Ligin bitimiyle birlikte başlayan ve astronomik rakamların konuşulduğu transfer haberleri artık gına getirdi.
Konuşulan rakamlar öyle böyle değil.
Takım ve futbol ismi vermeden yazıma ilerlemek istiyorum. Kulüplerin borçlarına bakıyorum, bu borçlarla asla bu kadar pahalı transferler olmamalı, bu tip astronomik transferlere bir dur denmeli…
Sanki her sene Şampiyonlar Ligi ya da Avrupa Ligi’nde final veya yarı final oynuyoruz da, böyle transferlere ihtiyacımız var.
İngiltere Şampiyonlar Ligi’ne direk 6 takımı gönderirken, İspanya 5, Almanya ve İtalya 4, Fransa 3, Hollanda 2 takım gönderiyor. Biz işe uzun bir zaman sonra bu sene Şampiyonlar Ligi’ne 1 takım gönderiyoruz. Diğer takımımız da elemeden gelebilirse gelecek.
Avrupa Ligi’nde de durum iç açıcı değil.
Burada bile gruplara direk katılamıyoruz. Diğer takımlarımız ise 3. Ön Eleme turundan başlayacaklar.
Yani Avrupa Ligi’ne direk katılacak takımız yok.
Buna rağmen yapılan transfer ücretleri ise dudak uçuklatan cinsen…
Avrupa Türkiye’yi konuşuyor... Harcanan paralar ve karşılığını ne diye.
Karşılığı ise hiç.
O kadar paralarda boşa gitti üstelik.
TFF bu işi ciddi olarak el atmazsa devletimiz bu işe el atmalı ve TFF ile birlikte ve acilen bir kural getirmeli…
Şunu diyebilirsiniz…
Futbol Federasyonu özerk kuruluş.
Tamam…
Devlette o zaman gereğini yapmalı. Kulüpleri borçlarının ödenme konusunda asla taviz vermemeli.
Bakkalın 1 liralık vergi borcunu silmiyorsanız, kulüplerinde asla silmemelisiniz.
İspanya ve İngiltere modeli gelmeli bence.
Yaş, millilik ve fiyat kriterleri belirlenmeli ve onu da ciddi bir şekilde uygulanmalı.
Barcelona’nın dünyaca ünlü yıldızı Messi bile İspanya’da yaş ve para kriterlerine takıldığı için yüksek ücret alamadığı daha doğrusu vermedikleri için Barcelona’dan ayrılmak zorunda kaldı.
İsmi gündemden düşmeyen futbolcuya verilecek para ile Anadolu takımlarından yaklaşık olarak 10 takım sıfırdan kadro kuruyor.
Öyleyse Süper Lig’de de adil bir yarıştan bahsetmek de mümkün değil.
Bu büyük paralar sadece kulüplerin değil aynı zamanda ülkemizin parası.
Bu futbolcular aldıkları paradan da vergi dahi vermiyorlar. Vergileri de kulüpler ödüyor.
Yani burası adeta futbolcular için bir “Çiftlik Bank.”
Bu arada şunu da hatırlatayım. UEFA ve FIFA’da en çok davası olan ülke açık ara Türkiye… Futbolcularına paralarını ödeyemedikleri için davalık oluyorlar ve bunu fırsat bilen menajerler üstüne birde teminat mektubu alıyorlar.
Futbolun ülkemizde popüler olması ayrı, bunun parasal olarak geri dönüşümü ayrı. Maalesef geri dönüş, bu rakamların çok altında olduğu için kulüpler adeta borç batağındalar.
Temennimiz, kulüplerimizin en kısa zamanda UEFA ve FIFA’daki futbolcu alacak davalarını çözmeleri ve bundan sonraki transfer sürecinde de ayaklarını yorganlarına göre uzatmalarıdır.