Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi düzenlemesi ve mükelleflere yönelik düzenlemeler için kolları sıvadı. Maliye sürekli zarar eden şirketleri radarına alacak. Kira gelirleri ve gayrimenkul satışları için de yenim adımlar atılacak.
Hazine ve Maliye Bakanı katıldığı bir canlı yayında vergilendirmede adaletli ve dengeli bir modeli hayata geçireceklerini duyurdu. Türkiye'deki kurumlar vergisi mükelleflerinin önemli bir kısmı uzun yıllardır zarar beyan ettiğini ifade eden Bakan Şimşek, önemli açıklamalar yaptı, ancak yeni dönem için detay vermedi.
Bakan Şimşek, “20 yıl boyunca zarar eden bir şirketi açık tutar mısınız? Yüksek teknoloji Teslavari firmalar istisna tabi. Ama normal geleneksel bir sektörden 5 yıl üst üste zarar etseniz devam eder misiniz? İstisna ve muafiyetlere bakıyoruz.
Bütün bu konuları içeren önemli bir çalışmamız var. Belirli bir noktaya gelince kamuoyuyla paylaşırız." açıklamasını yapan Şimşek, asgari gelir vergisi için de, "Bütün fikirleri değerlendiriyoruz." dedi.
Yeminli Müşavir Abdullah Tolu NTV’deki yazısında vergi düzenlemeler ilgili şunlar kaydetti:
Gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak 5 yıl içerisinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi bulunuyor. Ancak, gayrimenkullerin 5 yıllık süre geçtikten sonra elden çıkarılması durumunda elde edilen kazanç ise, tutarı ne olursa olsun gelir vergisine tabi tutulmuyor.
Yine, yazılı ve görsel medyada yer alan haberlerde, bu düzenlemenin yürürlükten kaldırılacağı belirtiliyor. Bu düzenlemenin yasalaşması halinde, anılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iktisap edilecek taşınmazların satışında 5 yıllık süre yürürlükten kaldırılmış olacak, 5 yıl 10 yıl geçtikten sonra da satılsa, söz konusu satıştan elde edilecek kazançlar %15- 40 aralığında gelir vergisine tabi olacak.
Yazılı ve görsel medyada, birden fazla arsa, konut, ofis, işyeri vb. taşınmazı olanlara farklı tapu harcı ve emlak vergisi oranları uygulanmasına ilişkin düzenleme yapılacağına ilişkin haberler yer aldı. Örneğin, ikinci ve sonraki konutlar için 2-3 kat emlak vergisi ve 2 kat tapu harcı alınması gibi.
Açıkçası, birden fazla arsa, konut, ofis, işyeri vb. taşınmazı olanlardan, sahip oldukları birden sonraki taşınmazları için 2-3 kat emlak vergisi alınması şeklinde bir düzenleme yapılacağını sanmıyorum. Bunu uygulamak son derece zor ve imkansız. Hangi taşınmaz birinci taşınmaz sayılacak ya da hangi ildeki taşınmaz bu kapsamda olmayacak gibi.
Ayrıca, ödenecek emlak vergisi ve tapu harcı tutarlarının, özellikle konut ve iş yeri sahipleri tarafından kiralara yansıtılması, bunun da enflasyonist bir etkisi olacak.
Bize göre, en fazla taşınmaz satışında gerçek bedele geçişle beraber, emlak vergisi ve tapu harcının katmerli değil de, taşınmazların gerçek bedelleri üzerinden alınması şeklinde bir düzenleme yapılabilir. En mantıklı olanı da bu. Yalnız burada, gerçek satış bedeli üzerinden ödenecek emlak vergisi tutarlarının ciddi boyutta artacağı göz ardı edilmemeli.