Türkiye ekonomisinin üretim gücü ve küresel rekabet avantajı için kritik önemde olan meslek liseleri yeniden gündemde. Meslek liselerinin, sanayiyle iç içe yapısıyla ekonomik kalkınmanın lokomotifi olacağını kaydeden USİKAD Danışma Kurulu Üyesi, Akademisyen, Teknoloji ve İletişim Uzmanı Ecehan Ersöz; “Notlar açık, sınav ise karşımızda: Geleceğin meslekleri. Bu sınavı kazanmanın yolu meslek liseleri ve nitelikli iş gücünden geçiyor” dedi.
“Türkiye’nin üretim gücü, teoriyle birlikte yapabilen gençlerle büyüyecek”
Yaşadığımız çağda ülkelerin kalkınması ve rekabet avantajı kazanmasında iş dünyasının güncel koşullara uygun yapılanması stratejik bir önem taşıyor. İnovasyon, markalaşma, sürdürülebilir üretim ve teknoloji ihracatı için sadece “bilmek” değil, aynı zamanda “yapabilmek” de gerekiyor ifadelerini kullanan Ersöz Türkiye’de sanayi ve eğitim iş birliğinin geleceğin mesleklerini şekillendireceğine dikkat çekerek, meslek liselerinin stratejik önemine vurgu yaptı.
İş dünyasında yapay zekâ, dijitalleşme ve sosyo-kültürel dönüşümlerin etkisiyle köklü bir değişim yaşandığını belirten Ecehan Ersöz,“Bugün geldiğimiz noktada yapay zekânın sunduğu olanaklarla hepimiz aslında ‘notların açık olduğu bir sınava’ giriyoruz. Formüller karşımızda ama asıl mesele onları nasıl kullanacağımız, nasıl tasarlayacağımız ve nasıl uygulayacağımızdır. İşte bu noktada meslek liseleri devreye giriyor; çünkü geleceğin iş gücü sadece bilen değil, aynı zamanda yapabilen gençlerden oluşmalı.” İfadelerini kullandı.
Dünya genelinde 2025-2030 yılları arasında iş gücü dönüşümünün yüzde 22 oranında bir hareketlilik yaratacağı, 170 milyon yeni işin ortaya çıkacağı öngörülüyor. Ancak mevcut becerilerin önemli bir kısmı geçerliliğini yitirecek. Ersöz, Türkiye özelinde beceri setlerinin yüzde 44’ünün dönüşeceğine dikkat çekerek, “Bu dönüşüm, gençlerimizi erken yaşta sahaya hazırlayacak eğitim modellerini zorunlu kılıyor. Meslek liseleri bu ihtiyacın merkezinde yer alıyor. Disiplinler arası beceriler, dijital yetkinlikler, analitik düşünme, problem çözme kabiliyeti ve sürekli öğrenme artık olmazsa olmaz. Gençlerimizin lise çağından itibaren bu bilinçle yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.
Geleceğin mesleklerinin “keşfedilmesi” gerektiğini, bunun hazır bir listeyle sunulamayacağını vurgulayan Ersöz, “Yeni iş alanları, sanayinin mutfağında, üretim sahasında doğacak. Üniversitelerde geliştirilen teoriler, meslek liselerinde uygulama ile buluştuğunda yeni istihdam alanları kendiliğinden ortaya çıkacak. Bu nedenle meslek liseleri sadece bugünün değil, geleceğin mesleklerini keşfetme sürecinin de en önemli aktörü olacak” dedi.
Bugün organize sanayi bölgelerinde açılan meslek liselerinin çok değerli olduğunun altını çizen Ersöz, “Teoriyi uygulama ile birleştirerek gençlerin doğrudan üretime dahil olmasını sağlıyorlar.” Dedi. Meslek seçiminde kişisel gelişimin önemine de değinen Ecehan Ersöz; “İş hayatında mutsuzluğun önemli bir kısmı yanlış meslek seçiminden kaynaklanıyor. Doğru mesleği erken yaşta keşfeden gençler hem kendi yaşam kalitelerini artırır hem de ekonomiye değer katar. Meslek liseleri, öğrencilerin merak, yetenek ve ilgi alanlarını erken yaşta keşfetmeleri için önemli bir fırsat sunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin 21. yüzyıl vizyonunda meslek liselerinin kilit bir rol oynadığını belirten Ersöz, “Her şeyden önce meslek liseleri, öğrencilerine erken yaşta bir meslek kazandırma imkânı sağlamasıyla yalnızca sanayinin değil; Türkiye’nin üretim gücünün, toplumsal dönüşümünün ve bireysel kariyer inşalarının temel taşını oluşturur. Elektrik, elektronik, bilişim teknolojileri, moda tasarımı, sağlık, otomotiv gibi alanlarda verilen mesleki eğitim, sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştiriyor. Meslek liseleri; yenilikçi, üretken, girişimci ve ekonomiye değer katan gençlerin yetiştiği merkezlerdir. Doğru yönlendirme ile bu okullar Türkiye’nin üretim gücünün lokomotifi olacak.” dedi. Gençlere tavsiyede bulunan Ersöz, “Hayatta doğru kararlar zaman, meslek liseleri gelecek kazandırır” ifadelerini kullandı.