Şükriye Aci kimdir kaç yaşında? araştırılmaya başlandı. Türkiye’nin yakından takip ettiği Oğuz Murat Aci davasında yaşanan gelişmeler dikkat çekti.
Oğuz Murat Aci’nin eşi ve kazanın en yakın mağduru olarak bilinen Şükriye Aci’nin aslen nereli olduğu ve yaşı bilinmiyor.
Oğuz Murat Aci Eyüpsultan’da geçen sene meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Oğuz Murat Aci’nin eşi Şükriye Aci, aralarında ABD’ye kaçan Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok ile babası Bülent Cihantimur’un da bulunduğu 4 şüpheli hakkındaki şikayetinden vazgeçti.
Kemerburgaz’da ehliyeti olmadığı bilinen 16 yaşındaki T.C., ATV sürücülerinden oluşan 5 kişilik bir gruba lüks bir araçla çarpmıştı. Olayda 1 çocuk babası Oğuz Murat Aci vefat etmişti.
Dilekçede, “Bu sebeple müvekkil, şüpheliler Ayşe Ceren Saltoğlu, Adem Kızıltepe, Bülent Cihantimur ve Eylem Tok’a yönelik şikayetinden vazgeçmiş olup, adı geçenlerin soruşturmaya konu olaydan ötürü yargılanması muhtemel davaya katılma talebi de bulunmamaktadır.” ifadesine yer verildi.
Oğuz Murat Aci’nin acılı babası Özer Aci 4 şüpheli kişi hakkındaki şikayetinden vazgeçen gelinine tepkisini göstermişti. Gelini Şükriye Aci’nin şikayetinden vazgeçeceğini tahmin ettiğini söyleyen Özer Aci gelininin kazadan sonra anne-babasının yanında kalmaya başladığını ifade etmişti. Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci’nin ise şikayeti devam ediyor.
Şürkiye Aci; “Eşimin ailesi tarafından bambaşka bir iddia ortaya atıldı. Çünkü aylar öncesinde 100 bin TL gibi bir miktarı kendileri konuşmuştu zaten. Süreci zaten kendileri yönetti bugüne kadar. İlk etapta, olayın en başından itibaren küçük bir çocuğum olduğu için onunla ilgilenmek durumunda kaldım. Maalesef kayınpederime güvenerek, onun arkadaşı olan avukatın yürüteceğini düşünerek her şeyi ona bırakmıştım. Bırakmaktan ziyade onlar beni muhatap almadı da diyebilirim. 6 ay boyunca herhangi bir bilgi verilmedi hukuki anlamda. Tamamen süreci kendileri yönetmek istediler çünkü kafalarında belli bir plan vardı.
“Şikayetimi şöyle geri çektim” diyen Şükriye Aci konuşmasına şöyle devam etti: Biz yola uzlaşmak için çıkmadık. Avukatım olayın en başından itibaren savcılığa kendi avukatlarının yapmadığı şeyi yaptı ve bir sürü savcılığa dilekçe verdi. Bir sürü talepte bulundu. Ve bu talepler üzerine karşı taraf bir sıkışınca ister istemez bizimle iletişime geçmek istedi. Ama bu yeni bir şey değil. Bizimle uzun zamandır iletişime geçmek istiyorlardı. Avukatım aracılığıyla sürekli bunu yapmak istediler ama biz devam ettik.
Ama bir noktada artık ben eşimin ailesinden o kadar çok şey gördüm ve yaşadım ki bu süreçte. Kendi evimi bıraktım, ailemin evine gittim. Onlar sürekli bir şeyler yapmaya devam ettiler ve ben artık bunlara katlanmak zorunda hissetmedim kendimi. İleride olası bir tazminat davası, maddi veya manevi açamayacağıma dair şu an biz uzlaştık. 100 milyon lira değil. Onların, eşimin ailesinin onlardan istediği para. Ben böyle bir para pazarlığına girmedim.
Ben protokol gereği içeriği paylaşamıyorum ama bu bahsettikleri rakamlar çok uçuk rakamlar. Kayınpederlerimizin almayı hedeflediği, hayal ettiği…
Baba Özer Acı, gelini Şükriye Aci’nin kararını dün akşam öğrendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tahmin ediyordum ama davadan sonra bekliyordum böyle bir kararı. Sürpriz oldu bize. Haberdar değildim. Gelinimle de bu konuda hiç konuşmadım. Kendi avukatlarıyla kendi kararı. Oğlumun kanını 100’e mi sattı, kaça sattı bilmiyorum. Şu an bir olup mücadele etmemiz gerekirken parçalandık, dağıldık. 12 yılla yargılanması gerekirken, 6 yılla yargılanacak. Geldiklerinde serbest kalacaklar. Kesinlikle ekonomik sorunu yok. Kalksın banka hesaplarını döksün ne zaman sıkıntı çekmiş? Ekonomik sıkıntı; evi olduğu halde 6 milyona Göktürk’te daire almak mı? 2 milyonluk sıfır araç almak mı? Şükriye hanımın ticari taksisi var. Para için… Havuzlu villada oturuyordu, oğlumun evini boşalttı, annesinin yanına taşındı. Gittiğinde zaten para girişiminde bulunacağını tahmin ettim”