Slovakya merkezli Klein Vision, otomobil ile uçağı tek gövdede buluşturan AirCar'ı tanıttı. Uçan araçlar artık bilim kurgu değil, gerçek oluyor.
Bir zamanlar Jetgiller'in çizgi film hayalinden öteye gidemeyen uçan arabalar, artık mühendislik masalarında değil, piste inmeye hazırlanıyor. Slovakya merkezli Klein Vision şirketi, sabit kanatlı uçan otomobili AirCar'ın üretim prototipini Beverly Hills'te düzenlenen bir etkinlikle tanıttı. Üstelik bu araç sadece konsept değil; uçuş sertifikası almış, havalanmış, inmiş ve hatta satışa bile sunulmuş durumda.
AirCar, bugüne kadar geliştirilen uçan araçlardan biraz farklı. Pek çoğu dikey kalkış ve iniş yapabilen VTOL tarzında tasarlanırken, AirCar klasik bir pistten havalanıyor. Hem trafikte gidebiliyor hem de havalanabiliyor. Ve bunu yapmak için sadece 600 feet uzunluğunda düz bir çimen yeterli.
Klein Vision'ın kurucu ortağı Anton Zajac'ın deyimiyle: "Bir James Bond sahnesi gibi. Düğmeye basıyorsunuz, kuyruk uzuyor, kanatlar açılıyor ve araç otomatik olarak uçağa dönüşüyor. Uçuşa hazırsınız."
AirCar'ın önceki prototipi Slovakya Ulaştırma Otoritesi tarafından uçuşa elverişli ilan edildi. 170 saatlik uçuş testini ve yüzlerce iniş-kalkışı tamamladı. Şirket, yeni nesil prototipin de eylül ayında sertifika almasını bekliyor. Eğer her şey yolunda giderse, üretim 2026'da başlayacak. Çin'in belirli bölgelerinde üretim hakkı şimdiden satılmış durumda.
Yine de bu aracı kullanmak için sadece ehliyet yetmiyor; aynı zamanda pilot lisansı da şart. Üstelik fiyatı da 800 bin ila 1,2 milyon dolar arasında değişiyor.
Pek çok kişi bu araçları "zengin işi" olarak görse de, sektörde işler ciddi. Klein Vision'ın yanı sıra, Pal-V, Alef Aeronautics ve Samson Sky gibi birçok şirket de kendi modellerini geliştiriyor. Silicon Valley merkezli Alef Aeronautics'in CEO'su Jim Dukhovny, AirCar'ın mühendisliğini övüyor ama ekliyor: "Bir havaalanına ihtiyaç duymak, trafik sorununu çözmüyor. Asıl mesele zaman kazanmak."
Klein Vision cephesinde ise daha geniş bir vizyon var. Zajac, AirCar'ın uzak kırsal alanlar, adalar, hatta arama-kurtarma operasyonları için potansiyel sunduğunu söylüyor. Yani sadece prestij değil, işlev de vaat ediyor.
Yeni nesil AirCar, 600 milin üzerinde menzil sunuyor. Üç farklı motor seçeneğiyle geliyor: 280, 300 ve 340 beygir gücünde. Araçta toplam 160 litrelik üç yakıt tankı bulunuyor. Karada saatte 120 milin üzerinde hız yapabiliyor, menzili 500 mil civarında.
Tabii bu yüksek performans, yüksek maliyetle geliyor. Ancak Zajac'a göre ABD'de 250 bin civarında küçük uçak var. "Bunun sadece yüzde 5'ini bile dönüştürsek, iş modeli başarılı olur," diyor.
Kamuya açık havaalanlarının yüzde 90'ı ABD nüfusunun 25 mil yakınında yer alıyor. Ancak bu araçlar çoğaldıkça, gökyüzünde yaşanabilecek kaos da soru işareti. İrlanda'daki Limerick Üniversitesi'nden havacılık uzmanı Kyriakos Kourousis uyarıyor: "Hava trafik yönetimi hâlâ çözülememiş bir mesele. Düşük irtifa hava araçlarının artışı kazaları tetikleyebilir."
Ancak şu anda AirCar gibi araçlar, hem karayolu hem havacılık düzenlemelerine tabi olduğu için denetimi kolay. Yani kısa vadede gökyüzünde bir trafik yığını beklenmiyor.
Oregon merkezli Samson Sky da üç tekerlekli, yasal yollarda kullanılabilen uçan aracı Switchblade için kasım ayında test uçuşlarına başlamayı planlıyor. Hedeflenen fiyat: 200 bin dolar civarında. Şirketin CEO'su Sam Bousfield, "Switchblade, insanların kendi programlarına göre uçmasını ve ticari havayollarına kıyasla 10 kat daha fazla yere ulaşmasını sağlıyor," diyor.