Ordu'nun Perşembe ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Tuncer Dedeoğlu, 1994'te büyük fedakârlıklarla aldığı otomobiline 2008'de fiilen veda etti. Hırsızlık sonrası bulunan aracı 'yediemin' statüsünde teslim edilen Dedeoğlu, o tarihten beri düzenli olarak vergisini ödüyor ama direksiyonuna bir kez bile geçemiyor.
Ordu'nun Perşembe ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki emekli matematik öğretmeni Tuncer Dedeoğlu, neredeyse ömrünü verdiği otomobilini yıllardır sadece uzaktan izliyor. 1994 yılında maaşının büyük kısmını krediye ayırarak aldığı Tofaş Kartal, 2008 yılında evinin önünden çalındı.
Kısa sürede bulunmasına rağmen, "yediemin" statüsünde teslim edilen araç, 17 yıldır kullanılamıyor.
Dedeoğlu, 1994 yılında aldığı 7 bin 125 TL'lik emekli maaşının 6 bin 250 TL'sini kredi ödemesine ayırarak toplam 196 bin TL'ye hayalindeki otomobil modeline kavuştu. Ancak mutluluğu uzun sürmedi. Aracı, 2008 Ekim ayında evinin önünden çalındı. 2 aylık arayışın ardından Bursa'da, plaka, şase ve motor numarası değiştirilmiş halde bulundu.
Kriminal incelemelerin ardından otomobilin Dedeoğlu'na ait olduğu kesinleşti ve araç, 'yediemin' şartıyla teslim edildi. Ancak bu teslimat aracın sahibine tam anlamıyla iade edildiği anlamına gelmedi. Araç, 17 yıldır aynı noktada çürümeye terk edilmiş durumda. Dedeoğlu ise tüm bu süreçte vergi borçlarını düzenli olarak ödedi.
Dönemin oto hırsızlığı çetesinin büyük olduğunu çok sayıda mağdurunun olduğunu kaydeden Dedeoğlu, "Beni arayıp, 'gel arabanı al' dediler. 2009 yılının ocak ayında giderek Bursa'dan aracımı teslim aldım. Yalnız ben aracı alırken bana yediemin şartıyla aracı teslim ettiler" dedi.
Oto hırsızlığını yapan çetenin, Türkiye'nin dört bir yanından mağdurları var olduğuna dikkati çeken Dedeoğlu, şöyle konuştu:
"2010 yılında bütün dosyalar Bursa'da toplandı, ben de Ordu Adliyesi'ne giderek dilekçe verdim ve taleplerimi ilettim. Taleplerim bana göre çok basit; 'Ben aracımdan yediemin şartının kaldırılarak, arabanın bana kesin teslimi için ara karar', ceza davasının ise devamını talep ettim."
Bu esnada dosyaya bakan avukatların, 'senin avukatlık işin yok, verecek olacağın vekâletname ücretine yazık, ilk duruşmada arabayı sana teslim ederler' demelerine rağmen 17 yıldır sonuç alamadığını ifade eden Dedeoğlu, "2 sene sonra başka bir avukata gittim yine aynı cevabı aldım. Aradan tam 17 sene geçti, ben o günden bu yana aracıma sahip olamadım. Arabam kapının önünde çürüyor, ben bu arabayı 7 bin 125 lira maaş alırken, 6 bin 250 liralık banka kredisi ile 196 bin liraya satın aldım" şeklinde konuştu.
Dedeoğlu, 2009 yılında arabanın vergi borcunu ödemek istediğini ancak ikiz plaka olduğu için ödeyemediğini, bu nedenle kendisine icra takibi dahi geldiğini ifade ederek, "Bana bir yol gösteren de olmadı. Sonrasında bana icra takibi geldi. İcra takip yazısını alıp yeniden gittim ama yine ödeyemedim. Birkaç gün sonra kimseye söylemeyip, direkt vezneye gidip, plakayı beyan ederek vergi borcunu ödedim, 2013 yılına kadar bu şekilde sürdü. 2013 yılından sonra yine vergi borcunu ödeyemedim ve 2015 yılında yapılandırma oldu, orada da problem çıktı ama çözdük, o günden bu yana arabanın vergisini ödüyorum ama araç benim değil" dedi.
"Arabanın olduğu sokaktan geçemiyorum içim acıyor. Alın teri var, emek var ama arabanın bu hali kötü vaziyette" diyen Dedeoğlu, "Trafik sigortasını yaptıramıyorum, sigorta olmayınca araç muayenesini de yaptıramıyorum. Vergisini ise sürekli olarak ödüyorum" ifadelerine yer verdi.