Migren özellikle kadınlarda görülen ciddi bir nörolojik bir hastalıktır. Ülkemizde hemen her 5 kadından birinde mutlaka migren hastalığı bulunuyor. Bu durum erkeklere oranla daha çok kadınlarda görülüyor. Peki, migren kadınlarda neden daha sık görülür? Nörologların bu konudaki cevaplarını sizin için araştırdık. İşte kadınlarda migrenin görülme sıklığına neden olan etmenler…
Ülkemizde her 5 kadından birinde mutlaka migren hastalığı görülüyor. Peki, migren kadınlarda neden daha sık görülüyor, biliyor musunuz? Hepimiz zaman zaman baş ağrısı şikayetiyle karşı karşıya kalırız. Fakat bazı kadınlarda baş ağrısı daha da şiddetlenerek migrene dönüşebilir.

Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla migren hastalığı görülür. Migren tedavi edilmediği taktirde ise sağlığımızda ciddi hasarlara neden olabilir. Migren, beyinde yaşanan birden çok kimyasal değişim sonucu meydana gelir. Normal baş ağrısına kıyasla çok daha farklı ve değişik etkilere sahip olan migren ağrısı, kişinin günlük hayatını oldukça olumsuz yönde etkiler.

Migren ağrısı saatlerce süren ve beraberinde birçok olumsuz etkiyi de getiren bir nörolojik rahatsızlıktır. En az 4 saat süren migren ağrısına; mide bulantısı, kusma, ışık, ses, koku, dokunmaya artmış hassasiyet eşlik eder. Daha çok kadınlarda görülen bu hastalık, genetik yatkınlığı olan kişilerde bazı tetikleyiciler, migren ataklarını ortaya çıkaran beyin kimyasallarının salgılanmasına yol açar.

Migrenin görülme nedenleri arasında; Hormonlar, açlık, stres, uyku düzeni bozukluğu, çeşitli besinler, su tüketiminin yeterli olmaması, iklim değişiklikleri, uygun olmayan çevre koşulları yer alır.

Özellikle kadınlarda sıklıkla migren görülmesinin nedeni hormonlar olarak karşımıza çıkıyor. Kadınlarda gerçekleşen hormonal değişiklikler migren ataklarını beraberinde getirir. Aynı zamanda kadınlarda adet dönemi, hem hormonal hem de duygusal dalgalanmaları etkilediğinden dolayı migreni de tetikleyebiliyor.
Günümüzde milyonlarca kişinin ve özellikle kadınların hayat kalitesini düşüren migren hastalığı en yaygın nörolojik rahatsızlıklarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Migrenin kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık üç kat daha fazla görüldüğü söyleniyor.

Uzmanlar, migrenin kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmesinin en önemli nedeninin ‘hormonal değişiklikler’ olduğunu söylüyor. Bu noktada özellikle östrojen hormonu seviyesindeki dalgalanmaların, beyin damarları ve sinir iletimi üzerinde doğrudan etkili olduğu söyleniyor.

Uzmanlar, kadınlarda adet döngüsü, menopoz ve gebelik gibi kadınsal durumların östrojen seviyesini ciddi anlamda değiştirdiğini ve bu değişikliklerin de zamanla migren ataklarını tetikleyebileceklerini belirtiyor. Hatta bazı anne adaylarında gebelik sürecinde migren atakları artış gösterebiliyor.

Kadınların bünyesi erkeklere oranla çok daha zayıf olduğundan dolayı; stres, düzensiz uyku, aç kalma, kafein tüketimi ve parlak ışıklar gibi birçok etkene daha duyarlı olabiliyorlar. Bu durumda migren hastalığıyla mücadele eden kadınların sosyal hayatını olumsuz yönde etkiliyor.

Bu noktada migreni kontrol altına almak için düzenli uyku, dengeli beslenme, su tüketimi, stres yönetimi ve düzenli egzersiz gibi etkenlerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Özellikle kadınların bu konuda her zamankinden daha dikkatli olması uzmanlar tarafından söyleniyor.