Cem Garipoğlu'nun mezarında kefen yerine çıkan şey için harekete geçildi! Olmaması gerekiyordu
Cem Garipoğlu'nun mezarı açıldığında içinden kefen yerine çıkan şey herkesi şaşkınlığa uğrattı. Katledilen Münevver Karabulut'un ailesi de avukatlarıyla konuyu yakından takip ediyor. Kemiklerin baş ve vücut kısımlarının birbirinden bağımsız yerlerde çıkmasının yanı sıra mezardan çıkması beklenmeyen nesnenin bulunması sonrası avukat Rezan Epözdemir başvuruda bulundu. İşte mezardan çıkan garip nesne...
İstanbul'da 15 yıl önce "kesik baş cinayeti" olarak kayıtlara geçen Cem Garipoğlu'nun Münevver Karabulut'u öldürmesi olayında soru işaretleri dinmiyor. Cem Garipoğlu'nun 2014 yılında intihar haberi gelse de toplum tarafından bu ölüm şüpheli bulunmuştu. Geçtiğimiz gün "fethi kabir" yapılarak Garipoğlu'nun mezarı açıldı. Ancak mezardan çıkanlar tartışmayı yeniden alevlendirdi.
CEM GARİPOĞLU'NUN MEZARINDA KEFEN YOK, POŞET VAR!
Mezarda Cem Garipoğlu'nun kemikleri ve başı birbirinden dağınık yerlerde çıktı. Kefen bulunamazken 30x30 ebatında naylon poşet çıktı. Karabulut ailesinin avukatı bu konuyla ilgili harekete geçti. Dr. Rezan Epözdemir bu poşet için savcılığa dilekçe verdi.
KEFEN VE BİR BEZ YOK
Avukat Dr. Rezan Epözdemir, bugün Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği yazılı dilekçesi sonrası yaptığı açıklamada “Tutanağın ikinci sayfası ile sabit olduğu üzere, mezarın iki katlı olduğu, mezarın ilk katının boş olduğu, kaldırılan beton tabakalarının altında bir takım kemik örneklerinin olduğu bütün kemiklerinin dağınık yani serbest vaziyette olduğu, kemik bütünlüğünün olmadığı kefen ve cesedi çevreleyen bir bezin bulunmadığı tespit edilmiştir.” dedi
NAYLON KUŞKU UYANDIRDI
Kefen veya herhangi bir bez parçasına ait bir bulgunun bulunmadığı mezarın içinde bulunan bir adet düğüm içeren 30x30 cm boyutundaki şeffaf naylon poşetin kuşku uyandırdığını dile getiren Epözdemir, dilekçesinde şöyle dedi;
“Hakeza, mezarın içerisinde bir adet düğüm içeren 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşet görülmüştür. Bir başka anlatımla, ceset bütünlüğü mevcut olmayıp kemikler ve kafatası toprak üstünde mezarın değişik yerlerinde bulunmakta, kefen veya cesedi çevreleyen herhangi bir bez bulunmamakta, buna mukabil olarak her nasılsa 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşet mezarın içerisinde bulunmaktadır. 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşetin nasıl, hangi koşullarda ve hangi amaçla mezarın içerisinde bulunduğu tarafımızca anlamlandırılamamaktadır. Mezkur 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşetin mezarın içerisinde bulunması, incelemeye esas alınacak olan kemiklerin ve kafatasının sonradan bir poşet vasıtasıyla mezarın içine konulduğuna dair derin şüphe ve kuşkular uyandırmaktadır.”
EL KONULUP İNCELENSİN
Avukat Dr. Rezan Epözdemir bu gerekçeleri sıralayarak kuşku uyandıran poşete el konulmasını ve üzerinde DNA ile parmak izi çalışması talebinde bulundu. Gerekçesini iki madde olarak şöyle sıraladı.
1) İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03.10.2024 tarihli, 2024/57605 Talimat sayılı fethi kabir tutanağında betimlenen bir adet düğüm içeren 30x30 cm boyutunda şeffaf naylon poşete Ceza Muhakemesi Kanunu m. 123 ve m. 127 uyarınca el konulmasına,
2) Mezkur poşet üzerinde başta parmak izi ve DNA olmak üzere gerekli biyolojik incelemelerin, delillerin karartılması şüphesi de göz önüne alınarak evleviyetle yapılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.