Tüm Türkiye'nin konuştuğu davada sular durulmuyor. Geçtiğimiz yıl Eylem Tok ile doktor Bülent Cihantimur'un 17 yaşındaki çocukları Timur Cihantimur, Oğuz Murat Aci'nin ölümüne neden olmuştu. Aci'nin ölümünden sadece aylar sonra eşi Şükriye Aci'nin şikayetinden vazgeçmesi karşılığında yüklü miktar para aldığı iddia edildi. Şükriye Aci ise kayınpederini suçlayarak kazadan bir hafta sonra '2-3-5 milyon kaç koparabilirsen o kadar alacaksın' dediğini öne sürdü. İşte detaylar...
Geçtiğimiz yılın mart ayında Timur Cihantimur, ATV'si arıza yaptığı için yol kenarında bekleyen Oğuz Murat Aci'ya çarparak ölümüne neden oldu. Kazaya neden olan 17 yaşındaki sürücü Timur Cihantimur, yazar annesi Elem Tok tarafından yurt dışına kaçırıldı. Anne ve oğlu ABD'de tutuklu bulunurken, davada ilginç bir gelişme yaşandı. Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci, verdiği dilekçe ile Eylem Tok ve Timur Cihantimur hakkındaki şikayetinden vazgeçti. Aci, maddi ve manevi zararının giderildiğini belirtti.
Oğuz Murat Aci'nin eşi Şükriye Aci iddialarla ilgili tv100 muhabiri Sevgim Begüm Yavuz'a konuştu. Kayınpederinin iddialarına yanıt veren Şükriye Aci şunları söyledi;
"Kayınpederimin kendi ağzından çıkan laf. Olayın 8. günü kendi avukatına, '1- 2- 3 -4 -5 milyon dolar... Kaç koparabiliyorsan o kadar alacaksın' dediğini de biliyorum. Maalesef çok geç öğrendim. Aslında ilk gün itibariyle bu para pazarlıklarının dönmesi bunların yapılacağı zaten bunlar yapılacaktı. Ben para pazarlığına oturmadım. Ben tamamen avukatlarım aracılığıyla onlar bize ulaştı ve bu şekilde bir anlaşmaya vardım. Çünkü artık çok yoruldum ve çok sıkıldım. Aylardır tek mücadele ediyorum.
Bana açıklaması şu bu arada hepsini de delillendirebilirim. Kendisiyle yüzüne konuştum. Keşke bana da cevap verebilseydi. Algı yapabiliyorlar ama ben bu kadar çirkinleşebileceklerini, bu kadar iftiralar atabileceklerini kendilerini aklamak için tahmin edemedim.
Bunları yapacaklar ama gerekirse hepsini de yayınlatırım. Ama her şeyin bir zamanı var daha fazla bence ileri gitmesinler. Çünkü ben hukuki anlamda da her şeyi kullanacağım."
"Ben zaten mesleği olan bir kadınım ve on sekiz yaşımdan beri çalışıyorum. Yine biz evliyken dahi eşimin ailesini hiçbir zaman tamah eden bir insan değildim. O kadar vicdanım şu konuda rahat ki eşim ailesini biliyordu.
Ve benim her zaman destekçimdi. Onlar bu süreci devam ettirip beni tekrar yönetebileceklerini düşündüler. Yönetemedikleri noktada beni karalamaya başladılar. Ben ilk çocukla yalnız başıma evdeyim. Kapımı kimse çalmazken hastalanıp annemin evine hani hastayım çocukla beni idare etsin diye giderken.