Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin görülen davada sanık Zeki Yılmaz hakim karşısına çıktı. Otel müdürü olan Yılmaz, "Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon görevi oldu" ifadelerini kullandı.
Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin görülen davanın 3. gününde de skandal ifadeler gelmeye devam ediyor. 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada geniş güvenlik önlemleri alındı. İlk iki günde toplam 17 sanığın dinlendiği davanın üçüncü gününde duruşma, otelin muhasebe müdür yardımcısı tutuksuz sanık Mehmet Salun'un savunmasıyla başladı. Daha sonra hakim karşısına çıkan sanık Zeki Yılmaz'ın ifadeleri şoke etti.
Sanık Salun, "Benim SGK girişim Gazelle Otel'dir benim gibi çalışan elemanlar vardır. Benim Grand Kartal Otel'de hiçbir şekilde karar alma, işe alma, işten çıkartma gibi bir yetkim yoktur. Muhasebe ve depo kısmıyla uğraşırız. Resmi olarak hiçbir yerde oteli temsil etme gibi bir durumum yoktur. Otele geldiklerinde yönetici olmadıklarında ve biz de ofislerde olduğumuz için doğal olarak 'Hoş geldiniz' diyoruz. Grand Kartal Otel'de yangın tatbikatı, yangın müdahale ekibinin kurulduğunu bilmiyorum. İş güvenliği ve sağlığı uzmanının olmadığını biliyorum. Elektrik tesisatı hakkında konuyla bir alakam yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları reddediyorum" dedi.
Mahkeme, "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçundan yargılanan sanık Salun'a, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan ek savunma hakkı verdi.
Savunma hakkı verilen otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, yangında hayatını kaybedenlere başsağlığı dilediği esnada müştekilerin tepki göstermesiyle duruşma salonunda tartışma çıktı.
Mahkeme başkanının müdahalesiyle devam eden duruşmada, savunmasına devam eden Yılmaz, "Yaklaşık 36 yıl boyunca resepsiyon görevlisi olarak çalıştım. Her ne kadar bana müdürlük unvanı verseler de benim yaptığım iş resepsiyon görevi oldu. Bordrosunda resepsiyonist görevlisi yazan bir çalışanım, otelde hiçbir şekilde yetkim yoktur. Otel aile otelidir, kararları kendileri alır ve kendileri kontrol eder. Otelle alakalı ne gerekiyorsa kendileri belirler. Kendisine koltuk bile aldıramayan müdür mü olur? Bakanlık denetime geldi. odaların kartını alarak denetçilere eşlik ettim, benim denetimde bulunmam bundan ibarettir. Yaklaşık 6 aydır cezaevindeyim. Benim otel müdürlüğüm sadece bir sıfattan ibaretti. Yangın esnasında alarm sesi duymadım, yangın tatbikatı kısa zamanda yapılmadı, denetim işlerinde benim sorumluluğum yoktu. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum" diye konuştu.
Savunmasının ardından çapraz sorgu yapılan otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, "Yürüyerek 9'uncu kattan 4'üncü kata indim. Elektrik o anda kesilmedi, ne zaman kesildiğini bilmiyorum. 4'üncü kata indim duman vardı, tekrar 5'inci kata çıkmak istedim ama dumandan çıkamadım. 3'üncü kata indim, burada 'yangın var' diye bağırdım, yangın alarmına bastım ama alarm çalışmadı. Yangının boyutunu bilemediğim için resepsiyon görevlisine müşterileri uyandırın demedim" dedi.
Faciada ailesinden 8 kişiyi kaybeden Avukat Yüksel Gültekin'in, tutuklu sanığın savunmasına istinaden yönelttiği "9'uncu kattan inip resepsiyon görevlisine ‘Yangın var, müşterilere söyle, oteli boşaltsınlar' deseydin, bu kadar can kaybı olur muydu?" sorusu üzerine sanık Zeki Yılmaz sessiz kaldı.
Sanığın çapraz sorgusu devam ediyor.