Politika

Ekrem İmamoğlu'nun casusluk soruşturmasındaki ifadesi ortaya çıktı: Fotoğraf çektirdiği itirafçı Hüseyin Gün'ü hatırlamadı

Ekrem İmamoğlu 'casusluk' soruşturması kapsamında İstanbul Adliyesi'nde ifade verdi. İtirafçı şüpheli Hüseyin Gün'ü hatırlayamadığını söyleyen İmamoğlu, kendisinden "Mayor" olarak bahsedilen yazışmalar hakkında "İlgim yok." derken "Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçidir." cümlesiyle kendisini savundu. İmamoğlu, 'siyasal casusluk' suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı çıktı.

KAYNAK:
İHA,AA
|
GİRİŞ:
26.10.2025
saat ikonu 12:03
|
GÜNCELLEME:
27.10.2025
saat ikonu 05:06

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan , stratejist Necati Özkan, gazeteci Merdan Yanardağ ve şüpheli Hüseyin Gün’e yönelik '' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor.

ÖZGÜR ÖZEL VE DİLEK İMAMOĞLU DA ADLİYEYE GELDİ

Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, soruşturmayla ilgili ifade vermek üzere İstanbul Adliyesi'ne getirildi. önünde güvenlik önlemleri artırılırken İmamoğlu’na destek amacıyla eşi Dilek İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çok sayıda partili de adliyeye geldi.

Ekrem İmamoğlu'nun casusluk soruşturmasındaki ifadesi ortaya çıktı: Fotoğraf çektirdiği itirafçı Hüseyin Gün'ü hatırlamadı

"ŞAHSI ANIMSAYAMADIM"

İmamoğlu'nun soruşturma kapsamında verdiği ifade 3 saatte tamamlandı. İmamoğlu, ifadesinde birlikte fotoğraf çekildiği Hüseyin Gün'ü hatırlayamadığını söyledi. İşte İmamoğlu savcılık sorgusunda şu cümleleri kullandı:

"Hakkında bu soruşturma kapsamında soruşturma başlatıldığını öğrendikten sonra medyaya düşen bu şahsın ve yanında bulunan kadın bir şahsın benimle olan fotoğrafımın avukatlarım tarafından bana gösterilmesinden sonra da Hüseyin Gün ismi şahsı tekraren anımsayamadım.

Fakat söz konusu ziyareti hatırladım. Hatırladığım kadarıyla bu ziyaret 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildikten sonra tebrik amaçlı yapılmış bir ziyaretti. Fakat her ne kadar ziyareti hatırlasam da fotoğrafta bulunan kadın şahsın ismini hatırlamıyorum ama sadece bu kadının şık giyimli ve adeta evlat yaklaşımlı bir kadın olduğunu hatırlıyorum. Bu hatırladığım anekdot haricinde belirttiğim üzere Hüseyin Gün isimli şahsı tanımam."

'MAYOR İMAMOĞLU' YAZIŞMALARI: BEN OLABİLİRİM AMA İLGİM YOK

Wickr Me isimli mesajlaşma programını ilk defa duyduğunu söyleyen İmamoğlu "Dolayısıyla bu programda üyeliğim daha önce hiçbir şekilde olmamıştır. Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasında gerçekleşen yazışma içeriklerindeki “Mr. Mayor, İmamoğlu, Başkan, Başkan bey, Ekrem Başkan” şeklinde yapılan yazışmalardaki kastedilen şahsın ben olup olmadığımı bilmiyorum ama tahminimce Ekrem İmamoğlu ismi ile kastedilen ben olabilirim fakat bu yazışmalar ile bir ilgim yoktur, adıma bu şekilde yapıldığı iddia edilen yazışmalarla alakalı hiçbir şekilde bilgim yoktur. Bu konu ile de ilgilenmiyorum.

Ekrem İmamoğlu'nun casusluk soruşturmasındaki ifadesi ortaya çıktı: Fotoğraf çektirdiği itirafçı Hüseyin Gün'ü hatırlamadı

"150 BİN KİŞİLİK DİJİTAL ORDU İSTANBUL GÖNÜLLÜLERİ OLABİLİR"

Yazışmalarda geçen '150 bin kişilik dijital ordu' şeklindeki ibare ile ne kastedildiğini bilmiyorum. Ama tahminimce İstanbul gönüllüleri kastedilmiş olabilir ama daha önceden de belirttiğim gibi okuduğunuz tüm yazışmalar ile alakalı bilgim bulunmamaktadır." dedi.

2019'DA İBB VERİLERİNİN KOPYALANMASI

İBB veri tabanı kopyalama olarak bilinen süreçle ilgili sorulan soruya da cevap veren İmamoğlu "Söz konusu belgeyi (İBB veri tabanıyla ilgili yazılan yazı) İBB Başkanı olarak göreve başladığım Teftiş Kurulu Başkanlığı'na ben yazmıştım. Bahse konu belgenin yazılış amacı İBB'ye ait her türlü kurum evrakının güvenliğinin sağlanması amacı iledir, başkaca herhangi bir amacı yoktur." dedi.

İmamoğlu ifadesinin sonunda ise "Casusluk benim için vatan hainliğiyle eş değerdir. Böyle bir suçlama benim hayatıma yapılmış en büyük hakarettir. Ne istihbarat örgütleriyle ne de gizli bilgiyle işim olmuştur. Komplo teorisiyle karşı karşıyayım. Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçidir." dedi.

"HÜSEYİN GÜN İLE İLGİLENMİYORUM"

Şüpheli Hüseyin Gün'ün kendisi hakkındaki ifadesinin okunmasının ardından İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Hüseyin Gün ile Necati Özkan arasındaki yazışma içeriklerinden hiçbir şekilde bilgim yoktur. Söylemiş olduğunuz tarihlerden ve yazışma içeriklerinden anladığım kadarıyla Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasındaki iddia edilen temas, Hüseyin Gün'ün 'mayıs sonu haziran başı' şeklindeki ifadesi ile seçimden 15-20 gün öncesine dayanmaktadır.

Ekrem İmamoğlu'nun casusluk soruşturmasındaki ifadesi ortaya çıktı: Fotoğraf çektirdiği itirafçı Hüseyin Gün'ü hatırlamadı

Dolayısıyla 15-20 günlük bir temas ile benim seçim kampanyama ne şekilde katkının verildiği ya da tanımadığım Aaron Barr isimli şahıs ile Hüseyin Gün'ün iddia ettiği temas kurularak seçim kampanyama verildiği söylenen katkıyla alakalı benim o dönemlerde yoğun bir seçim trafiği de yaşadığım göz önüne alınarak bilmem ve ilgilenmem mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu ifade içeriği ile alakalı diyecek bir hususum yoktur. İlgilenmiyorum.

"15 GÜN İÇİNDE TÜM KAMPANYAMI YÖNLENDİRMESİ MANTIĞA UYGUN DEĞİL"

Aynı zamanda Gün'ün manevi annesi olarak belirttiği şahıs ile beni ziyareti sonrasında benim kendisine iddia edildiği haliyle kampanya sürecindeki yardımları için teşekkür ettiğime dair hususu da şu an hatırlamıyorum. Çünkü o dönem başkan seçildiğim için çok sayıda insana teşekkür etmişimdir. Kendisine, destek sunduğunu söylemiş ise nezaketen teşekkür etmişimdir."

İmamoğlu, Gün tarafından hakkında verilen beyanların saçma yorumlardan ibaret olduğunu dile getirerek "Belirttiğim üzere Haziran 2019 başında Necati Özkan ile tanıştığını anladığım ve iddia ettiği şekliyle seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahsın 15 gün içinde bütün kampanyamı yönlendirmesi ve etkilemesi kesinlikle akla mantığa uygun değildir. Çünkü ben o dönem 7 aylık bir seçim kampanyası gerçekleştirmiştim. Bütün kampanya süremin adeta çöpe atılarak sadece 15 güne indirilmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. 6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aaron Barr isimli şahsın bana muhafazakarlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa uygun değildir. Dolayısıyla söz konusu beyanlarla alakalı diyecek bir şeyim yoktur." diye konuştu.

"ROMA'YI BENİM YAKTIĞIM DAHA GERÇEKÇİDİR"

İmamoğlu ifadesini "Benim ne istihbarat örgütleri ile ne istihbarat örgütlerinin çalışanları ile hiçbir şekilde bilgim alakam olamaz. Üzerime atılı suçlamaları yukarıda da belirttiğim üzere kabul etmiyorum. İkinci ifadeyi de incelediğimde absürt bir suç isnadı olduğunu düşünüyorum. Komplo teorisi ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir." sözleriyle tamamladı.

HÜSEYİN GÜN: İBB'YE AİT ÇOK SAYIDA KURUMSAL VERİYE ULAŞTIK

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun 'casusluk' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında itirafçı olan Hüseyin Gün'ün savcılık ifadesi ortaya çıktı. Hüseyin Gün, Ekrem İmamoğlu'nun ekibinden Necati Özkan'ın yönlendirmesiyle Osint isimli açık kaynak istihbaratı programı vasıtasıyla İBB'ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreleri ulaştıklarını, yaptıkları analizleri de İmamoğlu'na ilettiklerini söyledi.

"ŞEMSİYE PROGRAMIYDI"

Soruşturma kapsamında şüpheli Gün, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyerek ifade verdi. Gün ifadesinde, "10 Haziran 2019’da manevi annem Seher A.'nın yönlendirmesi ile Necati Özkan ile tanıştım, sonrasında ilk seçim tarihi olan 31 Mart 2019 ile ikinci seçim tarihi olan 23 Haziran 2019 tarihleri arasında seçim süreciyle alakalı beraber çalıştık. Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu’nun hem siyasi danışmanı hem de seçim kampanyasının menajeriydi. Benim ‘Piiq’ isimli firmam vardı ve Darren, Aaron ile Ed isimli ortaklarım vardı. Aaron eski istihbarat servisi çalışanıdır. Şirketteki tüm analiz işlemlerini teknik ekip ile birlikte Aaron yapardı. ‘Osint’ (Açık kaynak istihbaratı) programı vardır, bu program şemsiye programıdır. Bu şemsiyenin altında ‘darkweb’ gibi internette hassas bilgiye ulaşabileceğiniz bilgiler vardır. Bu, internetin yeraltıdır" dedi.

"BU MAİL VE ŞİFRELERLE BELEDİYENİN EN DERİNLERİNDEKİ BİLGİYE ULAŞABİLME KABİLİYETİ VERİYORDU"

Necati Özkan’ın kendisinden ‘Osint’ isimli programa bakmasını istediğini belirten şüpheli Gün, "Osint’de yaptığımız araştırmada İBB’ye ait çok sayıda kurumsal mail ve şifreler vardı. Bu mail ve şifrelerle belediyenin en derinlerindeki bilgiye ulaşabilme kabiliyeti veriyordu. Burada belediye içi yazışmalar ve bilgi akışı görülebiliyordu ancak sadece bilgi temini vardı. Herhangi bir müdahale yapılamıyordu. Necati Özkan da bu ‘Osint’ alemine hakimdi. Ben de zaten ofisindeyken genel bir bilgilendirme yapmıştım. Dolayısıyla, Necati Özkan oradaki verilerin neye mal olabileceğini bilecek durumdaydı. Osint’te tekrar yaptığımız kontrollerde ilk gördüğümüz datadan daha fazlası olduğunu gördük. Beni Osint’e yönlendiren Necati Özkan’dır. Zaten bir kez girdiğiniz zaman sonradan gelen bilgilere de sahip oluyorsunuz. Osint’deki veriler ya hacklenme yoluyla ya da birinin oraya yüklemesiyle orada olur. Bu sahip olduğumuz imkanın sadece yüzde 10’udur. Biz ayrıca elimizdeki yazılımla sosyal medya hesapları üzerinden iç yazışmaları görüp buna göre algı oluşturmaya çalışıyorduk" şeklinde konuştu.

"YAZIŞMALARDA ‘MAYOR’ OLARAK GEÇEN KİŞİ DE EKREM İMAMOĞLU’DUR"

Şüpheli Gün ifadesinin devamında, "Yaptığımız analizleri ben Necati Özkan ile paylaşıyordum. Bizim şirket olarak sahip olduğumuz çok geniş yetkileri olan yazılımın mucidi Amerika istihbarat servisinde kapalı operasyon direktörüydü. Bu programın adı ‘pq’dur ve bu kişi benim ortağım olan Aaron’du. Aaron zaten istihbarattan emeklidir. Ben yaptığım analizleri Necati Özkan’a verirdim, bunları başkana iletmesini söylerdim. O da başkana iletirdi. Başkan olarak kastedilen kişi Ekrem İmamoğlu’dur. Yazışmalarda ‘Mayor’ olarak geçen kişi de Ekrem İmamoğlu’dur. 2019 seçiminden sonra Melih Geçek, Necati Özkan, Yavuz Saltık ve Şenay isimli şahıslar vardı. Bu toplantıda ‘İstanbul Senin’ isimli bir projenin tanıtımını yaptık fakat o dönem böyle bir uygulama yoktu. Melih Geçek isimli şahıs bildiğim kadarıyla da IT konusunda en yetkili şahıslardan birisiydi. Toplantıda Geçek’i özel sektörde IT olarak tanıttılar, yakın zamanda da belediyede çalışacağını söylediler" diye konuştu.

"MERDAN YANARDAĞ İLE MANEVİ ANNEM TANIŞTIRDI"

Şüpheli Hüseyin Gün, diğer şüphelilerden Merdan Yanardağ’ı da manevi annesinin tanıştırdığını söyleyerek, "Dönem dönem elden cüzi miktarlarda para verirdim, parayı kanalına destek maksadıyla verirdim. Merdan Yanardağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı röportaj yayınında sorulmasını tarif ettiğim soruları ilettim ve aynı olmasa da benzer nitelikte sorular soruldu. Benimkisi tamamen tavsiyeydi. Genel olarak 2019 seçimlerinde analiz ve raporlamalar yaparak İmamoğlu’nun seçim kampanyasına destek oldum. İrtibatım Necati Özkan’laydı. Özkan da İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde bizimle çalıştı. Yönlendirmelerimiz de büyük oranda buydu. Bazen de uymadığı noktalarda serzenişlerimiz oldu. Seçim sonrasında da manevi annem Seher ile birlikte çalışma ofisinde Saraçhane’de belediye binasında tebrik ettik. O da bize yardımlarımız için teşekkür etti. Dolaysıyla teşekkür etmesinden de anlaşılacağı üzere tüm faaliyetlerimizden haberdardı" ifadelerini kullandı.

MERDAN YANARDAĞ: YABANCI İSTİHBARAT ÇALIŞANLARIYLA ORTAK OLMASINA ÇOK ŞAŞIRDIM

Soruşturma kapsamında şüpheli Merdan Yanardağ da savcılığa ifade verdi. ifade ortaya çıktı. Yanardağ, ifadesinde itirafçı şüpheli Hüseyin Gün’e ilişkin "Hüseyin’den para alma konusundaki iddialarla ilgili doğru ya da yanlış şeklinde bir cevabım yoktur. Özellikle yabancı istihbarat servisi çalışanları ile şirket ortağı olmasına çok şaşırdım, niyetini okuyamam’’ dedi.

Ekrem İmamoğlu'nun casusluk soruşturmasındaki ifadesi ortaya çıktı: Fotoğraf çektirdiği itirafçı Hüseyin Gün'ü hatırlamadı

"GENELLİKLE 2023 SEÇİMLERİYLE ALAKALI KONUŞUYORDUK"

Yanardağ ifadesinde, diğer şüphelilerden Hüseyin Gün’ü Seher A.’nın yanında görmesiyle tanıdığını söyleyerek, "Seher Hanım'ın ölümü üzerine baş sağlığı dilemek amacıyla yine Seher Hanım'ın Yeniköy'deki evinde kendisini görmüştüm. Bu görüşmelerde kendisi ile siyasi gündeme dair konuşmalar yapıyorduk. Kendisi siyasi konulara herkes gibi ilgiliydi. Tanışmış olduğumuz dönem 2022-2023 yılları olduğu için genellikle 2023 seçimleri ile alakalı konuşuyorduk.

Görüşmelerimizde Hüseyin'in Seher Hanım'ın manevi oğlu olduğunu bilmiyordum, öz oğlu olduğunu biliyordum. Hüseyin ve Seher Hanım aynı evde yaşamaktaydı. Benim görüşmelerimde Hüseyin, Seher Hanım'a ‘Momy’ şeklinde hitap ederdi. Öz annesi olduğunu düşünmem çok normaldi. Seher Hanım hayatta iken ‘Tele 1’ kanalına kurumsal olarak yardım amacıyla elden maddi yardımda bulunduğu doğrudur. Bu yardımlar da küçük miktardadır. Bu yardımlar muhasebeleştirilip kayıtlara geçer. Anormal bir durum yoktur’’ dedi.

HÜSEYİN'DEN PARA ALMA İDDİASINA DOĞRU YA DA YANLIŞ ŞEKLİNDE BİR CEVABIM YOK

Hüseyin Gün'den bu güne kadar hiçbir ad altında para almadığını belirten Yanardağ, "Ya ben yanlış hatırlıyorum ya da kendisi yanlış hatırlıyor. Annesi olarak gördüğü Seher Hanım'ın küçük maddi yardımları olurdu. İfadesinde bahsettiği faaliyetleri ile ilgili hiçbir bilgim yoktur. Necati Özkan isimli şahıs ile alakası nedir bilmiyorum. Hüseyin Gün'ün benimle ilgili neden bu şekilde beyanda bulunduğunu bilemiyorum. Hüseyin Gün'ün benim tanıdığım kadarıyla iftiracı ve yalancı bir karakterde olmadığını düşünüyorum. Benimle bir husumeti yoktur. Bu konudaki tek akla yatkın cevap ya onun ya benim yanlış hatırlıyor olabileceğimdir. Yani Hüseyin’den para alma konusundaki iddialarla ilgili doğru ya da yanlış şeklinde bir cevabım yoktur.

Her ne kadar kendisi ile olan Whatsaap konuşmalarımız soruşturma dosyasına kendisinden talimat, emir aldığım şeklinde suçlamaya dönüşmüş ise de kendisiyle olan yazışmalarım normal bir izleyici ile aramdaki sıradan bir yazışmadır. Bu şekilde birçok izleyici bana tepkilerini ve önerilerini ifade eder’’ şeklinde konuştu.

"BENİMLE İLETİŞİMİNDE BÖYLE BİR İZLENİM VERMEMİŞTİ"

Şüpheli Yanardağ, ifadesinin devamında Hüseyin Gün ile ilgili olan bilgi ve ifade tutanağı üzerine karşılaştığı profile şaşkın olduğunu söyleyerek, "Bu şahıs benimle olan iletişiminde bu tarz izlenim vermemişti. Özellikle yabancı istihbarat servisi çalışanları ile şirket ortağı olmasına çok şaşırdım ancak bugün geriye dönüp baktığımda da bu şahsın benimle olan ilişkisinin bu faaliyetleri dışında olduğunu düşünüyorum. Niyetini okuyamam. Benim ilk gençlik yıllarımdan beri bütün hayatım ve mesleğim emperyalizm ve siyonizme karşı mücadele ile geçti. Ben sol görüşlü ve yurtsever bir gazeteciyim.

Ülkemin aleyhine, halkımızın aleyhine herhangi bir faaliyet içeresinde olmam düşünülemez. Bu bana yöneltilebilecek en çirkin suçlama olur, bunu reddediyorum. Sosyalist ve yurtsever bir gazeteci olarak sürdürdüğüm meslek yaşamımda lekelemelere dönük olduğu kanaatindeyim. Bu her şeyden önce kendi hayatıma ihanet etmek olur. Bugüne kadar doğrudan ya da dolaylı bir biçimde belirtilen ilişkiler içinde kesinlikle olmadım. Sonuç olarak büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduğumu düşünüyorum ve serbest bırakılmamı talep ediyorum’’ ifadelerini kullandı.

TUTUKLAMA KARARI ÇIKTI

İfade işlemleri tamamlanan şüphelilerden Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ, ‘siyasal casusluk’ suçundan talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan "Casusluk" soruşturması kapsamında Ekrem İmamoğlu, Merdan Yanardağ ve Necati Özkan tutuklandı.

SULH HAKİMLİĞİNİN KARAR YAZISI

Sulh ceza hakimliği karar yazısında, Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen çıkar amaçlı suç örgütünün amacının Cumhurbaşkanlığı adaylığı için fon oluşturma amacıyla gerçekleşen yolsuzluk eylemlerinin yanında uluslararası desteği sağlamak için casusluk eylemlerini de gerçekleştirdikleri belirtildi.

Şüpheliler Özkan ve İmamoğlu'nun başta İBB'ye ait kurumsal hesaplar olmak üzere çok sayıda seçmenin sosyal medyasına ve iç yazışmalarına erişmek yöntemiyle 2019 seçimlerinde avantaj sağlamaya çalıştıkları kaydedilen yazıda, şüphelilerin askeri ve siyasal casusluk suçundan örgüt yöneticisi Gün ile birlikte hareket ettikleri, özellikle İmamoğlu'nun bilgisi ve talimatı ile Özkan'ın çok sayıda belediyeye ait veriyi Ostin isimli internet ortamına aktardığı ve şüpheli Gün vasıtasıyla yabancı istihbarat servislerinin de desteğini alarak önde olmak maksadıyla analiz ve raporlama işlemlerini gerçekleştirdikleri vurgulandı.

Yazıda, bu hususların etkin pişmanlık ifadesi veren Gün'ün beyanlarıyla da doğrulandığı, özellikle şüpheli Gün'ün raporlama sürecinde istihbarat servislerinden destek aldığı, dolayısıyla belirli bir hiyerarşi içerisinde iştirak halinde casusluk faaliyetlerinde bulunduklarının anlaşıldığı belirtildi.

Şüpheli Yanardağ'ın ise Gün'ün talimat ve yönlendirmeleriyle genel yayın yönetmeni olduğu, TELE1 kanalını araç olarak kullanmak suretiyle casusluk faaliyetlerinin basın ayağını oluşturduğu anlatılan yazıda, Gün'ün talimatlarıyla yapılan analiz ve raporlamalar neticesinde yaptığı yayınlar ile algı oluşturmaya çalıştığı ifade edildi.

Yazıda, Yanardağ'ın bu eylemleri karşılığında düzenli olarak elden maddi menfaat temin ettiği, bu hususun tanık beyanı ile doğrulandığı dikkate alındığında somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, tutuklama sebebinin var kabul edilebileceği, atılı suç için kanunda öngörülen ceza miktarı ile suçun konusu ve ağırlığı dikkate alındığında, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı ve tutuklamanın ölçülü olacağı kanaatine varıldığı ve şüphelilerin ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verildiği aktarıldı.

Hüseyin Gün'ün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebiyle Ekrem İmamoğlu'nun elebaşı olduğu iddia edilen suç örgütü ve casusluk bağlantıları hakkında emniyette ve savcılıkta ayrıntılı ifade verdiği öğrenilmişti.

Gün ve soruşturma kapsamında ifade veren Melih Geçek, başka suçtan tutuklu olmalarından dolayı bulundukları cezaevine gönderilmişti.

ETİKETLER
#ekrem imamoğlu
#istanbul büyükşehir belediyesi
#tutuklama
#casusluk
#adliye
#Politika
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.