Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başdanışmanı Mehmet Uçum, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili dikkat çeken mesajlar verdi. Halkın onayı olmadan yeni anayasanın yürürlüğe sokulamayacağını vurgulayan Uçum, "Referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yok" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, yeni anayasa çalışmaları hakkında çarpıcı bir çıkış yaptı.
Mehmet Uçum, Terörsüz Türkiye süreci temasları devam ederken terör örgütü PKK'nın yeni anayasayla ilgili pazarlık yapmaya çalıştığı iddialarına tepki gösterdi. Yeni anayasanın 'sürecin pazarlık unsuru olduğu ve federal yönetime geçiş için istendiği' iddiasını yalanlayan Uçum, "Bu kara propagandanın ısrarla yapılması Terörsüz Türkiye hedefine yönelik fikri provokasyondur." diye konuştu.
Terörsüz Türkiye hedefinin kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız bir şekilde yürürlüğe sokulan bir devlet politikası olduğuna dikkat çeken Mehmet Uçum, "İmralı çağrısı ve fesih kararı ile bu hedefin muhatapları isteneni yaptı. Bundan sonraki boyut fesih kararının sonuçlarının pratikte gerçekleşmesidir. Anlaşılan o ki pratik süreçler de hayata geçiyor." dedi.
Terörsüz Türkiye hedefinde artık geri dönülmez bir yola girildiğinin altını çizen Mehmet Uçum, "Tüm bu süreçte yeni anayasa konusu Terörsüz Türkiye hedefiyle ‘pazarlık bağlantılı’ hiç bir zaman anılmadı. Zaten görünür ya da olgusal gerçeklikte böyle bir pazarlık söz konusu değildir. Dolayısıyla ortada asılsız iddialardan başka bir şey yoktur." mesajını verdi.
Türk-Kürt kardeşliği ve birliğini 40 yıldır hedef alan terörün bitirilmesinin siyasetin sırtındaki yükü atacağına değinen Uçum, "Terörün eylemine, diline, vesayetine, örgütüne her yerde ve her şartta son vermek Türkiye’de demokratik siyaseti çok daha güçlü hale getirecektir. En önemlisi terör vesayetinden kurtulan aktörlerin bağımsız demokratik siyaset yapma imkanına kavuşmasıdır. Bu imkanın kıymetini bilmek ve doğru değerlendirmek son derece önemlidir." şeklinde görüş belirtti.
Terörün bittiği bir ortamda yeni anayasa yapmanın koşullarının daha da olgunlaşacağını kaydeden Mehmet Uçum, "Ancak tüm bunları yeni anayasada üniter yapıdan vazgeçme pazarlığı iddiasıyla bağlamak tam bir yalandır. Amaç Türkiye’yi yeni bir aşamaya taşıyacak Terörsüz Türkiye hedefini baltalamaktır. Oysa kararlılıkla bir çok sefer vurgulandığı gibi yeni anayasanın temeli, Cumhuriyetin ve ilk dört maddenin esasları ile demokratik birikimdir. Türkiye’nin coğrafi bütünlüğü ve siyasi birliği yani üniter yapı vazgeçilemez ilkedir. Üniter yapının siyasi pazarlık için tartışmaya açılması da asla mümkün değildir." ifadelerine yer verdi.
Meclis'in yeni anayasa yapamayacağı yönündeki görüşleri 'doktriner gericilik' olarak nitelendiren Mehmet Uçum, "Asli kurucu iktidar ve tali kurucu (kurulmuş) iktidar ayrımına göre ileri sürülen bu görüşe katılmak mümkün değildir. Bu görüşün normatif bir geçerliliği yoktur, genellikle darbe ve savaş gibi yıkıcı örneklere dayandırılan pozitif (olana ait) bir tespittir ve tamamen eskimiştir. Olağan dönem kurucu iktidar yaklaşımı bu görüşün yetersizliği ve meşruiyet sorunları sebebiyle geliştirilmiştir." deyip bugün olağan koşullarda geçerli olan ayrımın halk ve Meclis olduğunu belirtti.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin asli kurucu irade olan halk tarafından görevli ve yetkili kılındığını ifade eden Uçum, "TBMM iradesi sadece cari anayasayla kurulmuş bir iktidar iradesi değildir. TBMM iradesi sadece anayasal normdan doğan norm iradesi değildir. TBMM’nin iradesi aynı zamanda cari anayasadan önce de var olan sonra da var olacak asli kurucu olan halkın toplumsal ve siyasal temsilciliğinden kaynaklanan norm üstü bir temsil iradesidir. Yeni anayasa yapma yetkisi halkın asli kurucu irade olarak temsili kurucu irade TBMM’ye verdiği görevden doğar ve tartışılamaz." dedi.
Yeni anayasanın referanduma sunulması gerektiğini kaydeden Uçum, "Yeni anayasa yapma hakkı halka ait olduğu için TBMM’nin, halkın verdiği görev gereği, yapacağı yeni anayasayı hangi oy sayısıyla kabul ederse etsin halkın onayına sunması yeni anayasanın meşruiyeti açısından zorunludur. Asil olan halkın onayı olmadan yeni bir anayasayı yürürlüğe sokmak, halkın anayasa yapma hakkını gasp etmek olur. Bu nedenle referandumsuz yeni anayasa yapma senaryolarının hiçbir demokratik ve hukuki kıymeti yoktur." mesajını verdi.