Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri ve akademisyenleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla yürüyüş yaptı.
Davutpaşa Kampüsü'nde yemekhane önünde toplanan grup, ellerinde çeşitli dövizler taşıyarak, sloganlar eşleğinde üniversitenin etkinlik alanına yürüdü. YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, öğrenci kulüplerinin düzenlediği yürüyüşe destek vermek için buluştuklarını söyledi.
Gazze'de zulmün devam ettiğini belirten Debik, "Bir insanlık dramı orada gerçekleşiyor. İnsanlık sınıfta kaldı. 'Acaba bir uyanış olur mu?' diye öğrencilerimizin bu eylemine destek verdik." ifadelerini kullandı.
Gazze'de ayrım yapmadan insanların öldürüldüğüne dikkati çeken Debik, "İnşallah en kısa zamanda bütün dünyanın desteğiyle bu durum son bulur." dedi.
YTÜ Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Sinan Yardım ise Gazzelilerin yanlarında olduklarını dile getirerek, "Gazze'nin direnişi bizim direnişimizdir. Gazze'ye destek olmaya, maddi manevi her türlü devam ediyoruz. Gazze elbet kurtulacaktır." diye konuştu.
Filistinli öğrencinin tepkisi
YTÜ Uluslararası Öğrenciler Kulübü Başkanı Filistinli Anas Elsaleh, "Buraya sadece bir öğrenci olarak çıkmadım, işgal altında doğmuş bir halkın torunu olarak çıktım. Dedem ve ninem, 77 sene önce yaşadıklarını anlatırdı. 1948'de dedem 14 yaşındayken siyonist askeri gruplar evlerine baskın yaptı. Kapıları kırıp ailemi darp ettiler, komşuları sokak ortasında infaz ettiler. Dedem, ailesiyle birlikte yürüyerek Filistin'den Lübnan'a gitmek zorunda kaldı. 'Geri döneriz' diye evinin anahtarını boynuna astı. O anahtar hala bizde. O ev hala orada ama o zulüm sürüyor. 77 yıl geçti, plan değişmedi. Hedef aynı, bir halkı haritadan silmek. Bugün burada, sadece Filistin için değil, insanlık onuru için bir aradayız." şeklinde konuştu.
Gazze'de çocuklar, kadınlar, sağlık çalışanları ve öğretmenler dahil herkesin hedef alındığını vurgulayan Elsaleh, "Bu bir savaş değil, katliamdır. Bu, organize bir soykırımdır. Dünyaya haykırdık ve haykırmaya devam edeceğiz. Açlığı bir silah olarak kullanan bir orduya karşı susmak, onun suçuna ortak olmaktır. Gazze'de insanlar sadece bombalarla değil, açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla öldürülüyor. Biz 31 Mayıs 2010'da yaşananları da unutmadık. Mavi Marmara gemisinde 10 Türk vatandaşımızı şehit eden İsrail, bugün aynı zihniyetle Madleen yardım gemisini saldırıyor. İçinde Türk vatandaşı Şuayb Ordu'nun da bulunduğu Madleen, İtalya'dan yola çıkan bir yardım gemisidir ve İsrail bu gemiye uluslararası sularda zorla durdurmuştur." dedi.
Öğrenci Rümeysa Gündoğdu da İsrail'in zulmüne karşı Gazze'ye destek olmak için eyleme katıldıklarını dile getirdi.