Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fadime Tülücü, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü kapsamında yaptığı açıklamada sigaranın yalnızca içen birey için değil, çevresindeki insanlar için de ciddi sağlık tehditleri oluşturduğuna dikkat çekti.
Sigaranın, her gün ortalama 14 bin kişinin ölümüne neden olan ve önlenebilir olmasına rağmen küresel çapta en büyük halk sağlığı sorunlarından biri olmaya devam ettiğini belirten Doç. Dr. Tülücü, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre sigaraya bağlı ölümlerin 2030 yılına kadar yılda 8,5 milyona ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Sigara kullanımının “masum bir alışkanlık” değil, bağımlılık yapan ciddi bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tülücü, sigaranın bırakılmasının bireysel çabayla değil, profesyonel destekle mümkün olduğunu ifade etti. “Sigara, önlenebilir bir ölüm nedenidir. Bırakmak isteyen herkesin mutlaka tıbbi destek alması gerekir” dedi.
Sigara dumanının içerisinde 7 binden fazla kimyasal madde bulunduğunu, bunlardan en az 81'inin kanserojen etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Tülücü, “Sigarayı bir kez deneyen her üç çocuktan biri bağımlı hale geliyor” diyerek özellikle gençlerin korunması gerektiğini söyledi. Genetik faktörlere bağlı olarak sigaranın vücutta oluşturduğu hasarın kişiden kişiye değişebileceğini de sözlerine ekledi. Sigaranın sadece akciğerlerde değil, vücuttaki tüm organlarda kalıcı tahribat oluşturduğu ifade eden Tülücü, KOAH, akciğer kanseri, kalp krizi, felç ve bağışıklık sistemi zayıflığı gibi birçok ciddi hastalığın sigarayla doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çekti.
“Sigara içmeyen ama sigara dumanına maruz kalan bireylerde de ciddi sağlık riskleri oluşuyor” diyen Doç. Dr. Tülücü, pasif içiciliğin özellikle çocuklarda bronşit, zatürre, astım gibi solunum yolu hastalıklarına yol açabileceğini ve bu durumun akciğer gelişimini olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Pasif içiciliğe maruz kalan yetişkinlerde ise akciğer kanseri riskinin yüzde 21, kalp ve damar hastalıkları riskinin ise yüzde 27 oranında arttığını belirten Tülücü, uzun süreli maruziyetin bu oranları iki katına kadar çıkarabildiğini vurguladı. Kadınlarda pasif içicilik kaynaklı meme kanseri riskinin yüzde 70 arttığına dikkat çeken Tülücü, genel ölüm riskinin ise 2 ila 10 kat artabileceğini söyledi.
Gebelik döneminde sigara tüketiminin ya da çocukların sigara dumanına maruz kalmasının, büyüme geriliği, boy kısalığı gibi gelişimsel sorunlara neden olabileceğini belirten Doç. Dr. Tülücü, bu durumun öğrenme güçlüğü, hafıza problemleri ve okul başarısında düşüş gibi sonuçlara yol açabileceğini kaydetti. Bu olumsuz etkilerin ileri yaşlarda demans ve Alzheimer riskini de artırabileceğini ifade etti.
Sigara bırakma sürecinin istek, destek ve profesyonel tedaviyle daha başarılı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Fadime Tülücü, her 10 sigara içicisinden 7’sinin sigarayı bırakmak istediğini; ancak yalnızca yüzde 40’ının bunu başarabildiğini söyledi. Tekrar başlamaların oldukça yaygın olduğunu belirten Tülücü, bu nedenle düzenli takip ve destek alınmasının önemli olduğunu vurguladı. En başarılı sonuçların ise ilaç tedavisiyle davranışsal terapilerin birlikte uygulandığı süreçlerde alındığını kaydetti.