Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar ziyareti sırasında Suriye'deki gelişmelere ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Terör örgütü PKK'ya silah bırakma çağrısını yineleyen Bakan Fidan, "PKK yapılan çağrıya olumlu cevap verip bir an önce silah bırakmalı. Zamanın ruhu bu imkanı vermişken örgüt aklını başına almalı" ifadelerini kullandı. Suriye'de terör örgütlerinin devam etmesini sağlayacak hiçbir girişimi kabul etmediklerini vurgulayan Fidan, "DEAŞ gibi PKK da sistemden çıkacak" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha'da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Mohammed bin Abdurrahman Al Sani ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Gazze'deki katliam bir an önce sona ermeli, İsrail barışa zorlanmalı. Önceliğimiz ateşkesin başladığını görmek. Filistin meselesinde adil olan iki devletli çözüm. Bu temelde Filistin ve İsrail haklarının barış temelinde yaşamaları için çabalarımızı sürdüreceğiz. Filistin'in haklı davasını var gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz.
Görüşmede Suriye'deki durumu da ele aldık. Suriye'de istikrar ve güvenliğin tesis edilmesi, bölgesel barış için acil bir zorunluluktur. Bu hedefe bölge ülkelerinin yakın iş birliğiyle ulaşabiliriz. Suriye'de ihtilafı başından itibaren Katarlı dostlarımızla birlikte çözmeye çalıştık. Yıllardır devam eden yakın koordinasyonumuz var. Suriye halkının acılarını dindirmek ve ülkenin kalıcı istikrara kavuşması için beraber çaba gösterdik. Bu iş birliğini Suriye'nin yeniden inşasına yönelik somut projelerle devam ettiriyoruz. Yürürlükte olan yaptırımların, Suriye'de istikrarın sağlanmasını engellediği ortada. Bu yaptırımların bir an önce kaldırılması için çaba göstermekteyiz.
Görüşmelerimizde bu konuda neler yapabileceğimizi de ele aldık. Suriye yönetimine sağlayabileceğimiz ilave destek üzerinde durduk. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğine bağlılığımızı yineledik. Suriye'deki terör unsurlarının tamamen temizlenmesi gerekmekte. Suriye halkı uzun yıllar büyük acılar çekti. Bizler Suriyelilerin geleceğe umutla baktığı bir yarının inşa edilmesine katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Stratejik ortaklığımızın ne kadar sağlam temellere dayandığını bir kez daha ispatlamıştır. Bölgenin içinden geçtiği zorlu dönemde sorunları sahiplenmeli, dayanışma göstermeli ve ortak çaba sarf etmeliyiz. Türkiye olarak Katar ile yakın diyaloğumuzu inşallah önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Bölgesel barış ve kalkınma vizyonumuzu hayata geçireceğiz.
Suriye ile ilgili prensiplerimiz ortada. Birincisi biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Merkezi otorite dışında silah taşıma imkanı verecek olan hiçbir girişimi, Suriye'de terör örgütlerinin devam etmesini sağlayacak hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye halkının kalkınmasını engelleyecek hiçbir sistemi kabul etmiyoruz. Bizim için aslolan saydığımız ilçeler çerçevesinde Suriye'nin saygın ve müreffeh bir devlet olarak bölgede yerini almasıdır. Ülkedeki her türlü etnik ve dini bölücülüğün karşısındayız. Suriye anayasasının ülkedeki tüm etnik gruplara eşit imkanları sağladığı bir ortamı görmek istiyoruz. Yeni yönetimin olumlu adımlar attığını görüyoruz. Suriye'de her şey sıfırdan değil eksiden başlıyor. Aynı anda birçok kronik sorunu yönetmek durumundalar.
Suriye'nin içinde bulunduğu durumdan istifadeyle birtakım amaçlarını gerçekleştirmek isteyen, Suriye'nin toprak bütünlüğüne de zarar vermek isteyen gruplara karşı durmaya devam edeceğiz.
YPG ile Suriye'deki yönetim arasında imzalanan anlaşmanın hayata geçmesini bekliyoruz. Bu konudaki hassasiyetimiz ortada. PKK'nın örgüt olarak yapılan çağrıya bir an önce olumlu cevap vermesini, silahları bırakmasını ve bölgemizde normale dönüşün önünde engel olmaktan çıkmasını bekliyoruz. Bölgemiz yıllardır savaş ve kanla mücadele etmekte. Aynı kısır döngüye saplanarak yolumuza devam edemeyiz.
Eski terör yöntemlerini kullanan, elinde silahla bölgedeki meşru hükümetlerin üzerine bela olmayı sürdüreceğini düşüren aktörlerin artık sistemden çıkma vakti geldi. DEAŞ nasıl sistemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacaktır. Ya kendi isteğiyle, barış ve sulh içerisinde ya da başka türlü çıkacak.
Dolayısıyla zamanın ruhu bu imkanı vermişken onların da aklını başına alıp bundan sonra örgütün soğuk savaş döneminde ortaya koyduğu hedefleri değil, bölgenin barışını esas alan bir politika izlerler. Bunun Suriye'de de Irak'ta da İran'da da etkileri muhakkak olacaktır. Biz her zaman için olumlu, insancıl, hukuka dayalı yaklaşımımızı sürdüreceğiz. Ama karşımızda başka ülkelerin aparatı olmayı kabul eden bir yaklaşımla karşımıza dikilen bir yapı devam ederse bununla da Allah'ın izniyle imkanımız, yeteneğimiz, Cumhurbaşkanımızın liderliği var, bütün gücümüzle mücadeleye devam ederiz. Ama önceliğimiz sulh içinde hareket edilmesi."