Medical Park İzmir Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Bülent İdris, özellikle ergenlik döneminde sık görülen anoreksiya nervoza hakkında önemli uyarılarda bulundu. Uzman Dr. İdris, 12-18 yaş aralığında başlayan bu yeme bozukluğunun, özellikle kız çocuklarında daha sık görüldüğünü belirtti.
Hastalığın çoğu zaman sağlıklı beslenme ya da kilo verme amacıyla başlatılan masum bir diyet süreciyle başladığını vurgulayan İdris, “Zamanla kişi kilo verme üzerine yoğun bir zihinsel takıntı geliştiriyor ve vücut algısında ciddi bozulmalar ortaya çıkıyor” dedi.
Anoreksiya nervozanın, bireyin vücut ağırlığını, şekil ve görünümünü algılamasında bozulmaya yol açtığını belirten Uzm. Dr. İdris, “Kişi zayıf olmasına rağmen aynaya baktığında kendini kilolu görür. Bu bozukluk, kişinin yeme davranışlarını ciddi biçimde etkiler. Kilo alma korkusu ile yemek yemekten kaçınır, sosyal ortamlardan uzaklaşır ve yaşam kalitesi düşer” diye konuştu.
Dr. İdris, anoreksiya nervozanın oluşumunda birçok psikolojik ve çevresel etkenin rol oynadığını ifade etti.
Hastalığın psikodinamik nedenlerini şöyle sıraladı:
Bu etkenlerin bireyin yeme davranışını bir kontrol aracı haline getirmesine neden olabileceğini dile getiren İdris, özellikle sosyal medya etkisinin de son yıllarda belirgin şekilde arttığına dikkat çekti.
Anoreksiya nervoza hastalarında hem fiziksel hem de psikolojik birçok belirti gözlendiğini kaydeden Uzm. Dr. İdris, bu belirtileri şöyle sıraladı:
Psikolojik belirtiler:
Fiziksel belirtiler:
Anoreksiya nervozanın tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerektiğini belirten Uzm. Dr. İdris, “Öncelikle hayati risk varsa hasta yatırılarak izlenmelidir. Elektrolit bozuklukları veya kalp ritmi problemleri iç hastalıkları uzmanlarıyla birlikte takip edilir” dedi.
Tedavide en sık tercih edilen yöntemin bilişsel davranışçı terapi olduğunu kaydeden İdris, aile terapilerinin de özellikle ergenler için büyük önem taşıdığını söyledi.
Maudsley Ailesel Yaklaşımı'nın ailenin sürece aktif katılımını sağladığını ifade eden İdris, tedaviye dirençli vakalarda motivasyonel görüşmelerin devreye alındığını, diyetisyen desteğinin ise sürecin vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirtti.
Uzm. Dr. İdris, “Anoreksiya nervoza için doğrudan etkili bir ilaç yok. Ancak eşlik eden depresyon, anksiyete veya obsesif belirtiler varsa SSRI grubundan antidepresanlar ya da bazı durumlarda düşük dozda atipik antipsikotikler kullanılabilir” diye konuştu.