Brent petrol varil fiyatı, TSİ 15.00 itibarıyla 4 sent artarak 71,74 dolara yükseldi. ABD tipi ham petrol (WTI) ise sadece 1 sentlik artışla 69,27 dolardan işlem gördü. Ancak haftalık bazda bakıldığında Brent %4,9, WTI ise %6,4 oranında değer kazandı.
Fiyatlar üzerindeki baskının temelinde iki karşıt etki yer alıyor: Bir yandan Trump’ın Rusya’dan petrol alımını sürdüren ülkelere – başta Çin ve Hindistan – yönelik %100’e varan ikincil yaptırım tehditleri, diğer yandan ise 1 Ağustos itibarıyla yürürlüğe girecek yeni gümrük tarifeleri.
Trump, Perşembe günü imzaladığı başkanlık kararnamesiyle, Kanada, Hindistan ve Tayvan gibi ticaret anlaşması yapmayan ülkelere %10 ila %41 arasında değişen ithalat vergileri getirdi. Uzmanlara göre bu adım, ABD’de fiyatları yükselterek tüketimi yavaşlatabilir. Bu da dünyanın en büyük petrol tüketicisi konumundaki ABD’de talep artışını frenleyecek bir etki oluşturabilir.
Nitekim Haziran ayında ABD’de enflasyonun artmasında ithal ürünlere gelen zamların etkisi görülmeye başlandı. Bu gelişme, Fed’in faiz indirimi kararını Ekim ayına kadar erteleyebileceği beklentilerini güçlendirdi. Faizlerin yüksek kalması ise ekonomik büyümeyi baskılayarak petrol talebini olumsuz etkileyebilir.
Öte yandan Trump’ın Çin ve Hindistan’a yönelik yaptırım tehditleri, piyasada arz endişelerini körüklüyor. JP Morgan analistlerine göre bu yaptırımlar, günlük 2,75 milyon varillik Rus deniz yoluyla taşınan petrol ihracatını riske atabilir. Çin ve Hindistan, küresel petrol tüketiminde ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor.
Ancak analistler, dünyanın ikinci en büyük petrol ihracatçısı olan Rusya’yı bu şekilde hedef almanın fiyatlarda ani sıçramalara neden olabileceği uyarısında bulunuyor. “Trump yönetimi de tıpkı öncekiler gibi, Rusya’ya bu tür yaptırımlar uygulamanın petrol piyasasını sarsmadan mümkün olmadığını görecektir,” diyor JP Morgan uzmanları.