasyonla mücadele konusundaki kararliligini ortaya koymasiyla Türkiye'nin CDS'sindeki gerileme hiz kazandi. Mayis ayinda 700 baz puan seviyesinde olan Türkiye'nin CDS'si, 5 Kasim Cuma günü 330 baz puana inerek son 35 ayin en düsük seviyesini gördü.
Bu gelismeler yatirimcilarda karsilik bulurken Türk ekonomisinin görünümüne iliskin uluslararasi kredi derecelendirme kuruluslari ve yatirim bankalarinin görüslerindeki olumlu degisimi de beraberinde getirdi.
Kredi derecelendirme kuruluslarindan not görünümüne yönelik yukari yönlü revizyonlar geldi
Uluslararasi kredi derecelendirme kurulusu Fitch Ratings, 8 Eylül'deki degerlendirmesinde, Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken not görünümünü 2 yil sonra "negatif"ten "duragan"a çikardi.
Fitch, Türkiye ekonomisinin bu yila iliskin büyüme tahminini yüzde 2,5'ten yüzde 4,3'e yükseltti, ekonominin 2024'te yüzde 3 ve 2025'te 3,4 büyüyecegini öngördü.
Ayrica Fitch'in kasim ayinda yayimlanan raporunda, Türk ekonomisine iliskin orta vadeli potansiyel büyüme tahmini yüzde 3,9'dan 4,1'e yükseltildi.
Kredi derecelendirme kurulusu Standard & Poor's (S&P) 29 Eylül'de Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit etti ve kredi notu görünümünü "politika degisikligi" nedeniyle "negatif"ten "duragan"a çikardi.
Açiklamada, siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmasiyla 2026'ya kadar yeni ekibin Türk ekonomisini dis borçla finanse edilen tüketimden uzaklastirarak daha dengeli dis ve mali hesaplara, daha kabul edilebilir enflasyon seviyelerine dogru yeniden dengeleyebilecegine inanildigi belirtilerek, "duragan" kredi notu görünümünün, Ortodoks para politikalarinin yeniden uygulanmasindan dolayi Türkiye'nin kredi itibarina yönelik dengeli riskleri yansittigi kaydedildi.
Ayrica S&P, Türkiye'de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle 1 Aralik'ta takvim disi degerlendirmeye giderek ülkenin kredi görünümünü revize etti. Kurulus, Türkiye'nin kredi notunu "B" olarak teyit ederken kredi notu görünümünü "duragan"dan "pozitif"e çevirdi. S&P'den yapilan açiklamada, ödemeler dengesinin daha da iyilesmesi, döviz rezervlerinin daha hizli artmasi ve gelecek 12 ay içinde dolarizasyonda düsüs görülmesi halinde uzun vadeli ülke notunun bir kademe yükseltilebilecegi ifade edildi.
Avrupa Imar ve Kalkinma Bankasi (EBRD), eylülde Türkiye ekonomisine iliskin 2023 yili büyüme beklentisini yüzde 2,5'ten yüzde 3,5'e çikardi. Yukari yönlü revizyonun, seçim öncesi mali canlanmanin etkisiyle yilin ilk yarisindaki güçlü büyümeyi yansittigi aktarilan EBRD raporunda, ülke ekonomisinin 2024'te yüzde 3 büyüyecegi öngörüldü.
Birlesmis Milletler Ticaret ve Kalkinma Konferansi (UNCTAD), Türkiye ekonomisine iliskin büyüme tahminini bu yil için yüzde 2,6'dan yüzde 3,7'ye yükseltti. Türkiye'nin gelecek yil da yüzde 1,9 büyüyecegi tahmin edildi.
Dünya Bankasi, Türkiye'nin bu yila iliskin ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,2'den 4,2'ye yükseltti. Bankanin ekim ayinda yayimlanan Avrupa ve Orta Asya bölgesine yönelik Ekonomik Güncelleme Raporu'nda, Türk ekonomisinin gelecek yil yüzde 3,1 ve 2025'te yüzde 3,9 büyümesinin beklendigi kaydedildi.
Uluslararasi Para Fonu (IMF) da Türkiye ekonomisine iliskin büyüme beklentilerinde bu yil ve gelecek yil için yukari yönlü revizyona gitti. Fon, Türkiye ekonomisinin bu yil yüzde 4 ve gelecek yil yüzde 3,25 büyüyecegi tahmininde bulundu. IMF, temmuz ayindaki tahminlerinde, Türkiye ekonomisinin bu yil yüzde 3 ve gelecek yil yüzde 2,8 büyüyecegini öngörmüstü.
Ayrica IMF'nin, James Walsh liderligindeki IMF heyetinin 25-29 Eylül'de yaptigi Türkiye ziyaretinin ardindan ülke ekonomisine iliskin paylastigi degerlendirmelerde de Türkiye'de seçimden bu yana uygulanan politika degisikliginin memnuniyetle karsilandigi aktarildi. Açiklamada, politika faizinin yükseltilmesi, vergilerin artirilmasi ve bazi finansal sektör önlemlerinin serbestlestirilmesi yönündeki son adimlarin riskleri azalttigi ve yatirimci güvenini artirdigi belirtilerek, TCMB'nin rezerv pozisyonunun da iyilestigi ifade edildi.
Ekonomik Isbirligi ve Kalkinma Örgütü (OECD), kasim ayinda yayimladigi Ekonomik Görünüm Raporu'nda, Türkiye ekonomisine iliskin büyüme beklentisini bu yil için yüzde 4,3'ten yüzde 4,5'e yükseltti. Türkiye ekonomisinin 2024'te 2,9 büyümesi beklenirken, 2025'te büyümenin yüzde 3,2'ye yükselecegi tahmin edildi. Örgütün Türkiye ekonomisine iliskin degerlendirmesinde, sikilasan para politikasi ve enflasyonun hane halki tüketimini zayiflatacagi, bununla birlikte Türkiye'nin ihracatinin daha güçlü bir küresel büyümeyi yansitacak sekilde 2025'te ivme kazanacaginin öngörüldügü aktarildi.
ABD'nin büyük yatirim bankalarindan JP Morgan, "TL'de agirlik artir" tavsiyesine basladi. Bankanin eylül ayi basinda yatirimcilara gönderdigi bilgi notunda, Türkiye'deki gelismelere iliskin degerlendirmeler yer alirken, "Model portföyümüze küçük bir miktar 'TL agirlik artir' pozisyonu ekliyoruz. Temmuz basinda opsiyonlarda TL uzun pozisyonu almistik. Artik risk/ödül dengesinin dogrudan TL alimdan yana oldugunu düsünüyoruz." ifadeleri kullanildi.
JP Morgan'In ekim ayinda yayimlanan "Avrupa, Orta Dogu ve Afrika, Gelismekte Olan Piyasalar Yerel Piyasalar Pusulasi" baslikli raporunda da makroekonomik politikalarin dogru yönde ilerledigi belirtilerek, "TL, temel açidan çok ucuzladigi için yüksek enflasyonun rekabetçiligi azaltmasi artik daha az endise verici bir durum. Rezerv büyümesinden ödün vermeden TL'yi büyük ölçüde istikrarli tutabiliyorlar." degerlendirmesi yer aldi.
Goldman Sachs ise eylül ayi sonunda müsterilerine gönderdigi "Türkiye (Türk lirasi) oyuna geri döndü" baslikli gelisen piyasalar raporunda, Türkiye'nin politika faizindeki hizli normallesmenin Türk lirasinda kazancin geri döndügüne isaret ettigi kaydedildi.
TCMB Baskani Hafize Gaye Erkan'in kasim ayi basindaki Enflasyon Raporu sunumunun ardindan yabanci yatirim bankalari tarafindan paylasilan analizlerde, "enflasyonda kalici ve belirgin bir düsüs saglanana kadar sikilastirmanin devam edecegi" kararliligina vurgu yapildi. Morgan Stanley'nin CEEMEA ülkelerine yönelik haftalik raporundaki Türkiye'ye iliskin degerlendirmede, Para Politikasi Kurulu (PPK) karar metinleriyle uyumlu olarak yapilan iletisimin güçlü bir sekilde enflasyona odaklanildigini gösterdigi belirtildi.
Citibank'in raporunda da enflasyonda kalici ve belirgin bir düsüs saglanana kadar sikilastirmanin devam edecegi, TL cinsinden varliklarin cazibesinin arttirilmasina devam edilecegi hususlarinin önem arz ettigi aktarildi.
Deutche Bank tarafindan kasim ayinda paylasilan bilgi notunda, Türk tahvillerinin 2024'te en iyi performans gösteren gelismekte olan tahviller arasinda yer alabilecegi ifade edildi. Bankanin notunda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasinin parasal sikilastirmada beklentilerin üzerinde kararlar almasinin, korunmaya açik TL mevduatlar vurgulanarak uygulanmaya baslanan makro ihtiyati çerçevedeki yeni uygulamalarin ve bankanin seffaf iletisiminin TL için sürpriz bir pozitiflik içerdigine dikkat çekildi. Bilgi notunda, TL için taktiksel alim önerisinde bulunuldu.
BNP Paribas da TCMB'nin son aylarda yaptigi para politikasi düzenlemesinin ardindan Türk tahvillerinin daha cazip hale geldigini bildirdi.