Küresel piyasalarda, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinden alınan olumlu sinyallere karşın, ABD Merkez Bankasının (Fed) bu akşam alacağı para politikası kararları, açıklanacak önemli makroekonomik veriler ve bilançolar öncesi karışık bir seyir öne çıkıyor.
ABD yönetiminin korumacılık kapsamında uyguladığı tarifelerin küresel ekonomi üzerindeki etkilerine ilişkin belirsizlik ve bu hususta değişkenlik gösteren politikalar piyasalarda baskı unsuru olarak öne çıkıyor.
Dün, ABD ile Çin'in İsveç'teki ticaret görüşmeleri sona erdi. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Stockholm'de düzenlenen müzakerelerin üçüncü turunun ardından görüşmelerin çok yapıcı geçtiğini açıkladı. Bessent, Çin tarafının tarifelere ara verilmesi konusunda anlaştıklarını açıkladığını ancak ABD Başkanı Donald Trump ile görüşene kadar böyle bir anlaşma yapmadıklarını söyledi.
Söz konusu gelişme, restleşmeye dönüşen tarifelerin piyasalarda yarattığı stresin bir nebze azalmasına katkıda bulunurken, yatırımcıların odağının Fed'in bu akşam açıklayacağı para politikası kararları ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı sözle yönlendirmelere kaydığı görünüyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in bu akşam politika faizini değiştirmeyeceğine kesin gözüyle bakılırken, bankanın eylül ayında yüzde 67 ihtimalle 25 baz puanlık faiz indirimine gideceği öngörülüyor.
Öte yandan tarifelerin ekonomiye etkilerinin ölçümlenebileceği ABD ve Avro Bölgesi'nde ikinci çeyrek büyüme verileri yatırımcıların odağında yer alıyor. ABD'de cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi öncesi gelen JOLTS açık iş sayısı verisi ise iş gücü piyasasındaki faaliyetin yavaşladığına işaret etti. Buna göre, ülkede açık iş sayısı, haziranda 7 milyon 437 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kaldı.
Bu gelişmelerin yanında IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun temmuz sayısını "Küresel Ekonomi: Süregelen Belirsizlik Ortamında Zayıf Dayanıklılık" başlığıyla yayımladı.
IMF, küresel ekonomik büyüme tahminlerini bu yıl için yüzde 3'e ve gelecek yıl için yüzde 3,1'e yükseltti. ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin 2025 yılı için yüzde 1,8'den 1,9'a çıkarıldığı kaydedilen raporda, ülke ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahmininin 1,7'den yüzde 2'ye yükseltildiği aktarıldı.
Bu arada, "Muhteşem yedili" olarak adlandırılan şirketlerden Meta ve Microsoft'un da bugün açıklanacak bilançoları yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD'de Conference Board tarafından açıklanan Tüketici Güven Endeksi, temmuzda 97,2'ye yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Ülkede mal ticareti açığı da haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 10,8 azalarak 86 milyar dolara geriledi.
Bu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,33'e inerken, dolar endeksi de azalan ticaret gerilimi ve Fed'in eylülde faiz indirimi yapacağına ilişkin artan beklentilerle yüzde 0,1 düşüşle 98,7 seviyesine çekilerek son 4 işlem günündeki yükselişini sona erdirdi.
Dolar endeksinin zayıflaması ve gerileyen tahvil getirilerinden destek bulan altının ons fiyatı dün yüzde 0,4 artışla 3 bin 327 dolara çıkarken, yeni güne yatay seyirle başladı. Brent petrolün varil fiyatı da önceki kapanışa göre yüzde 0,1 artışla 71,8 dolarda bulunuyor.
New York Borsası'nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,30, Nasdaq endeksi yüzde 0,38 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,46 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise pozitif bir seyirle başladı.
Avrupa borsaları dün pozitif seyrederken, Avrupa Birliği (AB) ile ABD'nin tarifeler konusunda anlaşmasının yanı sıra ABD ile Çin'in de uzlaşı sağlayabileceği sinyalleri bölgede öne çıkıyor.
Asya borsaları ABD-Çin görüşmelerinden kesin sonuç bekleyen yatırımcıların temkinli tutumu ve bu akşam Fed, yarın da Japonya Merkez Bankasından (BoJ) gelecek faiz kararları öncesinde karışık seyrediyor.